Ayda yürüyen astronotlar Adana'da
Abone olAyda yürüyen ilk ve son astronotlar Çukurova Üniversitesi'nde düzenlenen bir söyleşiye katıldı...
Ayda yürüyen ilk ve son astronotlar Neil Armstrong ve Gene
Cernan, Apollo 13 uzay mekiğinin kumandanı Jim Lovell ve ''Günaydın
Amerika'' programının eski sunucusu David Hartman, Çukurova
Üniversitesinde (ÇÜ) ''Uzay Efsaneleri İmkansız Mümkündür'' konulu
söyleşiye katıldı.
ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, ABD'nin Adana Konsolosluğu ile
ortaklaşa düzenlenen, Mithat Özsan Amfisi'ndeki etkinliğin
açılışında, insanlığın uzay yolculuğunu yapan astronotlara çok şey
borçlu olduğunu söyledi.
Aya ilk ayak basan astronot ve daha sonraki programlarda uzaya
yolculuk yapanların insanlık için büyük adım attığını ifade eden
Akınoğlu, ''Bugün aramızda olan bu efsanevi isimler başarıyla
yerine getirdikleri görevleri nedeniyle tüm insanlığın temsilcisi
oldu'' dedi.
''Günaydın Amerika'' programının eski sunucusu David Hartman'in
yönettiği söyleşide konuşan, ''ayda yürüyen ilk insan'' unvanına
sahip astronot Neil Armstrong da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra
önde gelen kuvvetler arasında kutuplaşma olduğunu belirtti.
O dönemlerde okyanusu geçen roket ve füzelerin varlığının bilim
adamlarına fikir verdiğini ifade eden Armstrong, ''Bilim adamları,
gücü nedeniyle bu tür roketlerin gerekli düzenlemeler yapılarak
uzaya yolculuk için kullanılabileceğini düşündü'' diye konuştu.
Uzaya yolculuk yapılabilecek aracın hazırlanması konusundaki
düşüncelerin halka açıklandığını ifade eden Armstrong, şunları
söyledi:
''Daha sonra uzaya gidecek aracın yapımıyla ilgili süreç başladı.
Bu süreç devam ederken uzaya kimin gönderileceği konusu gündeme
geldi. Önce mahkumların gönderilebileceği fikri ortaya atıldı.
Doktorlar da gönderilebilir diye düşünüldü. Sonuçta en iyi adayın
pilotlar olduğu konusunda karar verildi. Çünkü kapalı alanlarda
kalmaktan ve dünyayı dolaşmaktan hoşlanan kişilerdi. Geliştirilen
Apollo uzay aracıyla yolculuklar yapıldı. Apollo projesinde 4 bin
kişi çalıştı. Aya inişi sağlamak için herkes çok büyük özveriyle
çalıştı. 1969 yazında Apollo 11, ben ve ekibimle uçuşa geçtim. Bu
uçuşta yüzde 90 güvenle dünyaya dönebilirim, aya inişte başarı
oranı ise yüzde 50 olabilir diye düşünmüştüm ve tarih gösterdi ki
bu uçuşta başarılı olabildik, öğrendik ki insanoğlu sadece dünyaya
bağlı değil, başka alternatifleri de olabilir.''
Armstrong, öğrencilerin ''aya ilk adımı atmak nasıl bir duygu''
sorusunu şöyle yanıtladı:
''Aya uçuş aracı tamir edilebilir bir araç. Rüzgar ve yağmur yok.
Hava açık ama gökyüzü karanlık. Dünyadaki yer çekiminin 6'da 1'i
orada var. O yüzden yürümek için çok zevkli bir yer ama uzay
aracından inerken kullanılan merdivenlerin biraz geliştirilmesi
gerekiyordu. Okuldayken uzay yolculuğuyla ilgili imkan olmadığından
hayalim uçak tasarımcısı olmaktı ama hiçbir zaman uçak tasarımcısı
olamadım. Hiç kimse geleceği tahmin edemez. Yaşam süresince çok
büyük değişiklikle karşılaşacaksınız ve bu değişiklikler meydana
geldiğinde onların bir parçası olmak isteyeceksiniz. Heyecan ve
umut verici gelişmeler olacağından bunu isteyeceksiniz. Mümkün
olabildiğince çok şey öğrenmeye bakın.''
KISITLI KAYNAKLARIN KULLANILABİLMESİ İÇİN İŞ
BİRLİĞİ
Apollo 13 uzay mekiğinin kumandanı Jim Lovell de uzay yolculukları
sırasında patlama olduğunu ve beklenmeyen bir durumun ortaya
çıktığını söyledi.
Eve sağ salim dönmeyi istediklerini belirten Lovell, şunları
kaydetti:
''Eve dönebilmek için aya inişten vazgeçmemiz gerekiyordu. Görev
amacımız bu patlamayla değişti. Oksijen azlığı nedeniyle boğulma
tehlikesiyle karşı karşıyaydık. Eve dönmek için aya iniş modülünü
kullanmamız gerekti. Güvenli şekilde dünyaya inişimiz için tüm ekip
çok başarılı ve özverili çalışma örneği gösterdi. Uzay yolculuğumun
sonrasında, dünyanın güneşin etrafında dolaşan küçük bir gezegen
olduğunu ve aynı zamanda dünyayı bir uzay aracı olarak düşündüm. Ve
dünyada 6 milyar kişi olduğu için 6 milyar astronotun dünya için
çalışıyor olduğunu hayal ettim. Aynı bizim uzay aracımızın içinde
bulunduğu durum gibi dünyanın da kaynaklarının kısıtlı olduğunu ve
bu yüzden hepimizin birbirimize tanıma şansı vererek kısıtlı
kaynakları kullanabilmek için iş birliği yapmamız gerektiğini
düşünüyorum.''
''DÜNYA, TERK EDİLEMEYECEK KADAR GÜZEL BİR
YER''
Ayda yürüyen son astronot Gene Cernan da Apollo vizyonlarının
öncelikle ''ayı bulabilmeyi'' öğrettiğini ifade etti.
Cernan, ''Benden önce gidenler vardı. Ben ve ekibim 3 gün kaldık.
Bu, ayda kalınan en uzun süreydi'' dedi.
Ayda eğlendiğini belirten Cernan, araçla 5 kilometre yol
katettiklerini, dağlara gittiklerini ve pek çok deney yaptıklarını
kaydetti.
Kurdukları düzeneklerden 10 yıl kadar veri elde edilebildiğini
bildiren Cernan, ''Apollo 17'nin misyonunu dünyadaki tüm gençlere
ithaf ettik. Uzayda olmak çok farklı bir duygu. Ancak dünya, terk
edilemeyecek kadar güzel bir yer. Hepinizin de böyle hissettiğini
sanıyorum'' diye konuştu.
Cernan, öğrencilere ''Türkiye'nin geleceği sizlersiniz. Tüm gelecek
sizlere bağlı'' diye seslendi.