Avuçları yağlı cellatlar sürüsü
Abone olAhmet Altan, 'başkalarının çocuklarının ölümüne alkış tutanları' böyle niteliyor. 'Tiksiniyorum' diyerek şunları yazıyor;
İNTERNETHABER
Taraf'ın tepe yöneticisi Ahmet Altan, sınır ötesi harekata alkış tutanlara köşesinden ağır bir dille çattı... "Tanrının gözyaşları" yazısında şöyle soruyor Altan;
"Bu toplumun bir vicdanı yok mu?
O sarp kayalıkların, karlı yamaçların, karanlık kuytuların arasında çocuklar vurulurken, bombalarla parçalanırken nasıl böyle coşkuyla savaş naraları atabiliyorlar?
Ölüm onları nasıl böyle sevindirebiliyor?
Sadece onları okuyup dinlediğiniz için bile kendinizi kirlenmiş hissediyorsunuz.
(...) Tuhaf bir tiksintiyle irkiliyorsunuz. Bu toplumun parçası olduğunuz için utanıyorsunuz."
Altan, gazetesinin manşetine çıkardığı Sezen Aksu'nun "Tanrı'nın çocukları" dizelerini köşesine taşıyor. Bülent Ersoy ile başlayan kadın tepkisinin yükseleceğine inanıyor. Kadınların "vicdanı uykuya dalan toplumu uyandırdığını" not düşüyor ve şöyle devam ediyor;
"Sadece vicdanının değil... Cesaretinde temsilcisi onlar...
Onlarsız biz korkak ve vicdansızız.
Onlarsız biz, başkalarının çocuklarının ölümüne alkış tutan, avuçları yağlanmış bir cellatlar kalabalığıyız..."
Taraf'ın tepe yöneticisi Ahmet Altan, sınır ötesi harekata alkış tutanlara köşesinden ağır bir dille çattı... "Tanrının gözyaşları" yazısında şöyle soruyor Altan;
"Bu toplumun bir vicdanı yok mu?
O sarp kayalıkların, karlı yamaçların, karanlık kuytuların arasında çocuklar vurulurken, bombalarla parçalanırken nasıl böyle coşkuyla savaş naraları atabiliyorlar?
Ölüm onları nasıl böyle sevindirebiliyor?
Sadece onları okuyup dinlediğiniz için bile kendinizi kirlenmiş hissediyorsunuz.
(...) Tuhaf bir tiksintiyle irkiliyorsunuz. Bu toplumun parçası olduğunuz için utanıyorsunuz."
Altan, gazetesinin manşetine çıkardığı Sezen Aksu'nun "Tanrı'nın çocukları" dizelerini köşesine taşıyor. Bülent Ersoy ile başlayan kadın tepkisinin yükseleceğine inanıyor. Kadınların "vicdanı uykuya dalan toplumu uyandırdığını" not düşüyor ve şöyle devam ediyor;
"Sadece vicdanının değil... Cesaretinde temsilcisi onlar...
Onlarsız biz korkak ve vicdansızız.
Onlarsız biz, başkalarının çocuklarının ölümüne alkış tutan, avuçları yağlanmış bir cellatlar kalabalığıyız..."