Ayasofya’yı ibadete açtık çok şükür, artık daha da Müslüman
olduk hatta ecdadın emanetine öylesine sahip çıktık ki yedi düvel
gelse ne yazar.
Daha özgür olduğumuzu, İstanbullu ve İslam’ın fethi ifadelerini
görünce
Allah’ım biz 1453 de bu şehri almamış mıydık, Ayasofya’da buna
dahil değil miydi demek geldi içimden
Bu psikolojiyi anlamakda zorlanıyorum doğrusu
Ayasofya’yı ibadete açılmasının manasını belli ki kişilerde
farklı algılar yaratmış.
kişi başına düşen cami sayısında dünya birincisiyiz , üç,
beş ihtiyar birde imamla günü kapatan binlercesi varken...
Cuma namazı hariç boş kalan camilerin boynu bükük minarelerine
nispet, kiliseden bozma içinde mozaiklerle süslü romanın mirası
üzerine İslam’ı inşa etmek, ispanyada kurtuba ulu camisini kiliseye
çevirmekle aynı şey değil mi?
Kaldı ki bu günlerde İspanya bu yapılanın haksız olduğunu ve
kiliseden vaz geçilmesini tartışıyorken.
Biz değil miydik, dinler arası kardeşliğe hamilik yapmaya
çalışan, ayrışmadan uzak, birlikte yaşama kültürünü hâkim kılmak
adına ahkam kesen.
Oldu olacak adını da değiştirin, Ayasofya’nın manası (kutsal
bilgelik), İslam’a uymuyor yabancı kelime…birde resimleri
mozaikleri namaz zamanı bezle kapatın, ya da UNESCO’yu boş verin
sökün gitsin.
Dün, bu cahiller dünya gerçeklerini bilmiyor Ayasofya’yı camiye
çevirmenin büyük bedelleri olacağını söyleyip, her yerde bizim
camilerimiz var onların başına neler gelir hiç düşündünüz mü
diyenler için ne değişti.
Daha sultan Ahmet camini dolduramıyoruz Ayasofya yı ibadete
açmak NİYE denmedi mi?
Maalesef Yaşanan süreçte, içte ve dışta Sn. Cumhur Başkanını
zora düşürecek gelişmeleri el ovuşturarak bekleyen çok odak var,
belki de en yakınındakiler.
Umuyorum ki yapılmaya çalışılan salt ihtiyaca binaen değil de
verilmek istenen bir mesaja temel oluştursun.
Türkiye’de resmi makamların halkın yüzde doksan dokuzu Müslüman
olduğu mantığı doğruysa eyvallah, ancak gerçek hiç de öyle değil,
bu ülkede azımsanmayacak kadar gayri Müslim vatandaş var.
Nüfus cüzdanında İslam yazsa da hayatında beş vakit camiye
gitmeyen milyonlar var, Ayasofya’nın cami olmasına sevinen, alnı
secde görmemiş yüzbinler olduğu gibi.
Ülkede yeni akım Deist ve Tengrici inanç yayılımında, takkesini
önüne koymayıp, tehlikeyi görmezden gelen, Müslüman olmayan
Türkleri gâvur sayıp bir kenara yiten din anlayışıyla binlerce yeni
cami açılsa neye yarar.
Fatih sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle birlikte emanet
sayılacak birçok yapı içler acısı durumdayken, Ayasofya’nın manevi
değerine Fatihi referans göstermek ironiktir.
Ulubatlı Hasan’ın fetihte surlara çektiği sancağın altında bugün
düğün salonu var, kimin umurunda. Fatihin Gebze’deki otağından
esame kalmamış...
Muhalefet dahil Siyasilerin potansiyel oy kaygısıyla temkinli,
bir o kadar samimiyetsiz söylemleri yanında, yaşanan süreci zafer
kutlaması haline getirenlerin kompleksli sevinçleri Türkiye
gerçekleriyle uyuşmuyor.
Neyi abartıyorsunuz,
Türkiye cumhuriyeti sınırlarındaki her metrekare her yapı bu
ülkeye aittir. Hukuk çerçevesinde her tür kullanım ve mülkiyet,
tasarruf hakkına sahiptir.
Ona kimse itiraz edemez hiçbir ülkede bu konuda bize akıl
veremez, yol gösteremez.
Dün müze olmasına karar verildi şimdi cami, bakarsın görüşler
değişir yarın başka bir formül bulunur.
Müze olarak ibadete kapatılmasına bende karşıyım, Ayasofya
dinlerin hatta farklı düşüncelerin aynı çatı altında buluşmalarına
vesile olabilir.
Cuma günleri Müslümanlara, pazar günleri Hristiyanlara açılıp
ibadet edilir, diğer günlerde de müze olarak ziyaretçilere
açılabilir, o zaman dünyanın tepkisini değil İNSANLIĞIN takdirini
kazanırız.