Ayhan Bilgen'den yeni çıkış: Birlik ve beraberlik vurgusu yaptı
Abone olHDP’li Ayhan Bilgen, sosyal medya hesabından daha önceki bir konuşmasına yer verirken "Bu karanlıktan kurtulmanın biricik yolu dayanışmadan, birlikte olmaktan, el ele vermekten, omuz omuza mücadele yürütmekten geçiyor" notunu düştü.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Kobani olaylarına yönelik
yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan ve yerine kayyım atanan
eski Kars Belediye Başkanı HDP’li Ayhan Bilgen sosyal medya
hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.
''Birimiz güvende olmadan siz de güvende
olmayacaksınız”
Videoda ise Bilgen, “Elbette bu şartlardan mutlaka çıkacağız.
Bu karanlıktan mutlaka kurtulacağız ama bunun biricik yolu da
dayanışmadan geçiyor, birlikte olmaktan geçiyor. Kendinizi hangi
kimlikte hissediyor olursanız olun; ister liberal, ister sosyal
demokrat, ister alevi, ister dindar hangi kimlikte görüyor
olursanız olsun, şunu bilin ki birileri özgür olmadan siz de özgür
olmayacaksınız. Birimiz güvende olmadan siz de güvende
olmayacaksınız” ifadelerini kullanıyor.
Partisini eleştirmişti
Öte yandan, Bilgen, geçen gün yaptığı paylaşımda
ise İmralı ve Kandil'in HDP'ye müdahalesine tepki göstermişti.
Parti içinde bu müdahaleye göz yumanlar da dahil olmak üzere Kandil
ve İmralı'nın, HDP'nin "Türkiyelileşme" çabalarını
bilerek engellediğine dikkat çeken Bilgen, şunları söylemişti:
"Siyaset boşluk affetmez. Sorunlarıyla yüzleşip çözecek kapasiteyi
sergileyemeyen organizmalara müdahale kaçınılmaz hale gelir. Hem
müdahaleden şikayet edip hem Kandil ve İmralı için pozisyon
belirlemeye kalkmak, kendi pozisyonunun gereğini yapamamakla ilgili
bir handikaptır. HDP’nin önündeki büyük handikap aynı zamanda
tarihi fırsattır. HDP kendi pozisyonunu kişisel kapris ve
hesaplarla sabote edilmeyecek netlikte tarif edebilirse, Türkiye
siyasetindeki anahtar rolü hem iktidarla hem muhalefetle
ilişkilerini yeniden şekillendirecek 3. yol zeminini
geliştirecektir.
“Tersine Türkiyelileşme”
HDP kendi organları ve tabanı ile birlikte yönetildiğinde müdahale
tartışmaları en aza inecek, aksi taktirde bunu başaramamanın
faturası müdahale mazeretinin arkasına sığınma alışkanlığına
kesilmeye devam edecektir. Sadece son 2 kongre süreci ve aday
belirleme süreçlerine kimin, neden, hangi dayatmalarla müdahale
ettiğine bakılırsa sorunun tam da benim “tersine Türkiyelileşme”
diye tarif ettiğim kişisel hesaplarla bir siyasi mücadeleyi kontrol
altında tutma eğiliminden kaynaklandığı görülür."