Aydınlık cemaatten intikamını aldı olay manşet!
Abone olVatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in gazetesi Aydınlık, Koza İpek operasyonu sonrası cemaat medyasından intikam aldı.
Ergenekon davasında en uzun tutukluluk yaşayan
sanıklarından Doğu Perinçek'in gazetesi Aydınlık, Koza İpek
Holding'e yönelik dün başlatılan operasyonu bugün manşetine
taşıdı.
Koza İpek Medya Grubu operasyonları için "Medya değil
kumpas merkezi" manşeti atan Aydınlık gazetesi, cemaat
medyasının Ergenekon ve Balyoz süresinde attığı manşetleri
arşivlerden çıkardı.
Gazete, operasyona ilişkin "Ergenekon ve Balyoz tertiplerin
sırasında kumpaslarda rol oynayan Fethullahçı Terör Örgütü'ne
(FETO) yönelik operasyonlar 'basın özgürlüğüne saldırı' gibi
sunularak gerçekler gizlenmek istendi" yorumunda
bulundu.
ERGENEKON VE BALYOZ SANIKLARI NE DEDİ?
Gazete manşet haberinde, Koza İpek operasyonuna ilişkin Ergenekon
ve Balyoz sanıklarının da görüşlerine yer verdi.
İşte o açıklamalardan öne çıkanlar:
EMEKLİ HAKİM ALBAY ZEKİ ÜÇOK: Koza İpek Grubu,
yaptığı alçakça yayınlarla yüzlerce suçsuzun hayatını mahvetmişti.
Medya kuruluşu değil FETÖ finansörü.
ESKİ GENELKURMAY İSTİHBARAT BAŞKANI İSMAİL HAKKI PEKİN:
TSK'nın aleyhine büyük yayınlar yaparak Ergenekon ve Balyoz
Kumpasları için ortam hazırladılar. Küçük bir matbaa nasıl böyle
büyük bir gücü haline gelebilir. Basın özgürlüğüyle alakası
yok.
ERGİN SAYGUN'UN KIZI ECE SAYGUN: Özgür basın bu
mu? Bunlar ne ara muhalif gazeteci oldu ben anlamadım. Benim
bildiğim muhalif gazeteciler Silivri'deyken bunlar alkışlıyordu.
Azıcık vicdanları var mıydı?
YAZARLARI NE YAZDI?
Gazetenin yazarlarının bugünkü ana gündem maddesi de
Koza İpek operasyonuydu. İşte Aydınlık yazarlarının bugünkü
yazılarından satırbaşları:
PİS PİS SIRITTILAR!
Mustafa Mutlu: Kendi uydurdukları suçları, kendi
gazetelerinde yayımlayıp binlerce hayatı mahvettiler. Beş
parasız Kuddusi Okkır'ı bile sözde Ergenekon Terör Örgütü'nün
kasası ilan ettiler; (adam kahırdan) öldü! Onur cellatlığı
yaptılar; büyük acılara neden oldular... Ve tüm bunlar olurken, pis
pis sırıttılar.
Gün geldi sahiplerinin yolu, iktidar partisinin yoluyla
ayrıldı. Bunlara düşen rol bu kez iktidar sahiplerini ısırmak
oldu. İktidar da üzerlerine yürüyünce; hepsi
"muhalif" oluverdi. Vatanserverliği, hakkı,
hukuku, yargı bağımsızlığını, doğruluğu, dürüstlüğü, namusu
hatırladılar birden bire...
En komiği de ne biliyor musunuz?
Bu arkadaşların çıkardığı paçavralarda çalışanlar, "iftira
ekranları"nda mesai yapanlar da
"gazeteci" oluverdi. Düne kadar çamur
attıkları, içeri tıktırdıkları, işten attırdıkları, en ağır
hakaretlerle, iftiralarla saldırdıkları gerçek gazetecileri bile
gölgede bıraktı, bunların "çakma gazeteciliği..."
İçeri girme kabusu görmeye başlayınca bir de basın özgürlüğü
savaşçısı oldular ki; inanamazsınız.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN HOLDİNGİ Mİ OLUR?
Sabahattin Önkibar: FETÖ terör örgütü
müdür? MGK bildirsi ve Yargı nitelemesine göre öyledir.
O zaman soralım, böyle bir örgüte yardım ve yataklık suç değil
midir?
İpek Grubu aynen bu konumdadır. Patronu Akın İpek, devletin ve
yargının Terör Örgütü lideri dediği FethuDah Gülen'in bir sözü için
her şeyi feda edebileceğini söylemedi mi? Tablo bu ise dün
İpek Grubuna yapılan devlet operasyonuna itiraz etmek teröre arka
çıkmaktır. Açık yazacağım; AKP iktidan ilk defa FETÖ'ye ciddi
bir operasyon yapmış ve bunun devamı gelmelidir. Birkaç müridi
hapsederek FETÖ gibi her biri canlı bomba olan bir güruhu yok
edemezsiniz. Yapılması gereken bataklığa müdahaledir ki bunun
olmazsa olmazı para kaynaklarının kurutulmasıdır. Terörle
mücadele bağlamında İpek'in mallarına derhal el konulmalıdır.
KİMSE KENDİNİ KANDIRMASIN
Mehmet Faraç: Kimse kendini kandırmasın; İpek Grubu, aralarında
Zaman çevresinin de bulunduğu diğer cemaat medyası gibi
"Ergenekon" ve "Balyoz'da tetikçilik yaptı,
kumpasa psikolojik destek verdi, insanları karaladı ve masum
oldukları kanıtlanan yüzlerce asker, gazeteci ve siyasetçinin 6 yıl
boyunca zindanlarda çürütülmesine katkı sundu...
Ortaklığın kurbanları!..
Evet; hangi ideolojide olursa olsun "gerçek basın"
kesinlikle özgür olmalıdır ve susturulmamalıdır...
Antak cemaat medyasının, "Ergenekon" ve "Balyoz"
kumpası sürerken, "gözaltıların gazetecilikle ilgisi
yok" ve "bu mu gazetecilik" gibi medyaya
yönelik baskıyı legalleştiren utanç verici başlıkları unutulmadı...
Zaman gazetesinin manşetleri de bu saldırılara örnektir...
Cemaat medyasının; gazeteci ve yazarların telefon kayıtlarını
yayınlaması, masumların özel yaşamlarım deşifre ederek
Atatürkçüler, solcular ve ulusalcılar üzerinde psikolojik harp
uygulaması da belleklerden silinmedi.