Aydın'ın yargılanması sürüyor
Abone olEski Bayındırlık Bakanı Koray Aydın'ın Yüce Divan'da yargılanması sürüyor. Yüce Divan, bugünkü duruşmada Aydın'ın eniştesi Ali Çağlayan'ı tanık olarak dinledi.
Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın Yüce Divan'da
yargılandığı davada tanık olarak dinlenilen eniştesi Ali Çağlayan,
''Hesabımda gözüken para, aslında tek paradır. Doları önce Hazine
bonosuna, sonra Türk Lirası'na çevirdim. 2004 yılında 2 trilyon 130
milyar lira oldu. Komisyonda büyük bir hata vardır'' dedi. Davanın
bugünkü duruşmasına sanık Koray Aydın, avukatı Bülent Acar katıldı.
Tanık Hüseyin Gündoğdu, KKTC'deki Girne-Geçitkale- Dörtyol
ihalelisinden önce sanık Aydın'a iki kez mektup gönderdiğini, buna
karşın ihalenin yapıldığını belirtti. Gündoğdu, daha sonra ihalenin
iptali için idari yargıda dava açtıklarını ve ihalenin iptal
edildiğini anlattı. Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin'in ihalenin
kimi verileceğini nereden öğrendiğine ilişkin soru üzerine,
müteahhitlik çevresinde konuşulduğunu, bilgisinin duyumlara
dayandığını söyledi. ''Duyumlarımızda yanılgı olmadı'' diyen
Gündoğdu, idari yargının ihaleyi iptaline ilişkin kararını eski
Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit'e zor uygulattıklarını
savundu. Bumin'in ''Sanık Aydın'ın ihalelerden yüzde 10-13 pay
aldığını söylemişsiniz. Bu konuda somut bilginizi var mı?''
sorusuna Gündoğdu, ''Somut bilgi yok. Bu 50 yıldır konuşulur. Bunu
bakan tek başına mı yapar bilmiyorum. Bu konuda size bir belge de
veremem'' yanıtını verdi. Tanığın ifadesinin ardından söz alan
sanık Aydın, tanık Gündoğdu'nun sahibi olduğu Üst Yapı Şirketi'nin
Karayolları Genel Müdürlüğü'nce ''bilinen bir firma'' olduğunu
söyledi. Söz konusu firmanın Ankara-Polatlı yolunu yaptığını
sonrada öğrendiğini anlatan Aydın, ''Ankara-Polatlı yolunda
giderken arabaların sektiğini gördüm. Döndükten sonra bunu
Karayolları Genel Müdürü'ne anlattım'' dedi. Tanığın bakanlığa
Ahmet Baltacı adıyla şikayet mektupları gönderdiğini kaydeden
Aydın, tanığın firmasının daha önce aldığı ihalelerde de işlerini
zamanında yapmadığı için Karayolları Genel Müdürlüğü'nce defalarca
uyarıldığını söyledi. Aydın, Üst Yapı Firmasının daha önceki bir
ihale nedeniyle verdiği kredi mektubunun da sahte çıktığını öne
sürdü. VURGUN OPERASYONU SANIKLARI TANIK OLDU Vurgun Operasyonu'nun
ardından açılan davada sanık olarak yargılanan Yıldızlar İnşaat
firmasının temsilcisi Edip Eren, yeminsiz olarak tanıklık yaptı.
Sanığa yönelik iddialarla ilgili somut bilgisi olmadığını söyleyen
tanık Eren, sorular üzerine, sanık bakanla görüşme yapmadığını,
firmasının yeterli olduğu için ihaleleri davet edildiğini söyledi.
