Ayhan Çarkın itirafçı mı oldu?
Abone olTerörle mücadele adı altında birçok cinayet işlediklerini söyleyen Çarkın'ın serbest bırakılması, 'itirafçı mı oldu' sorusunu akla getirirdi
Susurluk davası hükümlüsü eski özel harekat polisi Ayhan
Çarkın'ın, gazete ve televizyonlarda yaptığı açıklamalar üzerine
başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınıp serbest
bırakılması tartışma yarattı.
Terörle mücadele adı altında birçok cinayet işlediklerini söyleyen Çarkın'ın serbest bırakılması, "itirafçı mı oldu" sorusunu akla getirirdi. Ancak hukukçular, savcının Çarkın'ı mahkemeye tutuklamak üzere sevkettiğini, dolayısıyla şüpheliyi "itirafçı" değil "şüpheli" olarak değerlendirdiğini belirtti.
Ayhan Çarkın'in basına yaptığı açıklamaların ardından 1991 ile 1997 yılları arasında polisin düzenlediği 24 operasyonda hayatını kaybeden 62 kişinin aileleri adına savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştu. Avukatların verdiği dilekçede eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, eski milletvekili Necdet Menzir, İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz ve emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 138 kişi hakkında "silahlı örgüt kurmak, yönetmek, üye olmak, adam öldürmek" suçlarından soruşturma yapılarak cezalandırılmaları istenmişti. Bunun üzerine inceleme başlatan savcılığın talimatıyla Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri 25 Mart 2011'de Çarkın'ı gözaltına almıştı.
Yaklaşık 10 saat savcılığa ifade veren Çarkın'ın akşam saatlerinde "adam öldürmek" suçundan tutuklama istemiyle sevk edildiği İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakılması ise tartışma yarattı. Çarkın'ın birçok cinayet işlediğini söylemesine rağmen serbest bırakılması "itirafçı olarak mı değerlendirildiği" sorusunu akıllara getirirken, hukukçular ise aksi yönde görüş bildirdi.
NORMAL ŞÜPHELİ GİBİ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ceza hukukçusu
Prof. Dr. Ersan Şen, Çarkın'ın serbest
bırakılmasıyla ilgili olarak "Savcının şüpheliyi tutuklamaya sevk
etmesi şüphelinin itirafçı olarak değil, normal bir şüpheli olarak
değerlendirildiğini gösteriyor. Mahkeme tutuklama için gerekli
şartların oluşmadığına kanaat getirmiş ki böyle bir karar vermiş.
Eğer itirafçı olarak değerlendirilseydi savcı tutuklamaya sevk
etmez kendisi serbest bırakırdı. Şu durumda savcının şüphelinin
serbest bırakılmasına itiraz etme hakkı var" diye konuştu.
Emekli savcı Mecit Ceylan ise, tutuklamanın mahkemenin takdirinde
olduğunu belirterek, "Hangi şartlarda tutuklama yapılacağı Ceza
Muhakemesi Kanunu'nun 100. maddesinde ayrıntılı olarak yer alıyor.
Dolayısıyla mahkeme bu şartların oluşmadığı görüşüyle şüpheliyi
serbest bırakmış. Savcının tutuklama talebinde bulunmuş olması ve
mahkemenin bu talebi kabul etmeyerek şüpheliyi serbest bırakmış
olması tutuklamaya ilişkin olarak CMK'daki prosedürün uygulandığını
gösteriyor" dedi.
AÇIKLAMALARI SES GETİRDİ
"Terörle mücadele sırasında bin kişi öldürmüş olabilirim" diyen Çarkın, 2011'deki son açıklamalarında da benzer iddialar ortaya atmıştı. Çarkın, "terörle mücadele" adı altında birçok cinayet işlediklerini, birçok insana işkence yaptıklarını, JİTEM'in de birçok katliama imza attığını öne sürmüştü. Vicdan azabı çektiği için şimdi gerçekleri açıkladığını ifade eden Çarkın, "Ergenekon bizim hepimizin çıkış noktası. Bizim çıkış noktamızdır. Ergenekon'dan şu anda kimse içeride değil. Hepsi dışarıda. Veli Küçük'ün Dağlık Karabağ'la da alakası var. Orada da bir Ergenekon var" demişti.
MUSA KESLER/Milliyet