Avukatların 102. madde cinliği
Abone olCMK Kanunu'nun 102'nci maddesi uyarınca yaşanan tahliyelerden sonra avukatların karar çıkmasını engellemek için duruşmalara gelmediği dikkat çekti
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 102'nci maddesi
uyarınca yaşanan tahliyeler, dikkatleri davaların yıllarca sürdüğü
gerçeğine çekti.
Mahkemeler, 'tutukluluk, cezaya dönüşüyor' diye eleştirilirken,
Hizbullah ana davasmın, Yargıtay'daki temyiz duruşmasına sanık ve
avukatlarının gelmemesi yeni bir tartışma yarattı.
Avukatların karar çıkmasını engellemek için 9. Ceza
Dairesi'ne mazeret dilekçesi göndermeleri, yerel mahkemelerde de
benzer sorunlar yaşandığını ortaya koydu.
Özellikle fazla sanıklı çete davalarında karar aşamalarına
gelindiğinde, birçok avukat son savunmalarını yapabilmek için süre
istiyor. Ancak kendilerine verilen sürede savunma hazırlamayan
avukatlar, duruşmanın yeniden ertelenmesine neden oluyor. Bu da
terör suçlularında 10 yıl diğer suçlarda 5 yılla sınırlanan
tutukluluk süresinin dolmasına az zaman kalan sanıkların kısa süre
de olsa özgür kalmasını sağlıyor.
YASAL ÖNLEM ALINMASI GEREK
CMK 102. maddenin yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2011 tarihinden bu yana
birçok davada, savunma makamının duruşmalara gelmediği belirtildi.
Çoğu mahkeme, avukatların mazeretlerini kabul ederek duruşmayı
ileri tarihe ertelerken, müvekkillerinin tutukluluk süresinin
dolmasına az bir süre kalan avukatlarm bundan sonra daha sık bu
yola başvurması gündemde. Birçok hukukçu, yasal bir engel
getirilmesini öneriyor.
Çete davalarına bakan bazı avukatların ise baskı altında bu yola
başvurdukları iddia edildi.
CMK 102'nci maddede savunma alarmı
Daha önce dosyaları zamanaşımına uğratmak için değişik mazeretlerle
davayı uzatmaya çalışan sanık avukatlarının, bu kez müvekkillerinin
102'den serbest kalabilmesi için benzer taktikler uyguladığı ortaya
çıktı. Hedef, sanıkların cezaları Yargıtay'da kesinleşmeden tahliye
için sınır olan süreyi doldurmak.
Hakim, kötü niyeti hissedip müdahale etmeli
Ceza Hukukuçusu Prof.Süheyl Donay, 102. maddenin
kötüye kullanıldığı iddialarıyla ilgili, şöyle dedi: Avukat
müvekkilini korumak yükümlülüğündedir. Bunu korumak için de her
türlü olanağı kullanacaktır. Hakim de avukatın bu yasayı kötüye
kullandığını hissederse gönderilen mazereti kabul etmeyecek ya da
sanığın son savunmasını 5 yıllık süre dolmadan alıp hemen karar
vermelidir.
Avukat Aydın Talay: Yasada sanık ve avukatlarının
davayı uzatmasına engel teşkil edecek hüküm yok. Bir sanık,
tutukluluk süresinin dolmasına yakın zamana sürekli avukat
değiştirebilir. Her gelen avukat da 'Davayı yeni aldım' diyerek
süreci uzatabilir. Ya da bir davanın avukatları kendi aralarında
anlaşarak her biri, bir duruşma mazeret bildirerek süreci
uzatabilir.
Avukat Hatip Mercan: Avukatların bir davayı uzatma
süreci en fazla 1-2 ay olabilir. Mahkemenin, avukatların bu
tutumunu engelleyebilmek için yasal hakları var. Bir avukat mazeret
sunduğunda, mahkeme 15 gün sonraya duruşmayı erteleyebilir. Ama
mahkemeler mazeret verildiğinde bile duruşmaları 6 ay sonraya
erteliyor.