Aydın Doğan 2 dostuna kıydı
Abone olAydın Doğan bugünlerde çok sinirli. Eski dostlarını şimdi manşetler üzerinden topa tutturuyor.
Meğer AK Partili Şaban Dişli ve Star'ın patronu Ethem Sancak,
Doğan'ın yakın zamana kadar samimi arkadaşlarıymış. Biz demiyoruz
Taha Kıvanç takma adıyla Fehmi Koru diyor.
Star ve Hürriyet'in boğaz bogaza kavgasına nitelemesi savaşın
şiddetini özetliyor. Yazar, Yeni Şafak'ın bugünkü köşesinde
Doğan'ın iki eski dostunu neden harcadığına dair tespitleri
ilginç..
(...)Meğer star gazetesinin patronu ile Aydın Bey çok yakın arkadaş
imiş... Anadolu'nun değişik illerinde yapılan Hürriyet
toplantılarının çoğunda 'onur konuğu' Ethem Sancak olmuş...
Hayvancılık alanına yatırıma da Aydın Bey teşvik etmiş
kendisini...
Şimdi ise, Aydın Bey'in 'amiral gemisi' patronun dostu Ethem
Sancak'a akıl almaz sıfatlar kullanarak saldırıyor... Dostuna bunu
yapan?
Güçlü kişilere yakın olmanın sürprizlere açık olmayı gerektirdiğini
yaşayarak bilenlerdenim. Başka gruplardan gazetecilerin
çağrılmadığı Doğan Medya'nın uluslararası toplantılarına davet
edilmem, Aydın Bey ve önemli adamlarıyla birlikte bayramda Rodos'a
gitmem, Almanlar'ın 'altın ödül' vermesinden esinlenerek hükümetin
de -varsa- vergi cezasını affetmesi dava açmasını engellemedi Aydın
Bey'in…
Yoksa Aydın Bey'in içinde bulunduğu durum normal şartlarda
kendilerinden vazgeçmeyeceği dostlarını harcamasını gerektirecek
kadar mı vahim?
Şaban Dişli olayını hatırlayınız. Şaban Bey uzun yıllar Aydın
Doğan'ın Hollanda'daki bankasının başındaydı. Politikaya da onun
teşvikiyle girdiği konuşuluyordu. Ak Parti içindeki en yakını Şaban
Dişli'ydi Aydın Bey'in; sıkça buluşup görüş alış-verişinde
bulundukları da biliniyordu.
Birden Doğan gazetelerinden açılan salvo ateşiyle sarsıldı Şaban
Bey... Bir ara dışişleri bakanlığı ve başmüzakerecilik pozisyonları
için düşünülmüştü, yayınlardan sonra partisinin genel başkan
yardımcılığı koltuğunu terk etmek zorunda kaldı.
Aynı tez onun için de söz konusu muydu acaba? Hani, Aydın Doğan'la
uzun yıllar birlikte çalışmış kişinin “Büyük ihtimalle Başbakanla
olan yakınlığını Aydın Doğan lehine kullanmamasından rahatsız” tezi
vardı ya, Şaban Dişli'nin düşüşüne yol açan da aynı sebep
miydi?
“Beni başbakanla yakınlaştırın” talebinin yerine gelmemesi
ülkemizin en büyük medya patronunun Başbakan'a yakın bilinen
kişileri topun ağzına koymasını mı getiriyor? Teze göre durum
bu...
Oysa Başbakan Tayyip Erdoğan 'farklı' bir politikacı; kanaat sahibi
olduğu konularda yakın bildiği kişilerin araya girmesini kabul
etmiyor. Zorlamalara hiç gelmiyor.
Ne yapsın Ethem Bey böyle bir durumda, ne yapsın Şaban Bey?
Bir dostumun olan-biteni yorumlamada farklı bir tezi var: Bütün
bunlar kendisine yakın birileri tarafından Aydın Doğan'a rağmen
yapılıyor... Ülkemizin en büyük medya patronu duruma hâkim değil;
yoksa dostlarına bunları reva görmezdi.
Grubun gazeteleri rakip gazetenin patronunu suçlayıcı haberler
yaptılar günler boyunca, suçladığı kişinin gazetesi de benzer bir
haberle karşısına çıkınca, kavga, bu defa imzasız başyazılar
yoluyla verilmeye başlandı. Bununla da sonuç alınamayınca ne
olacak?
Eskiden bırakın 'amiral gemisi'nin devreye girmesini, kıytırık bir
gazetesi bile birini manşetten asınca o kişi için helva siparişi
vermek gerekirdi; şimdi dişe diş mücadelede Hürriyet zavallı bir
duruma düşüyor...
Kim yapıyor bunu?