Avusturya yeni taktik peşinde

AB Dönem Başkanı İngiltere'nin AB işlerinden sorumlu bakanı Douglas Alexander, Türkiye'nin Avrupa için büyük stratejik önemi bulunduğunu belirterek, pazartesiye kadar müzakere çerçeve belgesi sorununa çözüm bulunmasını umduğunu söyledi. Alexander, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB için büyük stratejik önemi bulunduğunu ve başarıyla bütünleşmesinin, uluslararası suçlar, uyuşturucu kaçakçılığı, terörizm, kaçak göç veya Avrupa'nın ekonomik sıkıntıları gibi modern dünyada karşı karşıya kalınan zor sorunların çoğunun çözümüne yardımcı olacağını ifade etti. Avrupa'da görüş ayrılıklarının bulunduğunu kabullendiğini söyleyen İngiliz bakan, ''Yapmak istediğimiz tüm tarafların kabul edebileceği bir çözüm bulmak. Pazar ve pazartesi yoğun görüşmeler olacak, ancak yapacak çok iş kalsa da ileriye gidebileceğimizi sanıyorum'' diye konuştu. -AVUSTURYA'DAN UZLAŞMA İÇİN GİRİŞİM İSTEĞİ- Öte yandan, müzakere çerçeve belgesinde uzlaşmayı engelleyen Avusturya, dönem başkanı İngiltere'den bu konuda uzlaşma sağlanmasına yardımcı olmasını istedi. Avusturya'nın AB işlerinden sorumlu müsteşarı Hans Winkler, Avusturya televizyonuna yaptığı açıklamada, pazar günü AB dışişleri bakanlarının katılımıyla yapılacak Genel İşler Konseyi'nde oybirliğiyle bir anlaşmaya varılabilmesi için İngiltere'nin somut önerilerde bulunması gerektiğini söyledi. Avusturya diplomasisinin iki numaralı ismi Winkler, ülkesinin, üyelik müzakerelerinin başlaması marta ertelenen Hırvatistan'la müzakerelerin başlaması için baskı yapmasına karşılık, Hırvatistan ile Türkiye dosyaları arasında resmi bir bağlantı olmadığını savundu. Hans Winkler, ''Bunlar iki ayrı süreç'' dedi. ''AB'nin geçen yıl blok halinde 10 üye ve iki adayı bu kadar hızlı kabul etmesinin hastalığa yol açacağını'' savunan Winkler, Fransa ve Hollanda'daki referandumları bunun referansı olarak gösterdi. Winkler, ülkesinin, geçen yıl aralıkta AB zirvesinde Ankara ile müzakerelerin başlatılması kararının olduğu gibi, son gelişmeler hesaba katılmadan uygulanamayacağını ve bu kararların halka anlatılması gerektiğini düşündüğünü belirtti.