Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Bu sorunun cevabını ararken, aynı zamanda üç haftadır üzerinde yoğunlaşmış olduğumuz Afganistan’daki olayların durulmasını beklemiş ve böylece Taliban’ın söylemleriyle uygulamaları arasındaki uygunluğu veya uygunsuzluğu müşahede imkanını da elde etmiş olacağız.
İşin doğrusu, cevabını merak ettiğimiz bu sorunun gündeme gelip soruluşu biraz geçmişe dayanıyor. Bildiğiniz gibi İkinci Dünya Savaşı’ndan önce 1933 yıllarında Almanya’da yaşayan ve Alman Üniversitelerinde aktif hocalık yapan bazı Yahudi kökenli ilim adamları, Adolf Hitler’den kaçarak Türkiye’ye sığınmışlardı. İşte Ord. Prof. Dr. Fritz Neumark’da bunlardan biriydi.
Fritz Neumark 1933-1952 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi İktisat ve Hukuk fakültelerinde hocalık yapmış, aynı zamanda İktisat Fakültesi’nde Umumî İktisat ve Maliye Teorisi Kürsüsü Başkanlığı görevinde de bulunmuştu.
Görev yaptığı süre içerisine bir ders yılı sonuna doğru bir kısım öğrencileriyle birlikte Boğaziçi gezisine çıkan Prof. Fritz Neumark’a gezi esnasında, yazımızın başlığına taşıdığımız bu soruyu öğrencilerinden biri “Avrupalılar bizi neden sevmez hocam” şeklinde yöneltir. Hoca, talebesinin sorusuna şu cevabı verir; “ Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir.”
Prof. Fritz Neumark, öğrencilere yönelik “Asırlardır kilisenin yürüttüğü Türk ve İslam düşmanlığı Hristiyanların hücrelerine sinmiştir.” belirlemesini yaptıktan sonra bitmek tükenmek bilmeyen bu karşı tavrın sebeplerini on madde halinde şöyle sıralamıştı;
“1- Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama ola ki laik olmak şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler.
2- Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin farkındalar; “Tarihten Türk çıkarılırsa ortada tarih kalmaz.” Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünki tarihin yeniden yazılması gerekir.
3- Siz önceden Avrupa’nın pazarı idiniz. Şimdi ise Avrupa’yı Pazar yapmaya başladınız.
4-En az 400 sene Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.
5- Selçuklular Anadolu’yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı Orduları’na mezar ettiniz.
6- Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek üzerinizde hakimiyet sağladılar. Önce giyimizden hayat tarzınıza kadar; ahlakî değerlerinizi yıpratmaya başladılar, sonra da kendi içinizde sizi bölmeye başladılar.
7- Selçuklu ve bilhassa Osmanlı İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydi, İslamiyet bugün belki sadece Hicaz’da varlığını devam ettirebilirdi. Kaldı ki Vahhabiliği kuranlar da İngiliz Dominyon Bakanlığının adamlarıdır. Batı, her yerde İslamiyeti sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı Asr-ı Saadet’i devam ettirdi.
8- İfade ettiğim sebeplerden dolayı Kilise size kin kusmaktadır.
9- Ben Türkiye’ye geldiğimde iki üniversiteniz vardı. Şimdi ise ( o zaman) 19 üniversite var. Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese( üniversite) vardı. Tarihinize bakın! Her medresede ilim tedrisatı (eğitim- öğretimi) vardı. İlk denizaltıyı Osmanlı’nın yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuz belki de, ama Avrupalı bunu biliyor.
10- Sizler, gerçek hüviyetinize, şahsiyet ve kimliğinize döndüğünüz zaman Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır. Ama bu şartlarda çok zor.”
Sevgili dostlar, Prof. F. Neumark’ın öğrencileriyle gerçekleştirdiği bu gezi en azından bundan 60 sene belki daha önce gerçekleşmiştir, bilemiyoruz. Türkiye’ye geldiğinde iki üniversitemiz varmış, bu açıklamayı yaptığı anda ise üniversite sayımız 19’a çıkmış. Demek ki Türkiye’de bulunduğu süre içinde bir gelişmeye şahit olmuş.
Tespitleri müthiş, keşke arşivlerimiz tam olarak ayan beyan ortaya çıksa da Türk’ün tarihi yeniden yazılsa. Ne güzel tespit. “Siz önceden pazardınız, şimdi ise Avrupa’yı Pazar yapmaya başladınız” diyor. Bir de mümkün olsa da bun gün dirilip İstanbul’dan Türkiye’ye, Avrupa’ya ve Dünya’ya baksa ve ondan sonra bir değerlendirme yapsa, ne derdi acaba?
Ne güzel tespit etmiş “Sizleri kendilerine benzeterek üzerinizde hakimiyet sağladılar”. Doğrudur, bütün değerlerimizi yıprattılar, sonra bizi kendi içimizde bölük pörçük ettiler.
Bilge kral Aliya İzzet Begoviç ne güzel ifade etmiş. “Düşmanı taklit ve ona benzediğiniz zaman, asıl savaşı o zaman kaybettiniz demektir.” İnşallah tarihî sorumluluğumuzun idraki içerisinde aslımıza dönüp değerlerimizle bütünleşip, ecdadımızın seciye ve ahlakını ruhumuza sindirip, onların elimize tutuşturduğu o yüce bayrağı birlik, beraberlik ve kardeşlik şuuru içerisinde ufuklarda dalgalandırıp sergilediğimiz davranış güzellikleri içerisinde bir sonraki nesillere emanet edeceğiz.
Tarihin, istikbalin Asr-ı Saadeti bulunduğu zamana ve mekana taşıyan ecdat ruhunun ve bütün insanlığın bizden beklentisi budur.
Kalın sağlıcakla sevgili dostlar.