Ayeri, seçilmiş gazetecilere çattı
Abone olBurhan Ayeri, ABD gezisine katılan gazetecilere çattı. Bunların torpille seçildiğini dile getiren Ayeri, Birand'ı da ihmal etmedi.
Ekran Polisi Burhan Ayeri, Başbakan Erdoğan'la ABD gezisine
katılan gazetecilere çattı. Ayeri'nin diğer bir hedefi M. Ali
Birand oldu. isimli yazıda, medyaya verdi veriştirdi.
Yazı : Burhan Ayeri
Kaynak :
Başbakan'ın Amerika gezisi, çok sesli bir uçak tanıtımına döndü. Berlusconi'nin eskisi şimdi bizde. 'Seçilmiş Gazeteciler' bu hava aracında Erdoğan'la ayrı ayrı görüşme imkanı buldular. Görüldüğü kadarıyla, hepsinin elindeki digital aygıtların ana malzemesi 'Airforce One'dan esinlenme 'Prime Minister One' görüntüler oldu. Bundan sonra medyamızda olacakları şimdiden yazalım; 'Başbakan'ın tercih ettikleri'. Birileri çıkıp, 'Bizi genel yayın müdürlerimiz seçti' dese de, kapalı kapılar ardında isim bildirildiğini herkes biliyor. Eğer, 'Özel Listede' Emin Çölaşan bulunsaydı, 'Şike olmadığına' yemin bile edebilirdik.
Tüm ekranlarda geziyle ilgili yorumlar yapılmakta. En komiği yine CNN TURK'te Mehmet Ali Birand önderliğinde gerçekleşti. Manşet'ine aldığı biri gerçek Amerikalı, diğeri adındaki isimlerden başka Türklüğü kalmamış 'Washington Ağızlı' ile söyleşisi oldukça ilginçti. Birand, onlardan daha Amerikancı öneriler ortaya koydu. Her cümleden sonra da 'Öyle değil mi?' sorusunu onaylattı. 'Suriye ve İran'ın vurulmasında şimdiden yardımcı olma sözü vermeliyiz'i üstüne basa basa tekrarlayıp, durdu. Belli ki, talimatı, Türkiye'de bulunan George Soros'dan almıştı.
Birkaç ay sonra Myers'ın yerine geçerek Genelkurmay Başkanı olacak Orgeneral Peter Pace 'Kara mizah yaptı'. PKK ile mücadeleyi iki yıl sonra gündeme alacaklarını söyledi. Orgeneral İlker Başbuğ'a akıl verdi; 'Güneydoğu'da iş sahaları açın'. Adamlar resmen alay ediyor, ondan sonra da 'Bizi niye sevmiyorsunuz' diye soruyorlar. Irak'ın Türkmen Şehri Tel Afer'de katliama başladılar, bizimkiler 'Üç maymunu oynamakla' meşgul. 'Bari, Kandil Dağları'ndaki 5 bin terörist beslemeyin' diyen bile yok. Bunların lojistik desteği ve ikmal yollarını bilmeyen kalmadı. İmralı'daki liderlerinin dağlara kazıdıkları dev posterini uluslararası medyaya gösteren PKK'lılara İran patladı. Terör kampının kendi sınırları içinde kalan bölümünü bombaladı. İster misiniz, ABD, Tahran'a misilleme yapsın?
Medyamız bu işleri yazacağına MİT'in dinlemeleriyle uğraşmakta. Sonuçta fişler çekildi ve bütün dünyanın artık tanıdığı 20 üst düzey PKK'lıya bile 'Rahat rahat talimat verin. Eylem yapın' kolaylığı sağlandı...
Gelelim Washington'daki 'Nafile Turları'na. ABD yönetimi 1 Mart Tezkeresi'nin acısını fitil fitil burnumuzdan getirmekte. 'Askerimizin başına çuval geçirilmesi olayı'nı bu millete kimse unutturamaz.
Büyük Ortadoğu Projesi'nde, kilit nokta 'Kürdistan oluşumu'dur. Bunlar, PKK ile asla mücadele etmez. Bugün bize, yarın Şam ve Tahran'a karşı kullanacaktır. Hatta, bu işe başladılar bile. Abdullah Öcalan'ın teslim edilmesi dahi BOP'taki önemli ayrıntılardan biri idi.
