Aydın'a göre Aleviler yanlış adreste

TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi üzerindeki eleştirilere yanıt veren Aydın, kadınlar için ayrı cami gibi bir uygulamanın söz konusu olmadığını belirtti. Aydın, "Kadınlarımızın ibadet ettiği yerlerin daha düzgün, daha rahat olması ve inananların birlikteliğini daha güzel göstermesi bakımından bir düzenleme yapıyoruz. Kadınlar için ayrı cami hiç aklımızın köşesinden geçmedi" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin görüşmeleri sırasında Alevilik konusunun her yıl gündeme getirildiğini anımsatan Aydın, üstüne düşmeyen bir şeyin Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan talep edildiğini kaydetti. "Bir kurumun çözeceği bir sorun değil" diyen Aydın, kurumun, yasal duruma göre hareket ettiğini belirtti. Diyanet'in görevlerinden birinin, ibadet yerlerinden sorumlu olmak olduğuna işaret eden Aydın, "Bütün sorun, ibadet yerlerinin ne olduğudur. İbadet yerlerini yönetmek, hukuk ifadesidir" dedi. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına Dair Kanun, 'mevzuat gereği cami veya mescit ipka (yerinde bırakmak) edilmiş, senin görevin bunlarla ilgilidir' diyor. O yüzden Diyanet eleştirilecek bir kurum değildir, o yasal çerçeve içinde hareket etmek zorundadır. Diyanet, bir kamu hizmetidir, vatandaşlık bazında yapılır, gelen kişiye de 'siz Hanefi, Şafi, Alevi, Sünni misiniz' diye soramazsın. Diyanet hiçbir hizmetinde, tutumunda, insanların inanç, yorumlarıyla ilgili bir şey sorma hakkına sahip değil. Sünnilerin kurduğu 3-5 tane teşkilat, sivil toplum örgütüyle bakanlığımda görüşmüşsem, en az 15 civarında Alevi vatandaşlarımızın kurduğu sivil toplum örgütleriyle bir araya gelmişizdir, çağırdıkları toplantılara 'hayır' dememişimdir, cemevlerinin düzenlediği uluslararası toplantıların önemli kısmına katılmışımdır, cemevi dergisinin müdaviyimdir." Devlet Bakanı Aydın, insanları, inançları ve yorumlarından dolayı yargılayacak durumda olmadıklarını belirterek, "ortada bir İslam'ın bulunduğunu ve bu dinin yorumlarının farklı olduğunu" vurguladı. Aydın, yorumlamayı zenginlik olarak kabul ettiklerini, bundan da rahatsız olmadıklarını ifade etti.