Vurgun Operasyon kapsamında poliste alınan ifadeyi kabul etmeyen
tanık Eren, ''Bir an önce çıkmak için önümüze ne koydularsa
imzaladım. Medya baskısı vardı. Polis bizi 'medyaya gösteririz'
diye tehdit etti'' dedi. Diğer tanık Danış Pakoğlu da Vurgun
Operasyonu Davası'nda yargılandığı için yeminsiz olarak tanıklık
yaptı. Söz konusu operasyon sırasında gözaltına alındığını ve
emniyette baskı gördüklerini ileri süren Pakoğlu, bakan ile
görüşmek için eski milletvekillerini araya sokmadığını, polisteki
ifadesinde böyle bir şey demediğini kaydetti. Fethi Soydan'ı
tanımadığını, bu kişiye herhangi bir para da vermediğini anlatan
Pakoğlu, Başkan Bumin'in ''Emniyette baskı yapıldığını söylediniz.
Bir yere şikayette bulundunuz mu?'' sorusuna, ''Hayır. Gözaltında
bana 'sen çocuklarını seviyor musun?' dediler. Bu beni çok
düşündürdü'' dedi. ''NE GETİRİRLERSE İMZALADIK'' Tanık Nail
Çalışkan Vurgun Operasyonu kapsamında yargılandığını, bu davadaki
emniyette alınan ifadesini kabul etmediğini söyledi. Bakan Aydın
ile hiç görüşmediğini, Yalova İl Jandarma Komutanlığı Hizmeti
binasının ihalesinin yüksek tenzilat verdiği için kendisinde
kaldığını söyledi. Emniyette ''Sanık Koray Aydını tanıdığını
söylemesi için baskı yaptıklarını'' öne süren Çalışkan, ''Nezarette
psikolojik baskı altında kaldık. 3 gün çok zor geçti. Ne
getirirlerse imzaladık bir an önce mahkemeye çıkmak için...'' dedi.
Tanık Çalışkan, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan kimseyi
tanımadığını, kimseye de ihaleden sonra para vermediğini savundu.
Hascan Emlak İnşaat Şirketi'nin sahibi olduğunu belirten tanık
Hasan Cansız Vurgun Operasyonu davasında yargılandığını bildirdi.
Cansız, şöyle konuştu: ''O dönemde Bayındırlık ve İskan Bakanı
Koray Aydın ile randevu talebim oldu, 1 hafta sonraya randevu
verdiler. Görüştük, önce beni hatırlamadı. Davetiyeli işlere
katılmak istediğimi söyledim. Aydın da tanıtım dosyası vermemi
istedi. Ben de verdim. Aradan bir süre geçtikten sonra davetiye
geldi. Kayseri Kapalı Çarşı onarım inşaatı ihalesi bende kaldı.
İhalenin bende kalmasını sürpriz olarak karşıladım.'' ''Kayseri
Kapalı Çarşı onarım inşaatını yüzde 11.20 tenzilatla alıp, yüzde 39
kırımla taşeron Dondin inşaata yaptırmanızın amacı neydi?''
sorusunu Cansız, ''Kayseri'ye gittim. İnşaatın yapılacağı yer,
esnafla iç içeydi, şantiye kuracak yer de yoktu. Esnaf ve belediye
ile ilişkilerin iyi olması lazım. İşin bir an önce bitirilmesi için
Dondin'e vermeye karar verdim. Toki'de inşaatlarında taşeron
kullanıyor'' diye yanıtladı. Cansız, bir soru üzerine, Yolalan
inşaatı 1996 yılında tesadüfen tanıştığını, fiyatlarını uygun
bulduğu için alışveriş yaptığını, Aydın'ın olduğunu sonradan
öğrendiğini belirterek, ''1996'dan beri aldığım mal toplam 10
milyarı bulmaz'' dedi. Tanık Eyüp Sabri Önen müteahhit olduğunu ve
Vurgun Operasyonu davasında yargılandığını söyledi. Emniyetteki
ifadesi sırasında kendisine küfür ve hakaret edildiğini ifade eden
Önen, ''Emniyette ifadeyi imzalamazsam günlerce tutulacağımı
söylediler. O anki psikolojiyle imzaladım. Mahkeme bunları
söyledim. Savcılık ve yedek hakimlikte ifade vermedim'' diye
konuştu. Başkan Bumin'in ''Savcılık ve yedek hakimlikte ifade
vermediniz de nasıl, ceza davasında yargılanıyorsunuz?'' sorusu
üzerine Önen, buralarda ifade vermediği yönündeki açıklamasını
yineledi. Tanık Ozan Dokumacı, müteahhit olduğunu ifade ederek,
Kuşadası Devlet Hastanesi ihalesine katılmaları için davetiye
geldiğini ve ihaleyi kazandıklarını anlattı. ''İhaleyi tanıtım
dosyasını gönderdikten 3 gün sonra kazanmanızı nasıl
açıklarsınız?'' sorusunu Dokumacı, ''En düşük teklifi veren biz
olduğumuz için ihale bizde kaldı'' diye yanıtladı. Dokumacı, bir
soru üzerine, daha önce benzer ihale almadıklarını söyledi.
