Avrupalı parlamenter şaşırttı
Abone olKıbrıs konusunda ne yaparsak yapalım bugüne kadar AB'den gerekli desteği alamamıştık. İlk kez bir Avrupalı parlamenter suçu Papadopulas'a yükledi
Geçen ay Kıbrıs’ı ziyaret eden AB-Türkiye Karma Parlamento
Eşbaşkanı Yeşil parlamenter Joost Lagendijk, raporunda hem AB'yi
hem de Rum Lider Papadopulos'u suçladı.
AVRUPA Parlmamentosu’nda hazırlanan raporda, adada çözüme
yanaşmayan ve AB üyeliğini kullanarak, çözüme ve izolasyonun
kaldırılmasına yönelik her türlü girişimi engellediği gerekçesiyle
Güney Kıbrıs lideri Tasos Papadopulos’a ağır suçlamalar yapıldı.
Hürriyet’in elde ettiği raporda Papadopulos, adaya 1960 ruhunu
yeniden getirmekle suçlandı ve asıl isteğinin çözüm değil, 2008
yılında yeniden cumhurbaşkanı seçilmek olduğu vurgulandı.
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk ve
danışmanı Ali Yurttagül tarafından kaleme alınan rapordaki görüşler
şöyle:
Hayır’ı benimsediler Referandumdan çıkan ‘hayır’ oyu, adanın
politikasına yerleşmiş durumda. Annan planının hangi bölümlerine
karşı çıktıklarını sorduğunuzda cevap alamıyorsunuz.
Vetoya oynuyorlar Stratejilerini tamamen Türkiye-AB arasındaki
müzakerelerdeki ‘veto’ hakları üzerine kurmuşlar. İstedikleri
Türkiye tarafından tanınmak, gümrük birliğini hava ve deniz
limanlarına taşımak.
Annan çöpe atar BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a Rumlar tarafından
yeni öneriler gelse de Annan bunları çöpe atacak. Çünkü
istenilenler kabul edilebilecek nitelikte olmayacak.
Derdi 2008’de seçilmek Papadopulos, tüm politikasını referandumda
hayır oyu kullanan yüzde 76 üzerine kurmuş durumda. Tek isteği,
2008’de yeniden seçilmek. Bu da neden çözüme yanaşmadığını
açıklıyor.
AB kontrolü kaybetti AB, Güney Kıbrıs’ın üyeliğinden önce elinde
bulundurduğu yetkileri kaybetti. BM’nin Papadopulos’u eleştiren bir
rapor hazırlaması bile AB’nin desteği devam ettiği sürece işe
yaramaz.
Bölücü Rumlardır Rumların referandumda hayır oyu vermesi, adadaki
etnik ayrılığı güçlendirdi. Artık adanın bölünmesini savunan Rauf
Denktaş değil, bizzat Rumlardır. Bu da 1960 ruhunun adaya yeniden
gelmesine neden oldu ve bunu bizzat Papadopulos gerçekleştirdi.
AB başsorumlu
Raporda, şu an Kıbrıs’ta yaşanan tıkanmadan AB de sorumlu tutuldu
ve şöyle dendi: ‘Referandum öncesi sadece Türkleri ikna etmenin
yeterli olduğu düşünüldü. B planı yapılmadı. Rumların planı kabul
edeceği üzerine politika yapıldı. Ve Rumların üyeliğiyle AB resmen
güç durumda kaldı. AB’nin o dönemdeki Genişlemeden Sorumlu Komiseri
Günter Verheugen ‘Rumlar tarafından aldatıldım’ diyerek bu durumu
bizzat itiraf etti.
Türkiyeliler Yeşil Hat’tan geçsin - AB’nin Kıbrıslı Türkleri
izolasyondan kurtarmak için hazırladığı, doğrudan ticaret ve mali
yardım gibi paketler, Rumlar tarafından engelleniyor. AB ise buna
seyirci kalmamalı. Bu paketlerin yanısıra başka adımlar da atmalı.
Annan planına göre Türkiye’den gelen ve adada kalacak olan 41 bin
Kıbrıslı Türk’ün Yeşil Hat’tan geçişlerine izin verilmesi
sağlanmalı. Kıbrıslı Türk öğrencilerin AB eğitim programlarından
yararlanmaları için düzenleme yapmalı ve Türk tarafındaki hava ve
deniz limanları uluslararası ulaşıma açılmalı.’
Haber: Zeynel Lüle
Kaynak: