Avşar, Başbakan’la konuştuklarını anlattı (2)
Abone olBaşbakan Erdoğan ile görüşen ünlü sanatçı Hülya Avşar, Gezi Parkı’na müdahale edileceği izlenimini edindiğini belirterek, "24 saat içerisin...
Başbakan Erdoğan ile görüşen ünlü sanatçı Hülya Avşar, Gezi
Parkı’na müdahale edileceği izlenimini edindiğini belirterek, "24
saat içerisinde bugün Valimiz zannediyorum orada konuşacak
gençlerle. 24 saat içerisinde oradan çekilenler olmazsa işte bir
şekilde müdahale edeceklerini söylediler" dedi.
Başbakan Recep Tayyi Erdoğan, ünlü sanatçı Hülya Avşar’ı
Başbakanlık Resmi Konutu’nda kabul etti. Yaklaşık 1 saat 15 dakika
süren ve Gezi Parkı olaylarının konuşulduğu görüşmenin ardından
Hülya Avşar çıkışta açıklamalarda bulundu. "Şuanda herkesin
duygusal bağa ihtiyacı var. Yani bu işi fazla profesyonelleştirip
inat uğruna yaparsak yazık günah" diyen Hülya Avşar, "Yani herkesin
işine gücüne, şu güzel ülkeye, şu güzel geçen ömre yazık. Ben ona
üzülüyorum" dedi. Gezi Parkı’na gitmesinin imkansız olduğunu ve
böyle bir şeyin oradaki gençler tarafından istenmeyebileceğini
anlatan Avşar, "Dolayısıyla isterlerse seve seve giderim, tabi
konuşurum ama böyle olmayacağını biliyorum" diye konuştu.
"BAŞBAKAN’DAN 24 SAAT İÇİNDE GEZİ PARKI’NA MÜDAHALE SİNYALİ
ALDIM"
Hülya Avşar, bir gazetecinin "Başbakan Erdoğan’dan 24 saat içinde
Gezi Parkı’na müdahale sinyali aldınız mı?" şeklindeki sorusu
üzerine "Maalesef aldım" cevabını verdi. Hülya Avşar şöyle
konuştu:
"Ben de Başbakanımıza ’bekler misiniz, bekleyemez misiniz’ dedim
yani. Hani ’polis de olmasın, bir bekleyelim bakalım, onlar da
dursunlar. Ne oluyor?’ Sonra bana bir iki örnek verdi, daha önce
yaşanan bir takım olaylarla ilgili... Onlara şimdi girmek
istemiyorum. Şimdi öyle bir örnek verince diyorsunuz ki, ’bu da
doğru’. Kısacası oradan bir tek bu konuda üzülerek çıktım. 24 saat
içerisinde bugün Valimiz zannediyorum orada konuşacak gençlerle. 24
saat içerisinde oradan çekilenler olmazsa işte bir şekilde müdahale
edeceklerini söylediler. Benim dilim varmıyor tabii müdahaleye.
Oradaki her üzülen çocuğu kendi çocuğum gibi hissediyorum, rahatsız
oluyorum. Ama şöyle bir şey söylüyor Sayın Başbakanımız; ’lütfen
gerçekten kendini bilen kişiler bir çekilsinler, bir görelim orada
kalan kaba, gerçekten bizi yoran, üzen ekibi. Ondan sonra ne
yapacağımıza karar verelim’ diyor aslında. Bunu da anlamalarını
istiyor. Ama tabii dediğim gibi o tarafta lider olmadığı için
kısaca ortada bir bağ eksikliği var. Üçüncü şahısların girdiği her
yerde zarar vardır. Yani mutlaka durum Başbakanımızla, oradaki
gençlerin bir araya gelmeleri ama onlar kimler? O yok işte, o çok
fena."
