Ay'dan Gizem Özdilli'ye tam not
Abone olSavaş Ay'ın bu haftaki konuğu, son günlerde adı gündemden düşmeyen Gizem Özdilli idi. Özdilli bugüne kadar tufaya düşen mankenleri bildiği için dersine sıkı çalışmıştı.
Üniversite ve kolejli mankenlerin bilgisizliğini gün yüzüne
çıkaran Şavaş Ay lise mezunu bir manken tarafından morartıldı.
Kuran okuduğunu söyleyen Gizem Özdilli, kendisine 'Eyüp Sultan'ı
soran Savaş Ay'ı nasıl tersledi: Savaş Ay'ın bu haftaki konuğu, son
günlerde adı gündemden düşmeyen Gizem Özdilli idi. Özdilli bugüne
kadar tufaya düşen mankenleri bildiği için dersine sıkı çalışmıştı.
En azından bilmediğini bildiği konularda sustu ve yorum yapmadı.
Yine de bir iki gaf yaptı. Mesela Sultanahmet camiinin mimarının
Mimar Sinan olduğunu sanıyordu... Ama bu kadar kusur kadı kızında
da olur diyelim artık. İşte Savaş Ay'ın terletmek istediği muhatabı
karşısında terlediği röportaj. * Niye bu kadar hırslısın? Galiba
eksik olan bir şeyler var hayatımda... * Ne eksik hayatında senin?
Aile, huzur... Aile huzuru yok. Böyle düzenli bir hayat, çoluk
çocuk, eş... * Onu mu istiyorsun? İstiyorum tabii. 33 yaşında
oldum. Dışarıdan iyi görünüyor da içerisi çok fena. Yani o yüzden
de işe vurdum. * Peki bu arada çok değişik çevrelere giriyorsunuz.
Biraz entelektüel birikimi artırmak gerekmiyor mu? Yani dünyadan bu
kadar kopuk yaşayınca oluyor mu? Ne güzel dışarıdan öyle gözüküyor
ama yalnız yaşıyorum. Sevgililerimle yaşamadım ya da ailemle
yaşamıyorum. * Sevgililerin mi sana geliyor? Eşyalarını alıp
yerleşme olayı yani birlikte yaşama olayı hiç olmadı. Ailemle de
olmadığı için uzun süre yalnız yaşayan insan bunun sıkıntısını çok
iyi bilir. Eve gelip biriyle dertleşmek istediğim zaman kimse
olmayınca, aynanın karşısına geçip kendi saçımı okşadığımı bir ben
bilirim. * Peki senin ailen? Ankara'da yaşıyor ailem. Zaman zaman
görüşüyoruz ama yeterli olmuyor. Ben artık hayatımda sürekli bir
insan istiyorum. * Niye olmuyor? Bunu söylediğim anda herkes yengeç
gibi yan yan kaçıyor. Çok güzel giden ilişki bir anda bitiveriyor.
Bilmiyorum demek ki korkutan bir şey var. BENDE YALNIZLIK FOBİSİ
VAR * Kendine dışarıdan bak; bir erkek Gizem Özdilli'den ne
bekleyerek onunla hayatını sürdürebilir? Dışarıdan çok iddialı
görünüyorum; sarı saçlar, uzun boy, o bile etkileyebiliyor. Ama ben
alışamadım bu tip bir yaşama. Başımı yastığa koyduğum zaman sabah
saat 4-5'e kadar binlerce şey düşünüyorum. "Ben acaba 60 yaşına
gelince de yalnız mı olacağım? Hastalanırsam ya da bir bayram
ziyaretinde benim elimi öpmeye gelen bir çocuğum, torunum olmayacak
mı?" diye... Yani bende yalnızlık fobisi oldu artık. * Seni üzen
konulardan biraz uzaklaştırmak istiyorum çünkü devamlı gözlerin
doluyor. Psikolojik yardım almayı düşünüyor musun? Var, şu anda
hala devam ettiğim bir terapistim var. * Peki bizim tanıdığımız
Gizem Özdilli'nin dışında Gizem nasıl biridir? Edebiyata filan çok
fazla ilgim yok. Şiir okumak beni mutlu eden bir şey değil. Belki
de hiçbir zaman bir şiir kitabı alıp okumadım. Yani çok da ayıp bir
şey değil ama benim de hoşuma giden müzik dinlemektir mesela. * Ne
tarz müzik seviyorsun? Türk Sanat Müziği seviyorum, Latin müziği
seviyorum, fado dinliyorum. Türkiye'de çok kişi fadoyu bilmez
mesela. Bir arkadaşım Portekiz'e giderken 5 sene önce ondan fado
CD'leri istemiştim, o zaman Türkiye'de yoktu bile. * Ne tür müzik
fado? Fado, Portekiz menşeili bir oda müziği. * Türk Sanat
Müziği'nden ne tarzı seviyorsun? Türk Sanat Müziği'nden eskileri
seviyorum. Mesela şimdi benim arabamda bir CD var, karışık bir CD.
