Ayak küçültmek için parmak kestiriyorlar!
Abone olAyağının büyüklüğünü kompleks haline getirenlerin ayak parmağını kestirmeye varan estetikler yaptığı ortaya çıktı.
Ayağının büyük olmasını takıntı haline getirenler kimi
zaman tehlikeli cerrahi müdahalelere başvurabiliyor. Ayak bilekleri
kalın olanların kimisi inceltmek, büyük olanların kimisi ise
parmaklarını kısaltmak ya da aldırmak istiyor. Uzmanlar, güzellik
kaygısıyla yapılan bu işlemlerin uzun vadede ayakların işlevini
bozduğunu söylüyor.
Cemal Türkkantos, 35 yılık ayakkabı tamircisi. Son yıllarda kendisine tuhaf isteklerle gelen müşterilerine hayret ediyor. “Küçük ayak güzel olur” algısı yüzünden özellikle kadın müşterilerin küçük ayakkabı aldığını daha sonra da açtırmaya geldiğini söylüyor. Ayaklarıyla barışık olmayanların hem parasından hem sağlığından olduğunu belirten Türkkantos, bazı müşterilerinin ayaklarının boyuna ve vücut yapısına uygun olduğu halde rahatsızlık duyduğunu dile getiriyor. Bir anısını da şöyle aktarıyor: “Bir gün 1.80 boylarında bir bey, ayağım 40 numara diyerek geldi. Ayakkabıyı kalıba koyalım dedik 41 yaptık yine olmadı. İkinci gelişinde aslında 42 giydiğini söyledi.”
Türkkantos’un verdiği örnekler belki en sağlıklı yöntemler. Ayağının büyük olmasını kompleks haline getirmiş birçok insan ayaklarını küçültmek için cerrahi operasyonlara başvuruyor. Ayak estetiğinin son yıllarda oldukça rağbet gören bir ameliyat türü olduğunu belirten Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Ayaz Aslan, ayağının ince olmasını arzu eden kadınların, istedikleri ayakkabıyı giyemedikleri için ayaklarının daraltılmasını istediklerini söylüyor. Estetik için başvuranların genel problemlerini şöyle sıralıyor: Ayak başparmağının dışarı doğru açılanması, ayak başparmağında aşırı büyüklük (çekiç parmak), tırnaklarda oluşan şekil bozuklukları, ayak ikinci parmak boyunun aşırı uzun olması ve ayak bileğinin kalın olması. Aslan, yaptıkları operasyonları şöyle anlatıyor: “Başparmağın yanında çıkıntı olması durumunda bunu törpülüyoruz. Daraltılması istendiğinde ise ayak orta parmağını alarak hem ayağın tarak kısmını hem de parmak kısmını daraltmış oluyoruz. Ancak kemik iyileşmesi en az 6 hafta sürüyor. Ayağın üst kısmında ve alt kısmında ince bir çizgi izi kalıyor. Biraz keyfi bir ameliyat ve ileride ağrı şeklinde sıkıntılar yaşanabileceği için önermiyoruz.” Ayak estetiği için yurtdışından ve sanat dünyasından da hastaları olduğunu dile getiren Aslan, ayağı, ‘bir sürü sinirin ve damarın bulunduğu riskli bir bölge’ diye tanımlıyor ve uyarıyor: “Ayak kalbimizden en uzak uzuvlarımızdan biri olduğu için buraya kan daha az gidiyor. Bu nedenle geç iyileşen ayakta uzun zaman süren ağrılar ve eklemlerde bazı hasarlar meydana gelebiliyor. Doğru olan mecbur kalmadıkça bu ameliyatı yapmamaktır.”
‘Takıntının sonu gelmez, ayak biter burun başlar’
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif ve
Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki
Can ise ayak estetiğinin ciddi deformite ve fonksiyon
bozukluklarında yapılması gerektiğinin altını çiziyor: “Ayak gibi
günlük hayatımızda her an kullandığımız ve yük taşımak üzere dizayn
edilmiş bir organ, küçük değişiklikler amacıyla riske
edilmemelidir.” Psikolog Elif Sultan Demirhan da sağlık durumunu
etkileyecek derecede rahatsız eden uzuvlara yapılan değişimlerin
olumlu etkileri olabileceğini belirtiyor. Fakat yaptırılan
operasyonların ardı arkası kesilmiyorsa kişideki bu isteğin altında
çeşitli nedenlerin olabileceğine işaret ediyor: “Operasyonların
sebebi takıntı ve saplantılarsa kişi estetik yaptırdıktan sonra da
memnun olmaz yahut burnunu yaptırdıktan sonra bu sefer başka bir
uzvu onu rahatsız etmeye başlar.”