"REFERANDUMU DESTEKLERİM"
Hülya Avşar, referandum konusunun görüşmede gündeme gelip gelmediği
sorusu üzerine ise "Referandum konusu gündeme geldi, yapılacağını
söylüyorlar. Bugün Danıştay Başkanı’nın yaptığı açıklamayı da bana
izah ettiler. Dolayısıyla hani çok siyasi terimlerle olduğu için
şimdi yanlış bir şey söylemek istemiyorum ama referandumun
yapılması gerektiği yolunda gidiyorlar. Zaten oraya Topçu Kışlası,
yani kışla yapmak zaten en az bana anlattığı programda en az 2
sene, 2 buçuk sene. Yani şuanda insanlar niye bu kadar kendilerini
yıpratıyorlar, belki de referandum sonucu ne olacak onu bilmiyorum.
Referandum olacak tabii hayırlısıyla" şeklinde konuştu.
"Referandumu destekler misiniz?" sorusuna da cevap veren Avşar
"Referandumu tabii ki desteklerim" dedi.
Avşar, baskı görüp görmedikleriyle ilgili bir soruya ise "Ben
hiçbir yerden baskı almadım, tehdit de almadım, bu nasıl birşey ki
anlamadım. Yani nasıl ulaşıp da tehdit edebiliyorlar onu da
bilmiyorum. Zaten benim telefonumu bilmezler. Bunlar tehditlerle
olacak şeyler değil. Ne oluyor tehdit edince?" cevabını verdi.
"MAHALLE BASKISI BENİ İLGİLENDİRMEZ"
Hülya Avşar, bir gazetecinin "Gezi Parkı’na gitmediğiniz için veya
Başbakan Erdoğan’la görüşeceğiniz için mahalle baskısı hissettiniz
mi?" şeklindeki soruya da şu cevabı verdi:
"Ben mahalle baskısı, o, bu, şu bu beni hiç ilgilendirmez. Ben öyle
mahalle baskısıyla falan korkacak, geri çekilecek bir karaktere de
sahip değilim. Eğer bir şeye inanıyorsam bunu söylemem lazım. Bunu
söylemesem de mahalle baskısı oluyor zaten. Demokrasiden bahsedilen
ortamlarda da aslında demokrasiye aykırı davranışlar oluyor. Bana
da niye Gezi Parkı’na gitmedin diye baskı yapan o kadar insan oldu
ki? Siz nasıl peki demokratik davranmıyorsunuz? Gitmiyorsam,
gitmiyorum. Bunun bana hesıbını soramazsınız’ dediğimde cevap
alamıyorum. Yani insanlar kendi eleştirdikleri şeyleri de
yapıyorlar bu arada. Yani bence burada anladığım kadarıyla herkes
birbirinden korkuyor. Burada herkes birbirinden korkuyor. O yüzden
kimse doğruyu, düzgünü söyleyemiyor. Ne bileyim ben Gezi
Parkı’ndakilerden korkarsam, ya da atıyorum Başbakanımızın; zaten
korkmasınlar, hiçbir sanatçı korkmasın. Zaten o konuya da girdik,
’sinirli misiniz onlara?’ dediğimde, ’katiyen sinirli değilim’
dedi. ’Herkes kendi demokrasi hakkını kullanır’ dedi. Çok sevindim,
çok mutlu oldum. Onu da sanatçı arkadaşlarıma ileteyim buradan.
Dolayısıyla şunu söylemek istiyorum; herkes birbirinden korkmasa
daha güzel şeyler çıkacak. Ben Başbakanımızdan ya da AK Parti’den
korkarsam, ya da Gezi’den korkarsam herkes işine bakarsa olmuyor bu
işte. Ben miyim kahraman, hayır ben değilim. Ben sadece bunu yapmak
istedim. Şuanda vicdanım çok rahat. Çözüm için yapmak istedim.
Biliyorsunuz annelik konusunda çok hassas bir yaratılışa sahibim.
Biraz onun da etkisi oldu. Biraz Zehra ile ola ilişkilerime
benzettim şuandaki durumu."
(İHA)