Aydın Doğana zehir gibi yanıt
Abone olDoğan Yayın Grubunun incelenmesi bir çok eleştiriye neden oldu. Maliye Bakanlığı basında çıkan eleştirilere cevap verdi.
İNTERNETHABER
ANKARA BÜROSU
Maliye Bakanlığı'nın Doğan Yayın Grubuna ilişkin
inceleme raporu çok konuşuldu. Yapılan eleştirileri haksız bulan
Bakanlık'tan bir açıklama geldi.
Açıklamada; Doğan Grubuna yönelik özel bir inceleme iddiaları ret
edildi ve "Maliye'ye yönelik özel bir kampanya başlatıldığı" ileri
sürüldü.
Maliye Bakanlığından yapılan açıklamada, bazı basın yayın
organlarında Doğan Yayın Grubunun özellikle incelendiği, bu
incelemelerin siyasi düşünce veya taleple yapıldığı, denetimin
siyasallaştığı yönünde iddiaların yeraldığına dikkat çekilerek,
''denetim elemanlarına yönelik çirkin iddia ve isnatlarda
bulunulduğu görülmekte, bu yayınlardan ciddi rahatsızlık
duyulmaktadır'' denildi.
Maliye Bakanlığı tarafından, bakanlığın merkezi denetim
birimlerinden Gelirler Kontrolörleri tarafından yapılan vergi
incelemeleri neticesinde, Doğan Yayın Grubuna dahil şirketler
hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarına ilişkin yazılı ve
görsel basında son günlerde yer alan haberlerle ilgili olarak
kamuoyunu bilgilendirmek, yanlış yönlendirmeleri önlemek amacıyla
yazılı bir açıklama yapıldı.
GÖREVİMİZİ YAPTIK
''Bütün mensuplarımız
üstlendikleri yasal sorumlulukları yerine getirmekte tereddüt etmez
ve etmeyecektir'' denilen açıklamada, vergi inceleme elemanlarının,
görevlerini tarafsız, bağımsız ve vergi kanunları çerçevesinde
gerçekleştirdiği vurgulandı.
Denetim birimlerinin uzun yıllardan beri oluşmuş çalışma
sisteminin, ilgili yasa ve yönetmeliklerin de dışarıdan her hangi
bir müdahaleye kesinlikle imkan tanımadığına işaret edilen
açıklamada, vergi incelemesinin Vergi Usul Kanunu gereğince
ödenmesi gereken verginin doğruluğunu tespit etmek amacıyla vergi
inceleme elemanlarınca gerçekleştirildiği hatırlatıldı.
DAVA AÇSIN
Düzenlenen raporlarda önerilen vergi tarhiyatlarına ilişkin olarak,
bütün mükellefler, Vergi Usul Kanununda yer alan uzlaşma ve indirim
müesseselerinden yararlanabilecekleri gibi dava açma hakkından da
yararlanma imkanları bulunmaktadır. Dava açma hakkının kullanılması
halinde ise yüce Türk adaletine güvenimiz tamdır.''
SİSTEMLİ KAMPANYA VAR
Hazırlanan inceleme
raporlarında eleştirilen hususlarla ilgili olarak mükelleflerin
itirazlarının alışılagelmiş bir durum olduğu belirtilen açıklamada,
ancak bu itiraz hakkının, gerek inceleme görevini yerine
getirenleri, gerekse idareyi baskı altına almak amacıyla, basın
yayın organları vasıtasıyla ''sistemli bir kampanyaya
dönüştürülmeye çalışıldığı''nın gözlemlendiği ifade edildi.
SADECE DOĞAN İNCELENMEDİ
Gelirler Kontrolörleri tarafından yapılan incelemelerde sadece
Doğan Yayın Grubuna ait şirketlerin incelenmediğine, medya
sektörünün büyük çoğunluğu incelemeye tabi tutulduğuna veya
tutulmakta olduğuna işaret edilen açıklamada, yine son dönemlerde
yapılan incelemelerde Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına
bağlı mükelleflerin yüzde 40,6'sının vergi incelemesine tabi
tutulduğu ve tutulmaya devam edildiği kaydedildi.
''EN BÜYÜK CEZA DOĞAN'A DEĞİL''
Bu çerçevede, bir kısmı kamuoyunun bilgisine girmiş bulunan birçok
kaçakçılık ve kayıt dışılıkla mücadele çalışmalarında da
bulunulduğu bildirilen açıklamada, bu mükellefler içinde
Türkiye'nin önde gelen birçok holding ve şirketler grubunun da
bulunduğuna dikkat çekildi.
''Kaldı ki, Gelirler Kontrolörleri tarafından bir mükellefe yazılan
en büyük tutar da Doğan Yayın Grubuna ait değildir'' denilen
açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Gelirler Kontrolörlerinin, yaptıkları vergi incelemeleri sonucu
2008 yılında toplam 190 milyar lira, 2009 Ağustos sonu itibariyle
söz konusu Gruba yazılan hariç 63 milyar lira matrah farkı
bulunulmuş olup söz konusu matrah farkına ilişkin vergi tarhiyatı
yapılmıştır.
MESNETSİZ İDDİALAR
Bazı basın yayın organlarında Doğan Yayın Grubunun özellikle
incelendiği, bu incelemelerin siyasi düşünce veya taleple
yapıldığı, denetimin siyasallaştığı yönünde iddialarla birlikte
denetim elemanlarına yönelik çirkin iddia ve isnatlarda bulunulduğu
görülmekte, bu yayınlardan ciddi rahatsızlık duyulmaktadır. Söz
konusu mesnetsiz yayınlar, inceleme sürecini etkileme ve kamuoyunu
yanlış yönlendirme çabası olarak değerlendirilmektedir.