Bundan sonraki turlar Ankara'da devam eder. Türk-Irak-ABD yetkilileri sık sık bir araya gelir ve göz boyama politikasını devam ettirirler. O arada, Suriye, Ermenistan ve Azerbaycan'-daki yönetimler değiştirilir. Bilançonun bizim tarafında ise şehit analarının sayısı artar. Kimse kimseyi uyutmaya kalkmasın!
Yazı : Burhan Ayeri
Kaynak :
Başbakan'ın Amerika gezisi, çok sesli bir uçak tanıtımına döndü. Berlusconi'nin eskisi şimdi bizde. 'Seçilmiş Gazeteciler' bu hava aracında Erdoğan'la ayrı ayrı görüşme imkanı buldular. Görüldüğü kadarıyla, hepsinin elindeki digital aygıtların ana malzemesi 'Airforce One'dan esinlenme 'Prime Minister One' görüntüler oldu. Bundan sonra medyamızda olacakları şimdiden yazalım; 'Başbakan'ın tercih ettikleri'. Birileri çıkıp, 'Bizi genel yayın müdürlerimiz seçti' dese de, kapalı kapılar ardında isim bildirildiğini herkes biliyor. Eğer, 'Özel Listede' Emin Çölaşan bulunsaydı, 'Şike olmadığına' yemin bile edebilirdik.
Tüm ekranlarda geziyle ilgili yorumlar yapılmakta. En komiği yine CNN TURK'te Mehmet Ali Birand önderliğinde gerçekleşti. Manşet'ine aldığı biri gerçek Amerikalı, diğeri adındaki isimlerden başka Türklüğü kalmamış 'Washington Ağızlı' ile söyleşisi oldukça ilginçti. Birand, onlardan daha Amerikancı öneriler ortaya koydu. Her cümleden sonra da 'Öyle değil mi?' sorusunu onaylattı. 'Suriye ve İran'ın vurulmasında şimdiden yardımcı olma sözü vermeliyiz'i üstüne basa basa tekrarlayıp, durdu. Belli ki, talimatı, Türkiye'de bulunan George Soros'dan almıştı.
Birkaç ay sonra Myers'ın yerine geçerek Genelkurmay Başkanı olacak Orgeneral Peter Pace 'Kara mizah yaptı'. PKK ile mücadeleyi iki yıl sonra gündeme alacaklarını söyledi. Orgeneral İlker Başbuğ'a akıl verdi; 'Güneydoğu'da iş sahaları açın'. Adamlar resmen alay ediyor, ondan sonra da 'Bizi niye sevmiyorsunuz' diye soruyorlar. Irak'ın Türkmen Şehri Tel Afer'de katliama başladılar, bizimkiler 'Üç maymunu oynamakla' meşgul. 'Bari, Kandil Dağları'ndaki 5 bin terörist beslemeyin' diyen bile yok. Bunların lojistik desteği ve ikmal yollarını bilmeyen kalmadı. İmralı'daki liderlerinin dağlara kazıdıkları dev posterini uluslararası medyaya gösteren PKK'lılara İran patladı. Terör kampının kendi sınırları içinde kalan bölümünü bombaladı. İster misiniz, ABD, Tahran'a misilleme yapsın?
Medyamız bu işleri yazacağına MİT'in dinlemeleriyle uğraşmakta. Sonuçta fişler çekildi ve bütün dünyanın artık tanıdığı 20 üst düzey PKK'lıya bile 'Rahat rahat talimat verin. Eylem yapın' kolaylığı sağlandı...
Gelelim Washington'daki 'Nafile Turları'na. ABD yönetimi 1 Mart Tezkeresi'nin acısını fitil fitil burnumuzdan getirmekte. 'Askerimizin başına çuval geçirilmesi olayı'nı bu millete kimse unutturamaz.
Büyük Ortadoğu Projesi'nde, kilit nokta 'Kürdistan oluşumu'dur. Bunlar, PKK ile asla mücadele etmez. Bugün bize, yarın Şam ve Tahran'a karşı kullanacaktır. Hatta, bu işe başladılar bile. Abdullah Öcalan'ın teslim edilmesi dahi BOP'taki önemli ayrıntılardan biri idi.
Bundan sonraki turlar Ankara'da devam eder. Türk-Irak-ABD yetkilileri sık sık bir araya gelir ve göz boyama politikasını devam ettirirler. O arada, Suriye, Ermenistan ve Azerbaycan'-daki yönetimler değiştirilir. Bilançonun bizim tarafında ise şehit analarının sayısı artar. Kimse kimseyi uyutmaya kalkmasın!