Aşiyan Yolları filan ama eski versiyonları. * Bestecilerden kimi
seviyorsun? Besteci olarak bilmem. Selahattin Altınbaş var mesela
yanlış hatırlıyorsam kusura bakmasın; duydum ki unutmuşsun
gözlerimin rengini. * Onu sormuyorum zaten. Senin zevkini ortaya
çıkarmak için beğendiğin bestecileri soruyorum. Bu soru-cevap
psikolojisi beni geriyor. Senin yaptığın bütün röportajlarda var
bu... "Şunu sordum, şundan cevap bile alamadım." Kendimi böyle
hissediyorum şimdi gerildim... Yıldırım Gürses var mesela. Eski
aranjeleri seviyorum. Şimdiki gibi bilgisayar seslerini sevmiyorum.
* Senin eğitimin nedir? Ben liseden sonra üniversite sınavına
girmedim. * Hangi lise? Ankara Ayrancı Lisesi. Edebiyat bölümü.
Kuvvetli olduğum ders sanat tarihi ve resimdi. * Sanat tarihinden
ne kaldı aklında? O dersi sevmemin nedeni de çizimim çok kuvvetli
olduğu için. Çok iyi çizim yapardım. * Ne çizerdin sanat tarihinde?
Mesela camilerin iç tonozlarını, bağlantı köşelerini. Hatırladığım
tek o. * Sadece çizim yaptığını hatırlıyorsun. Sanat tarihinden bu
yani. Senin sevdiğin Türkiye'de Türk-İslam sanatı denince akla
gelen isimler neler mesela? Tabii ki Mimar Sinan. Eser olarak
Sultanahmet Camii mesela dünyanın sayılı eserlerinden. * Peki Mimar
Sinan'ın sevdiğin eserleri var mı? Iııı... Soru cevap mı yapıyoruz
böyle? Bütün gün böyle üniversite sınavı gibi soru mu soracaksın
bana? Cevap vermek istemiyorum. * Mimar Sinan'ı çok seviyorum
dediğin anda Mimar Sinan'ın 3 tane eserini sayarsın sandım... Ne
konuda konuşmak istiyorsan onu konuşalım. İstediğim bir konu yok.
Sadece bizim camiamızdaki herkesin kafasız, aptal, dünyadan bihaber
olduğunu vermek son derece mutlu ediyor özellikle medyanın bir
bölümünü. * Bu kızların çok boş olduğunu düşünüyorlar. Farklı olanı
da göstereyim, istedim. Sana güveniyorum, dedim. Bana göre
farklılık insan olmak. * Estağfurullah... Kim kimin insanlığını
burada test edebilir! İçi boş insanlar olarak gösteriliyoruz. Ama
insan illa ki etrafında olan her olaydan haberdar olup sorulan her
soruya doğru cevap vermek zorunda değil. * Sence nüfus patlaması
bir sorun mu? Bu konuda cevap veremem. Duygusal cevap veririm. Eski
kafalıyım. Kürtaja karşıyım, oldu mu doğmalı diye düşünüyorum. *
Biraz da dindar tarafın var galiba? Var. Her şeyi okurum. Kur'an
okurum. * Türkçe mealini mi? Türkçe meali değil. Bir ara Kur'an
kursuna gitmiştim. Bildiğim duaları okurum. * Hatim indirdin mi
peki? Hayır indirmedim. Çok sıkılırsam gittiğim yatırlar vardı.
İstanbul bu konuda cennet, çok var yani. Orada yatırda oturuyorum
dua okuyorum ve dertleşiyorum kendi kendimle. * En fazla nereye
gidiyorsun ? Yuşa Efendi Hazretleri'ne giderim, Eyüp Sultan'a
giderim. Dualarımı ederim. Ayet-el Kürsi okurum daha çok... Allah
biliyor her şeyi, beni de tek rahatlatan o. * Eyüp Sultan kim? Eyüp
Sultan değil Eyüp Sultan Hazretleri. Siz de bir ara ziyarete
giderseniz görürsünüz. * Hazreti Muhammed efendimizin sancaktarı.
Bilmiyorum. O konuda size açıklama yapabilecek kadar bilgim yok.
