Avrupa'dan Türkiye'ye türban ayarı!
Abone olReferandum doğru adım, sivil anayasa şart. Ergenekon ve darbe davaları demokrasi için fırsat. Başörtüsünde kadınların özgür tercihine saygı gösterilmeli.
Avrupa Komisyonu'nun 12 Ekim'de açıklanacak Türkiye
İlerleme Raporu ve Genişleme Strateji Belgesi'nin ayrıntıları belli
olmaya başladı.
Raporda Ergenekon, darbe davaları, terörle mücadele, sivilleşme,
ifade özgürlüğü ve Kıbrıs gibi konularda teklifler ve eleştiriler
yer alıyor. Eleştirilerin en dikkat çekicisi de üniversitelerdeki
'türban yasağı' oldu. AB, 'kadınlara türban konusunda özgürlük
şart' dedi.
Raporda, Türk Ceza Kanunu'nun 220, 301, 314 ve 318'inci maddeleri ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 7'nci maddesi gibi birçok düzenlemenin ifade özgürlüğünü sınırlamaya devam ettiği savunuldu.
AB'DEN TÜRBAN ÇAĞRISI
Türkiye'deki mevzuatın gecikmeksizin gözden geçilerek ifade
özgürlüğü noktasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla uyumlu hale getirilmesi
çağrısı yapıldı. Ayrıca üniversitelerdeki başörtüsü
sorununun kadınların özgür tercihine saygılı şekilde çözülmesi
çağrısında bulunuldu.
AB Haber'de yayımlanan habere göre Ergenekon davası ve diğer darbe planlarına yönelik soruşturmaların Türkiye'de demokratik kurumların işleyişini ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek için fırsat olduğu dile getiriliyor.
Türkiye'de askerler tarafından hazırlanan darbe planlarına karşı
yeni soruşturmalar başlatıldığına işaret edilerek internet andıcı
dahil olmak üzere tüm gelişmelere yer veriliyor. Bu arada gazeteci
Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmalarının yargıda güven kaybına
yol açabileceği endişesi gündeme getiriliyor. Makul sürede adil
yargılama koşullarının eksiliğine dikkat çekilirken Ergenekon ve
Balyoz davaları kapsamındaki aşırı tutukluluk sürelerinden duyulan
kaygı ifade ediliyor.
35. MADDE DEĞİŞMELİ
Sivil-asker ilişkilerinde sağlanan ilerlemeden dolayı Türkiye'ninövüldüğüraporda, TBMM'ningüvenlik güçleri ve savunma bütçesi üzerinde tam denetim yetkisinin güvence altına alınması talep ediliyor.Orduya siyasete müdahale konusundamanevra alanı bırakan 'TSK İç HizmetKanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmemesi ise eleştiriliyor.
TERÖR ÖRGÜTÜ SALDIRILARINI ARTIRDI
Raporda, yetkililerinin kararlılık ifadelerine rağmen, 'demokratik açılım'da sınırlı ilerleme sağlandığı belirtildi. Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabaların ısrarla sürdürülmesi talep edildi. PKK'nın artan terör eylemlerine de işaret edildi. PKK'nin bir terör örgütü olduğunun altı çizilirken Türkiye'nin terörle mücadele çabasındaki haklılığı teyid edildi. AB'nin 'terörist örgütler' listesinde de olan PKK'nın saldırılarının yoğunlaştığı ölümlere yol açtığı vurgulandı.
KIBRIS İÇİN MÜZAKERE DESTEĞİ
Alınan bilgilere göre Yunanistan ve Rum Yönetimi, sondaj krizi çerçevesinde Ankara'nın yaptığı uyarıları rapora dahil edilmesi için girişimde bulundu. İsrail-Türkiye arasında yaşanan gerginliğin de rapora dahil edileceği taraflara itidal çağrısı yapılacağı bildirildi. Türkiye'nin Rum AB Dönem Başkanlığında Kıbrıs sorunu çözülmezse ilişkileri askıyla alınacağı açıklaması ise eleştiriliyor. Türk hükümeti ve ilgili tüm tarafların Kıbrıs'ta devam eden müzakereleri aktif şekilde desteklemeleri ve kapsamlı çözüme somut katkı yapmaları" çağrısında bulunuyor.
DEMOKRATİK ANAYASA ŞART
12 Ekim'de AB üyesi ülkeler tarafından onaylanarak AB'nin resmi görüşünü yansıtacak İlerleme Raporu'ndan daha önemli olan Genişleme Stratejisi'nde "Yeni bir sivil anayasa, Türkiye'de demokrasinin Avrupa standartlarıyla uyumlu şekilde daha da güçlendirilmesi için sağlam bir temel oluşturacak" denildi. Yeni anayasa sürecine tüm siyasi partilerin ve sivil toplumun dahil edilmesinin güvence altına alınmasının önemine dikkat çekildi.
GAZETECİLERE AÇILAN DAVALAR ENDİŞE
VERİCİ
Raporda, 'soruşturmanın gizliliğini ihlal' ve 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçlamalarıyla gazeteciler aleyhine açılan davalardan endişe duyulduğuna işaret ediliyor. Düşünce ve ifade (basın) özgürlüğü alanında yaşanan sorunlara da parmak basılıyor.
EKONOMİYE BÜYÜK ÖVGÜ
Komisyon, Türkiye'nin Arap Baharı çerçevesinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın demokratikleşmesinde izlediği yapıcı politikayı takdirle karşıladı. Türk ekonomisinin performansına da övgüler dizdi. Öte yandan Türk basınında internet dahil bazı sansür eylemleri ve artan otosansürün basın özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.
REFERANDUM DOĞRU ADIM
12 Eylül referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliklerinin 'doğru yönde atılmış bir adım' olarak değerlendirildiği raporda, Türkiye'de temel özgürlüklerin ve insan haklarının güvence altına alınması ve gelişmiş çoğulcu demokrasiye dönüşüm için anayasanın genel uzlaşı içinde bütünüyle değiştirilmesine ihtiyaç duyulduğu dile getirildi. Türkiye'nin yargı alanında gerçekleştirdiği reformların "takdir edildiği" belgede, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının çoğulcu demokratik toplumun işleyişinde kilit rol oynadığına işaret edildi.