Avrupa'daki Türk kanallarını izleyenler bilir. Bilirler ki bu
kanallar adeta görüntü kirliliğinde birbirleriyle yarışır haldedir.
Sekiz/dokuz kanal mevcuttur ve bu kanalların hepsini toplasan bir
televizyon kanalı etmezler.
Türkiye'de izlenen Türk kanalları ile hiç alakası yoktur bu
Avrupa Türk kanallarının.
Daha çok ticaret portalı görevini yaparlar. Reklam/tanıtım
programlarıyla, televizyonun yarı beline kadar sarkan salam/sucuk
reklamları ve Türkiye'de adı/sanı unutulmuş sözüm ona ünlü
kişilerin oynadığı ürün reklamları ile Avrupa'da yaşayan Türkleri
ilkelliğin içine sürüklerler.
Kullanılan reklam spotları tamamen profesyonellikten uzak, belli ki
işi reklam olmayan, kıt bilgisiyle işi ucuz ve bedavaya getirmeye
çalışan bir zihniyetin ürünüdür.
Eğer sizinde televizyonda görsel bir reklam verme ihtiyacınız
doğarsa, bu reklamlara dünya para dökmek lazımdır, bu da başka bir
yazı konusudur.
Çokça, emlak/ilaç (alternatif tıp) tanıtım programları vardır ve
buradaki sunucuların kırık Türkçeleri de görüntü kirliliğinin
yanında birde ses kirliliğine neden olmaktadır.
Benim özellikle Türk kanallarından irite olmama neden olan bir çay
reklamı var... Bu çay reklamı benim için kırılma noktası olmuştur.
Zaten birkaç programla sınırlı olan televizyon izleme zevkime,
artık izlememe kararım da çay reklamı çıkışlıdır.
Şimdi soruyorum yetkililere; Avrupa Türk kanallarının vasatın
altı oluşu, neyin göstergesidir ?
Avrupa'daki Türk topluluğu bunu mu hak ediyordur !
Neden Avrupa'daki Türk kanalları, çağın bu kadar gerisinde
seyretmektedir ?
Bu kadar reklam alındığına göre izlenme oranı epey
yüksektir.
Ne yapsın insancıklar, Türk dizileri izlemek istiyorlar, biraz
kendi dillerinde yolculuk yapmak istiyorlar...Haksız değiller.
Ama lütfen buradaki seyirciye bu işkenceyi daha fazla yaşatmayın
ve doğru/ilkeli bir yayıncılık olmayacaksa Avrupa Türk kanallarının
ışığını kapatalım !
THY'DE KUR'AN-I KERİM DÖNEMİ
THY'nin dış hat uçuşlarında kişisel ekran ve 'Planet
Dijital' sistemi bulunuyor. Sizler de uçuşlarda bu
sistemden program seçebiliyorsunuz. Şimdilerde bu programa birde
Kur'an-ı Kerim eklendi.
Birçok tartışmaları beraberinde getiren ve köşe yazılarına konu
olan bu uygulamaya ''İncil ve Tevrat da dahil edilecek
mi?'' sorusu da şu sıralarda gündemde.
THY uçuşlarında kişisel planetinizin eğlence başlığından müzik
bölümüne giriş yaptığınızda, Dünya müziğinin hemen altında Kur'an-ı
Kerim' i göreceksiniz. Kur'an-ı Kerim'i tıkladığınızda, Fatiha,
Bakara, ne dinlemek istiyorsanız dinleyebilirsiniz...
Kişisel görüşüm şu; uçuşlarda Kur'an-ı Kerim' in olmasının
karşısında değilim ama uygulamanın çok gerekli olduğunu da
savunmayacağım.
Kur'an-ı Kerim'in ‚''planette müzik''
başlığının alt kategorisinde yer almasını talihsiz bir
yaklaşım olarak değerlendireceğim. Planetin eğlence bölümünü
tıklıyorsunuz, müziğe geçiş yapıyorsunuz ve Kur'an-ı Kerim'i müzik
kategorisinde dinliyorsunuz. Ha ! diyelim ki dinlemeye karar
verdiniz.
Uçuş sırasındaki tüm anonslarda,dinlediğiniz Kur'an kesilecektir
bu biline...
Kanımca ve kanaatimce; Kur'an-ı Kerim eğlence ve müzik başlığı
altında olmamalı. Benim gibi düşünen kişilerin varlığının hayli
fazla olduğunu görüyorum ve bu uygulamada değişikliğin kaçınılmaz
olduğunu düşünüyorum.
Diğer taraftan, yan koltukta oturan vatandaş, alkol alırken,
Kur'an dinlemek rahatsız edici olmaz mı, inançlarımız doğrultusunda
?
Yoksa bu uygulama bir nevi tabuları yıkmak mı?
İslami enerjinin yükselişe geçtiği günümüzde, Kur'an' ı müzik
dinler gibi kulaklıklarımızı takıp dinlemek, hakikaten bazı
tabuların yıkılması demek olmuyor mu?
Geçmişten bugüne dinimiz ile ilgili katı kurallar geçerliliğini
yitirmiyor mu?
Dini bütün olmayan biri dahi, dış uçuşlarda, Kur'an' ın müzik
bölümünde yer almasını hunharca eleştirirken, bu uygulamanın böyle
kabul edilmesi, bana dinimizle ilgili de büyük reformlar
yaşayacağımızın ayak sesleri gibi geliyor.
Sadece din konusunda değil, Star gazetesi yazarı Musatafa Akyol'
un sosyal medyayı sallayan ''Gençliğe hitabe
kaldırılmalı'' yazısını okuduysanız göreceksiniz ki
ülkemizi büyük değişimler bekliyor.
Gençliğe hitabe; askeri darbeleri ve Ergenekonvari oluşumları
meşrulaştıran sorunlu bir metin diyen Akyol'un ardından,
''İstiklal marşı kalksın, çünkü çok sorunlu bir
metin'' ilk kim diyecek merakla bekliyorum !