Aykut Kocaman'dan Trabzonspor'a şike cevabı
Abone olSpor Toto Süper Lig'in 16'ncı haftasında sahasında Kasımpaşa'yı konuk edecek olan Atiker Konyaspor, Kayacık Tesisleri'nde yaptığı antrenmanla bu maçın hazırlıklarını sürdürdü. Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, 3-0 mağlup oldukları Trabzonspor maçında hakem Mete Kalkavan'ın verdiği kararlarla maçın önüne geçtiğini söyledi ve Trabzonspor taraftarlarının "şike" tezahüratları ile ilgili Herkes aynaya bir baksa, şöyle elini yüzünü temizlese daha iyi olur" ifadelerini kullandı.
Kocaman, Kasımpaşa'nın güçlü bir rakip olduğunu ve onların zaaflarından faydalanmak istediklerini söyledi. Kocaman, "Ligin bu sezon en kuvvetli çıkış yapan takımlarından bir tanesi ile oynayacağız. Özellikle sezonu çok güçlü başladılar. Sonra bir sıkıntı oldu ve antrenör değişikliği yaptılar. Ardından yine güçlü bir başlangıç yaptılar. Kendi raylarına oturdular, şu anda ligde ikinciler. Önemli bir pozisyon. Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın, Galatasaray'ın, Trabzonspor'un olduğu ligde 15'nci hafta itibarıyla ikinci sırada olmak son derece önemli bir yer. Değerli bir rakiple oynayacağız. Hücum gücü son derece yüksek. Maçlardaki gol ortalamaları son derece yüksek. Bizim başımıza dert açma potansiyeli yüksek ama aynı zamanda da son derece fazla zaafları olanda bir takım. Trabzonspor karşılaşmasında olduğu gibi yine bizim avantajlarımız ne, rakibimizin zaafları ne diye düşünüp biraz daha zaaflarına doğru yönelip ona göre oynamaya çalışacağız" dedi.
"HERKES BİR AYNAYA BAKSIN"
Bir gazetecinin Trabzonspor maçında kendisi alehine yapılan tezahüratlarla ilgili sorusunu da yanıtlayan Kocaman, "Şahsi durumumu, bulunduğum ve bana çok güvenen camianın beklentilerinin önüne geçirmemek için aslında çok fazla cevap vermedim. O gün de son derece metanetle 'Kötü söz sahibine aittir' anlayışıyla bekledim ve halen aynıyım. Herkes aynaya bir baksa şöyle elini yüzünü temizlese belki her şey çok daha güzel olacak gibi duruyor. Hiç maç toplantılarında iki gün arka arkaya oyuncularıma hakemle ilgili konuşmadım ki bu maçta yaptım onu. Oyuncularıma aman dedim, Trabzonspor Kulübü yöneticilerinin ne yazık ki yaptığı açıklamalarla birlikte hakemin üzerine çok yük bindi, lütfen dikkatli olun lütfen hakeme yardımcı olun dedim. Üzerindeki baskıyı haksız dahi olsanız davranışlarınızla artırmayın dedim. Ancak maçta yaşadıklarımız çok mu iyiydi? Değil. Özelikle ilk yarıdaki hızlı ataklarımız doğruydu. Ancak oyunda topu tutma oyunu kontrol etme konusunda eksiklerimiz var. Ancak bunlar bizim eksiklerimiz. Ta ki süreç zorlama bir penaltıya gelinceye kadar. Zorlama penaltı diyorum; hakeminki, tekrar pozisyonu değenlerdir diye gelen uyarıyla oraya gidip uzun süre pozisyonu izledikten sonra kıvranma durumuydu. Acaba verdiğim karar doğru mu yanlış mı diye. Maçın seyrini, yönünü, maçın doğal akışının dışına çıkaran bir hakem hatasına doğru gitti karşılaşma. İnsan buna çok üzülüyor. Maç boyunca birtakım şeyleri talep eden insanların iş kendi çıkarları doğrultusunda olduğu zamanda bunu mutluluk tablosuna çevirmesi de futbol adına hem karamsarlığa hem de mutsuzluğa doğru itiyor. Futbol dünyasının geleneksel iki yüzlülüğümüzün devreye girdiği yerlerden biri oluyor. Penaltıyla uzaktan yakından alakalı olmayan bir pozisyonda hiçbir yetkilinin hiçbir şekilde yaratılan bu mutluluk tablosuna uygun bir şey söylememesi de ne yazık ki futbol dünyamızın iki yüzlülüğünü birkez daha gösteriyor" ifadelerini kullandı.
"HAKEM MAÇIN ÖNÜNE GEÇTİ"
Hakem Mete Kalkavan'ın maçın önüne geçtiğini de belirten Aykut Kocaman şunları söyledi: "Bizim Kasımpaşa maçımıza Bülent Yıldırım atandı. Konyaspor'un ya da diğer takımların bu konuyla ilgili hemen bir şey yapması mı lazım? Yaratılan ortam bunu getiriyor. Trabzonspor Kulübü şöyle de bağlamıştı cümlesini; hakem hatalarının maçın önüne geçmesini istemiyoruz demişlerdi. Geçti. Maalesef geçti. Ama şu anda görünen o tarafta son derece bir mutluluk tablosu var. Diğer taraf gücü yoksa yok olsun maalesef. Böyle olunca da zaten işimize geldiği zaman yut, işimize geldiğimiz zaman ortalığı inlet hali sürüyor. Bu davranışlarımızda hepimiz biraz daha düzeltme yaparız diye umuyorum. Bir taraftan da halen umutla bir şey söyleyecekler mi diye bekliyorum. Çaresiz, umutsuz bir bekleyiş ama bekliyorum."