Ayağı çizmeli mühedis istiyoruz
Abone olKonuşmasında Bakan Güçlü " Artık Türkiye'de ayağı çizmeli mühendisler görmek istiyorum" dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Bakanı Sami Güçlü, Türkiye'de
tarımdaki zihniyetin mutlaka değiştirileceğini belirterek,
''Tarımda (bilgi bendedir, gelirsen veririm) anlayışını terk
edeceğiz'' dedi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen
bölge, il araştırma enstitüsü, proje ve eğitim merkezi müdürleri
15. toplantısı İzmir'in Menemen İlçesi'nde başladı. Toplantının
açılışında konuşan Bakan Güçlü, Türk tarımında 2004- 2017 yılları
arasında bir değişimi yakalayabilmek için çalıştıklarını anlattı.
Bu büyük değişimin 24 milyona yakın insanı, 6 milyona yakın aileyi
ve 4 milyon işletmeyi yakından ilgilendirdiğini kaydeden Güçlü,
sektörde daha verimli ve kaliteli üretim, gıda güvenliği, daha
yoğun teknoloji kullanımı gibi sorunların çözüme kavuşması için bu
zihniyet değişiminin kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Bugüne kadar
yapılan hizmet ve çalışmaların tümüyle yenileneceğini söyleyen
Güçlü, değişim projesiyle ilgili şunları söyledi: ''Artık Türk
tarımında (bilgi bendedir, gelirsen veririm) anlayışını terk
edeceğiz. Bu dönemde halen bu anlayışı sürdürürsek, bu mesleğe de
ihanettir. Kravatlı, ütülü pantolonlu, iyi giyimli mühendisleri
barındırmaktan vazgeçmeliyiz. Mühendis ayağına çizmeyi giymeli,
görev yerinde olmalı. Bizim görev yerimiz arazidir. Teşkilatlarımız
görevlerini bu şekilde yapacaklar.'' Sami Güçlü, tarımda değişim
projesinin ikinci adımını ''Türk tarımının zihniyet değişimini''
sağlayarak gerçekleştireceklerini bildirdi. ''Türk milleti
görmediğine inanmaz'' genel anlayışına dikkati çeken Güçlü, bunun
doğru olduğunu kaydetti. Bakan Güçlü, Köy Enstitüleri'nden bu yana,
bu anlayış çizgisinde birçok proje geliştirildiğini, kendilerinin
de ''örnek köyler'' oluşturmak üzere çalışmalar başlattığını
söyledi. Bu projenin, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Tuğrul Yemişçi
tarafından sıkça dillendirildiğini kaydeden Güçlü, ''Projenin
anonim olduğunu, fikri temelinin ise çok eskilere dayandığını
söyledi. Güçlü, değişim projesinin üçüncü ayağının, büyük ve örnek
işletmelerin kurulmasıyla küçük çiftçilerin ve işletmelerin bunları
örnek alması olduğunu kaydetti. Köylere içme suyu götürülmesi
projelerinin devam ettiğini, bu konuda önemli mesafeler alındığını
bildiren Güçlü, Kamu Reformu Yasa Tasarısı'yla bazı görevlerinin
yerel yönetimlere devrolmasında sakınca görmediğini belirterek, ''
Önemli olan kararın merkez tarafından mı, yoksa il tarafından mı
verildiği değil, hizmet ve yapılan iştir'' dedi. ''SİYASİ KAYGILARA
YER YOK'' Bakanlığında kesinlikle siyasi kaygılardan uzak
durulmasını istediğini kaydeden Güçlü, ''Hangi beldede kime ne oy
çıkmış diye bir kaygımız yok. Biz 2.5 yıl önce kurulmuş bir
partiyiz. Bizim için doğru olan, yapacağımız iş ve kaynakların
doğru kullanımını sağlamaktır. Ne bizim bakanlığımızın ne de
hükümetimizin böyle şeylere ihtiyacı vardır'' dedi. Bakan Güçlü,
bölge ve il müdürlerini, dışarıdan gelebilecek baskı ve tehditlere
karşı uyararak şöyle konuştu: ''Hiçbir müdürümüz dışarıdan gelecek
tehditle asfalt dökmeyecek. Asfalt dökülmesine gerek görüyorsa bu
işi yapacak. Ancak asfalt dökülmeyecek yere asfalt dökülüyorsa
bunun vebali büyüktür. Olmayacak işe karşı koyan müdürümün ben
arkasındayım. (Bu iş yapılamaz) diyorsa onun sözüne inanırım.
Müdürlerimiz görevlerini yaparken, gerektiğinde karşı çıkmayı da
bilmeli.'' Bakan Güçlü ''1000 köye 1000 tarım gönüllüsü projesi''
çerçevesinde 1023 tarım gönüllüsünün köylerde hizmete başladığını
belirterek, Menemen'deki köylerde hizmet veren tarım gönüllülerine
plaket verdi. DİĞER KONUŞMALAR Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Köy
Hizmetleri Genel Müdürü Ali Altuntaş da, ülke nüfusunun yüzde
35'inin köylerde yaşadığını bu nedenle buralara yapılacak
hizmetlerin önem taşıdığını söyledi. Altuntaş, Köylere İçme Suyu
Projesi çalışmalarının sürdüğünü, Türkiye genelinde 3 bin 791
ünitede susuzluk sorunu yaşandığını, 7 bin 612 yerde de içme
suyunun yetersiz duruma düştüğünü bildirdi. İzmir Vali Yardımcısı
Abdülvahap Yıldırım, tarımın sadece Türkiye için değil, tüm dünya
için öneminin giderek arttığını bildirdi.