Aygan 33 askerin katilini işaret etti
Abone olPKK itirafçısı Abdülkadir Aygan, 33 askerin şehit edildiği olayla ilgili olarak ilk kez bir ismi işaret etti.
PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan, 1993’te 33 askerin
şehit edildiği olayda PKK’lı grubun başındaki ikinci ismin halen
Almanya’da yaşadığını söyledi. Banu Güven’le Artı’ya konuşan Aygan,
JİTEM ve faili meçhullerle ilgili Türkiye’den gelen soruları da
anlattı.
6, 20 ve 21 Ekim tarihlerinde, Diyarbakır’daki savcıların
gönderdiği sorulara yanıt veren PKK ve JİTEM itirafçısı
Abdülkadir Aygan, bu soruları ve anlatıklarını Banu
Güven’le Artı’da açıkladı.
JİTEM faaliyetleri ve faili meçhul cinayetlerle ilgili Türkiye’den
giden sorular kapsamında İsveç’te 3 kez ifade veren Aygan,
1993’te Bingöl’de 33 askerin şehit edilmesi olayıyla ilgili de ilk
kez bir isim açıkladı.
Aygan, askerlerin katledilmesiyle ilgili suçlanan
Şemdin Sakık’ın bu konuda beraat ettiğini hatırlatarak, emrin ve
eylem sonrası tebriğin Abdullah Öcalan’dan geldiğini söyledi.
Saldırıyı düzenleyen grubun birinci komutanının şu an hayatta
olmadığını belirten Aygan, "Halk arasında Miro ya da Yılmaz
olarak bilinen ikinci komutan ise; soyadı Kaya olan kişi, şu an
Almanya’da yaşıyor. Ya cezaevinde ya da dışarıda" şeklinde
konuştu.
Aygan eylemin, barış ortamını baltalamak için JİTEM-PKK
işbirliğiyle gerçekleştirildiği iddia etti.
57 SORU VE DİĞERLERİ
Aygan, 23 Ekim’de yapılan ve bugün Artı’da yayınlanan röportajda, 6
Ekim’de 6-7 saat, 20 Ekim’de 7 saat, 21 Ekim’de de 3 saat savcı ve
gizli polise ifade verdiğini söyledi.
Türkiye’deki davaları basından takip ettiğini belirten Aygan,
"Bunların dışında, ele alınmayan konularda da sorular soruldu.
Bunlar arasında faiili meçhuller de var. Gaffar Okkan, Musa Anter ,
33 asker olayları; Mardin Alay Komutanı Rıdvan Özden albayın
vurulması, Bahtiyar Aydın, Tunceli Alay Komuta’nın olayı... Hepsini
genel çerçevede ele aldım ve görüşümü savcılığa gönderdim"
dedi.
Kendisine 57 civarında isim ve soru yöneltildiğini, sorıulmasa da
bilgisi dahilinde olan şeyler hakkında da konuştuğunu belirten
Aygan, bunların yaklaşık 30 sayfa tuttuğunu söyledi.
"CAN GÜVENLİĞİMİ SAĞLAYAMAZLAR"
Türkiye tarafından iadesinin istendiğini belirten Aygan,
"Böylelikle bu konularda faydalı olacağım zannedilmesin.
Türkiye’de hiç kimse benim korunacağıma dair garanti
veremez. Yargı içerisinde, güvenlik kuvvetleri içerisinde
hatta cezaevlerinde değişik şeyler yaşanıyor. Bunların Ergenekon ve
JİTEM’le bağlantıları var" dedi.
"JİTEM’İ DAĞITTILAR"
"Oraya getirilmem halinde bir şekilde
susturulacaktım" diyen Aygan, JİTEM korkusu yaşayıp
yaşamadığıyla ilgili de, "Susurluk olayından sonra deşifre
olduklarını gördüler ve başka yollara başvurdular. Hatta
Susurluk’tan önce ismini Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı
olarak değiştirdiler. Susurluk’tan sonra da personeli dağıttılar,
başka birliklere kaydırdılar..." şeklinde konuştu.
"YEŞİL YAŞAMIYOR"
Emekli albay Arif Doğan’ın iddialarını yalanlayan ve "Bana
göre yeşil yaşamıyor" diyen Aygan, "Size sadece faili
meçhuller mi soruldu. İşkenceye tanık olduğunuzu daha önce de
açıklamıştınız. Onlar da soruldu mu ve kaç işkenceye tanıklık
ettiniz?" sorusuna da şu yanıt verdi:
"Bunu lütfen Genelkurmay’a sorun. Jandarma Genel Komutanlığı’nda
İstihbarat Başkanı daha iyi bilir... Ben yeri geldi
tercümanlık yaptım ve canlı şahitlerim var: Talabani, Barzani
yaşıyor onlar bilir.
...Ben sivil memurdum. Devlet, bizi PKK ile
olan geçmişimizden dolayı danışman gibi işe aldı. Pis
ilişkilerin olduğu bir yere gelmişsin ve tabi ki bazı şeylere tanık
olacaksın. Ben suç ortağı değilim demiyorum. Ama sivil memur olarak
girdim. PKK’dan yani bir yanlıştan kaçarkan başka bir
yanlışın içine girdim. İşkence için girmedim, kendimi
korumak için girdim."