Yanlış bir şey söyleyebilirim. * Normal vatandaş kadar politikayla
ilgileniyorum diyorsun. Hükümette en beğendiğin bakan kim? Sevdiğim
demeyeyim de geçen gün Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kanalda gördüm.
Bir anda Atatürk kadar sevilebileceğini düşündüm. Atatürk pek çok
yenilik yaptı ve eğer Avrupa Birliği'ne girersek bu Recep Tayyip
Erdoğan döneminde olacak. * Atatürk'ün yaptığı devrimler arasında
en çok benimsediğin hangisi? En çok bence Türk Alfabesi'ni yapması.
Biz Arap değiliz ki Arapça konuşalım. * Peki harfler nereden?
Latin. Latin Alfabesi kullanmıyor muyuz. TEYZEMİN KIZI 'YANDIN'
DEDİ * Mankenlik adı altında başka işler yapanlar var, diyorsun...
Bunlara tepki vermiyor musunuz diğer arkadaşlarınla birlikte? Ben
çıktım televizyondan söyledim ve o kişiyle şu anda da konuşmuyoruz.
* Ama mesela aynı podyuma çıkıyorsunuz. Hiç medyaya taşımadan
"Gelsene arkadaş, sana kenarda bir şey söyleyeceğiz" demiyor
musunuz? Beni mi dinleyecek? O, o anda bu reklam sayesinde fiyatını
5'e katladı. O parayı kim verirse oraya gidecek. Bu insanları
geçelim artık, Savaş Abi. Onlar o yolun yolcusu olmuş. Bunlar
yüzünden sinir hastası oluyorum ben... Sabahleyin teyzemin kızıyla
konuşuyordum. Savaş Abi'yle röportaj yapacağım, dedim. "Allah
yandın, herkese felaket geçiriyor, yerden yere vuruyor. Tarih,
coğrafya soruyor. Sorulara cevap veremeyince cahil yazıyor.
Mahvoldun" dedi. * Öyle bir satırımı bulamazsın. Asla bir yorumda
bulunmadım. Cahil demiyorum. Sen demiyorsun ama okuyan insan direkt
öyle algılıyor. * Sen şimdi buradan gidince teyzenin kızına ne
diyeceksin? Bilmem ki yazıyı okuyacağız. 'Otomobil' lakabı kavga
sebebiydi * Şimdiye kadar seninle yapılan röportajlar arasında
"beni en çok ifade eden röportaj" diyeceğin hangisi? Sabah
Gazetesi'nde 3 ay evvel bir arkadaşınız yaptı fakat magazin
muhabiri değildi. İş hayatıyla ilgili konuştuk, özel hayatımla
ilgili duygusal anlamda konuştuk. Mesleğimin dışında özel hayatımla
gündeme gelmek beni rahatsız ediyordu. Mesela ben bundan önceki
erkek arkadaşıma Otomobil Osman adının takılmasından son derece
şikayetçiydim ama benim elimde olan bir şey değil. * Niye adama
Otomobil Osman dediler? Hiç alakası yok. İnşaat mühendisiydi ama
otomobil yarışlarına gidiyor diye... Benim özelimin bitmesine
sebebiyet veren birinci olay buydu. Sürekli kavga ediyorduk bu
yüzden. * İnşaat Osman deseler kızmaz mıydı mesela? Çarpıtma.
Televizyonda Otomobil Osman diye çıkıyordu. Diyordu ki yarın benim
iş toplantım var. Altımda çalışan insanların hepsi bıyık altından
bana gülüyor. Toplantıya gidince "Oooo sizi de manken hanımlarla
gördük, bir de lakap takmışlar" diyorlarmış. * Ne demek bu ya,
"Mankenlerle gördük?" Bu çok alçaltıcı. Böyle çıkan haberden sonra
bana saygı mı duyulur? Bu bir örnekti Savaş Abi. Biz de o zaman
kavga ettik ve şu anda beraber değiliz. Bir kere Pazar Keyfi'nde
çıktı, ondan sonra bütün gazeteci arkadaşlarıma defalarca durumumu
en saf haliyle anlattım ama devam etti. Trafikte beklerken bile
adam laf atıyor. Yanınızda erkek arkadaşınız var, al sana kavgaya
sebebiyet. * Ha mesela yanında Varol Bey varken Otomobil Osman
diyorlar, kavga çıkıyor. Surat düşüyor tabii, bir anda gerginlik
oluyor. Ne gerek var, neden ben böyle bir şey yaşayayım ki? Bunun
gibi bir sürü şey oldu. Erkek gibi yaşıyorum. Gece 4'te işten
geliyorum. Ama öyleleri de var ki... Özeliyle prim yapıp fiyatını
5'e katlayanları çok gördüm.