AYDIN'IN KIZ KARDEŞİ Davada, Koray Aydın'ın kız kardeşi Arzu
Çağlayan ile eniştesi Ali Çağlayan da tanık olarak dinlenildi.
Başkan Bumin, iki tanığa da tanıklıktan çekilebileceklerini,
tanıklık yapmak isterlerse yemin etmeyebileceklerini anımsattı. Her
ikisi de tanıklık yapacaklarını ve yemin edeceklerini belirttiler.
Arzu Çağlayan, konularla ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını
söyledi. Yüce Divan Başkanı Bumin'in ''Hesabınızdaki 2 trilyon 130
milyar lira ile yaklaşık 900 bin doların kaynağı nedir?'' sorusu
üzerine Çağlayan, ev hanımı olduğunu, eşinin tasarrufları olduğunu,
ayrıntılı bilgiyi eşinin verebileceğini kaydetti. Bir soruyu
yanıtlarken Çağlayan, ''Ölüm kalım meselelerinden dolayı hesapların
müşterek olduğunu biliyorum'' dedi. Çağlayan, ''Hesabınıza
yatırılan 11 Ocak 2002 tarihinde 594 milyar ve 14 Ocak 2002
tarihinde 116 milyar 62 milyon liradan haberiniz var mı?'' sorusu
üzerine, ticari faaliyetlerden bilgisi olmadığını söyledi. ENİŞTESİ
ALİ ÇAĞLAYAN Ali Çağlayan da sanayici olduğunu belirtti.
Marmaris'te arazileri bulunduğunu, yabancı bir ortakla turizm
yatırımı yapmayı planladıklarını anlatan Çağlayan, paraya ihtiyacı
olduğu için de Koray Aydın'dan para istediğini kaydetti. Çağlayan,
proje gerçekleşmeyince parayı kendisine iade ettiğini anlattı.
''Soruşturma Komisyonu'nda 116 milyar 62 milyon lirayı
hatırlayamadığınızı söylemişsiniz'' denilmesi üzerine Çağlayan, ''O
gün hatırlamadığı ifade ettim. Sonra hesaplarımı kontrol ettim. Ben
tek para olarak hatırlıyordum. Ayrı ayrı yatırılmış'' diye konuştu.
''Hesabınızdaki 2 trilyon 130 milyar lira ile yaklaşık 900 bin
doların kaynağı nedir?'' sorusu üzerine Ali Çağlayan, ''Hesabımda
gözüken bu para, aslında tek paradır. Doları önce Hazine bonosuna
sonra Türk Lirası'na çevirdim. 2004 yılında 2 trilyon 130 milyar
lira oldu. Komisyonda büyük bir hata vardır'' dedi. Hesaplarının
müşterek olduğunu belirten Çağlayan, bir soru üzerine, Koray Aydın
ile ticari ilişkisi bulunmadığını söyledi. Çağlayan'ın ifadeleri
üzerine söz alan Koray Aydın, Ali Çağlayan'a gönderdiği paranın
malvarlığında bildirdiği, kendi hesabına açılan hesaptan gönderdiği
para olduğunu belirterek, bunun kayıt altında yapılan bir işlem
olduğunu söyledi. Aydın, Soruşturma Komisyonu'nun bunu konu haline
getirmesinin bile yanlış olduğunu kaydetti.