Aydın Doğan'a rapora rağmen beraat
Abone olAydın Doğan ve kızının da aralarında bulunduğu 4 kişinin yargılandığı davada, bilirkişi raporuna rağmen beraat kararı çıktı...
Aydın Doğan ve kızı Hanzade Doğan Boyner'in de aralarında bulunduğu 4 kişinin, “Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet ettikleri” iddiasıyla yargılandıkları davada beraatlerine karar verildi.
Doğan Grubu'nun 1997-2007 arasında
yurtdışından kağıt ithalatını off-shore kurumlar üzerinden yüksek
fiyatla yaptığı ve bu yüksek fiyatlar nedeniyle Hürriyet ve Doğan
Gazetecilik'in zarar gördüğü iddia ediliyordu. Aydın Doğan kızı
Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, Ali Rıza Temuroğlu ve İmre Barmanberk
ile birlikte İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde “2499 sayılı
Sermaye Piyasası Kanununa Muhalefet”ten yargılanıyordu.
BİLİRKİŞİ RAPORUNA RAĞMEN
Mahkeme davayı dün sonuçlandırdı ve sanıkların beraatına karar
verdi. Mahkemenin medya patronu Aydın Doğan ile ilgili dünkü beraat
kararını bilirkişi raporuna rağmen aldığı ortaya çıktı. Bilirkişi
raporunda konunun uzmanlarının davacı SPK'nın tespitleri
doğrultusunda görüş bildirdiği öğrenildi.
SPK'NIN ŞOK SUÇLAMALARI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın SPK'nın suç duyurusu üzerine
yaptığı soruşturma neticesinde hazırladığı 2009/23414 Esas sayılı
iddianamede, Doğan ve arkadaşları ile ilgili şu suçlamada
bulunuluyordu:
“Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.
(Hürriyet) ve Doğan Gazetecilik A.Ş.'nin (Doğan Gazetecilik)
ihtiyacı olan gazete kağıdı ve baskı malzemeleri ithalatı
işlemlerinin, sözkonusu işlemlere fiili olarak herhangi bir katkısı
bulunmayan ve Doğan Ailesinin sahibi olduğu/kontrolünde olan
Eurozone Trading Limited, Sortal Trading Company Limited ve
Shawcliff Trading Limited unvanlı şirketler üzerinden
gerçekleştirilmesi suretiyle hisse senetleri İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası'nda işlem gören Hürriyet ve Doğan Gazetecilik
aleyhine bahse konu şirketlere haksız olarak menfaat sağlanmasında
sorumluluğu bulunan ilgili şirket yöneticileri Aydın Doğan, İmre
Barmanberk, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner ve Ali Rıza Temuroğlu
hakkında SPK'nın 47/A-6 maddesinde 15. maddeye atfen tanımlanan
suçun unsurlarının gerçekleşmiş olması dolayısıyla, aynı kanunun 49
hükümleri uyarınca soruşturma ve kavuşturma yapılması talep
ediliyor. Savunma için başvuran şüpheli Aydın Doğan ve arkadaşları
ile vekilleri olayda suç unsuru oluşmadığı yönünde 3 ayrı hukuki
mütalaa sunmuştu.
TİCARİ TEAMÜLLERLE ÖRTÜŞMÜYOR
İddia ve savunma makamlarının çelişmesi üzerine mahkeme bilirkişiye
başvurdu. Mahkemece belirlenen bilirkişiler Ticaret Hukuku
Profesörü Tekin Memiş, Ceza Hukukçusu Doç. Dr. A. Caner Yenidünya
ile Mali Bilirkişi Sezai Dumanoğlu iddialara ilişkin raporlarını
tamamlayarak, mahkemeye sundular. Yeni Akit'in ulaştığı 17 Mayıs
2011 tarihli bilirkişi raporunda Ticaret Hukuku Profesörü Tekin
Memiş ile Ceza Hukukçusu Doç. Dr. A. Caner Yenidünya, SPK'nın
tespit ve değerlendirmelerine hak veriyor. Aydın Doğan ve
arkadaşlarının eylemlerinin suç teşkil ettiğinin belirtildiği
raporlarda, grup bünyesinde yurtdışından kağıt ithalatı yapmak
üzere kurulan bir dış ticaret firması bulunmasına rağmen araya yurt
dışında kurulu ve aile fertlerine ait off shore şirketlerin de
konulmasının ticari teamüller ile örtüşmediği vurgulanıyor.
İŞTE O BİLİRKİŞİ RAPORU
SPK ve Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri'nce yapılan
incelemeler neticesinde, Aydın Doğan ve aile fertleri tarafından
yurtdışında kurulan off-shore şirketlerin gazete kağıdı ithalat
sürecine herhangi bir katkılarının bulunmadığı, bu süreç ile ilgili
tüm maliyetlere Doğan Dış Ticaret (DDT) firmasının katlandığı,
gazete kağıdı ve baskı malzemesi ithalatı ile ilgili tüm
operasyonel işlemlerin DDT Genel Müdürü Şener Mustaoğlu ve DDT
personeli tarafından gerçekleştirildiği, DDT adına off-shore
şirketler tarafından düzenlenmiş gibi gösterilen faturaların
gerçekte DDT personeli tarafından DDT'nin merkezinde düzenlendiği
konularının somut delillerle ortaya konulduğu vurgulanan bilirkişi
görüşünde, örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarının oluştuğu
belirtiliyor.
CEZASI 7.5 YIL
HAPİSTİ!
Davayı gören mahkeme hakimi de bu görüşe katılsaydı Aydın Doğan,
kızı ve diğer iki Doğan Grubu yöneticisi yaklaşık 7,5 yıl hapis
cezası alabilecek ve bu isimlerin şirketlerdeki yönetici
pozisyonlarına son verilebilecekti.