Avrupada eğitim zorlaştı
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''eğitimin, uçlarda yapılamayacağını'' belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''eğitimin, uçlarda
yapılamayacağını'' belirterek, ''Avrupa'nın bu onuda ipin ucunu
kaçırdığını, Avrupa'da şu anda özellikle ortaöğretim kurumlarında
eğitim yapmanın zor hale geldiğini'' söyledi.
Çelik, Bahçeşehir Üniversitesi ile ABD'deki bir eğitim kurumunun
imzaladığı anlaşma çerçevesinde ABD'de ortaöğretim kurumlarında
ders vermek üzere giden Türk öğretmenlerin 15-20 gün sonra
''kendilerini soluk soluğa Türkiye'ye attıklarını'' kaydetti.
Başkent Öğretmenevi'nde ''2. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı''
düzenlendi. Çelik, okulların AB'den sağladıkları kaynaklarla
hazırladıkları 25 projenin örneklerinin yer aldığı serginin
açılışını yaptı.
Sergi açılışının ardından düzenlenen toplantıda konuşan Çelik,
birçok başarının ödüllendirmeyle mümkün olduğunu belirterek,
ödüllendirmenin ve takdir etmenin başarıyı artıracağını vurguladı.
Artık okullarda öğrencileri cezalandıran ''disiplin kurulları''
yerine ''öğrenci değerlendirme kurulları'' oluşturulduğunu anlatan
elik, ''Çünkü disiplin kurulu öğrencileri cezalandırıyordu. Eli
sopalı, çatık kaşlı bir sistem yerine, onların davranışlarını
iyileştiren bir sistem gerekiyordu'' dedi.
''Öğrencilere güler yüzlü davranmanın, sevgiyle yaklaşmanın işin
ciddiyetini kaybettirmeyeceğini'' ifade eden Çelik, ''Disiplinli
olmak, disiplini sağlamak eğitimin gerektirdiği ciddiyet içinde
öğrencileri yetiştirmek asla despotluk, zorbalık değildir. Ciddiyet
içinde de eğitim yapılabilir'' diye konuştu.
''AVRUPA EĞİTİM YAPMAK ZOR''
Çelik, şunları söyledi:
''Eğitim uçlarda dolaşmayı kabul etmez. Ya böyle, ya şöyle olmak
zorunda değil. Avrupa bu konuda yanlış yaptı, Avrupa ipin ucunu
kaçırdı. Şu anda Avrupa'da okullarda eğitim yapmak özellikle
ortaöğretim kurumlarında eğitim yapmak son derece zor hale
gelmiştir. ABD'deki Washington'da bulunan bir eğitim otoritesiyle
Bahçeşehir Üniversitesi arasında bir eğitim anlaşması imzalanmıştı.
Ben de ABD'de bulunduğum bir sırada bu anlaşmaya tanıklık
ettim. Bu anlaşmayla, fizik, kimya, matematik öğretmenini biz
yetiştirecek, ABD'ye göndereceğiz, öğretmenler oradaki ortaöğretim
kurumlarında öğretmenlik yapacaklardı. Fakat gönderilen
öğretmenlerin bir kısmı 15 gün, bir
kısmı 20 gün sonra soluk soluğa kendilerini Türkiye'ye attılar.
Neden biliyor musunuz? ABD'de yeteri kadar fizik, kimya, biyoloji
bilen insan bulunamadığı için bizden öğretmen istemediler. Orada,
ortaöğretim kurumlarında hocalık yapmak neredeyse imkansız hale
geldiği için bunu bizden istediler. Hele hele bayanlar için
ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik yapmak neredeyse imkansız hale
elmiştir. Niçin? Bırakın yapsınlar, bırakın etsinler, çocukları
zorlamayın, kendi hallerine bırakın, aman gücendirmeyin, baskı
yapmayın... Bu ekstrem bir tavırdır. 18'inci, 19'uncu asırlardaki
kilisenin uyguladığı aşırı baskıcı eğitim sistemine tepki olarak
doğan sistem de felç oldu. Yani biz ya şu, ya da bu kutupta olmak
zorunda değiliz.''
MUSTAFA NECATİ'NİN EVİ
Sergideki projelere değinen Çelik, öğrencilerin dokumadan
astronomiye kadar çeşitli konularda projeler hazırladıklarını
belirterek, şöyle konuştu:
''Ben Kültür Bakanı iken Mustafa Necati evini Türk Gastronomi
Merkezi yapacaktım. Şimdi bugünlerde kuru fasulyeci oldu diye isyan
ediyorlar. Kuru fasulyeyi falan önemsemiyorlar bazıları. Mustafa
Necati evi bir çöplüktü, yıkıntı döküntüydü. Tamir edildi, bitti.
Ben şunu istedim: Dizaynıyla döşemesiyle geleneksel Türk kültürünü
ansıtan, yabancı bir konuk geldiği zaman servisiyle, dekoruyla
yemek çeşitleriyle Türk'ün damak tadı nedir, yemek kültürümüz nedir
bizzat göreceği yaşayacağı bir merkez olsun. Bu hala olabilir, bu
amaca hizmet edebilir. Hüsrev'in orada bir kuru fasulye şubesi
açmasına isyan edenler, oranın yıllarca yıkıntı ve çöplük halinde
kalmasına nedense göz yumdular.''
Öğrencilerin projelerini, birçok AB ülkesiyle ortak
hazırlandıklarına işaret eden Çelik, finansman konusunda destek
veren kuruluşlara teşekkür etti. Öğrencilerin teşvik edilmesi
gerektiğini dile getiren Çelik, bir üstün çalışanlarının yaptığı
güzel işleri takdir etmesini bilmesi gerektiğini belirtti.
Gittiği okullarda genellikle kendisi için bir plaket hazırlandığını
kaydeden Çelik, ''plaketleri koyacak yer bulamadığını'' söyledi.
''Türkiye'de yüzde yüz kapasiteyle çalışan tek sektör neredeyse
plaket sektörü'' diyen Çelik, plaket verilmesinin bir anlamı
kalmadığını ifade etti. Çelik, plaket yerine kendi adına bir fidan
dikilmesini tercih ettiğini söyledi.
PROJELER
2. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı'nın sergisinde, öğrencilerin
Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya gibi AB ülkelerindeki okullarla
ortak hazırladıkları ve toplam 473 proje içinden seçilmiş 25 proje
yer alıyor.
Projeler arasında ''farklı kültürlere sahip insanlar arasında
sevgi, barış ve dostluk köprüleri'' oluşturmayı amaçlayan, Slovenya
ile ortak ''Dil, Kültür, Kimlik Projesi'', Fransa ile ortak
''Araçlarda Kullanılabilecek Değişik Yakıt Sistemleri ve Motor
Seçeneklerinin Ülkemizde Yaygınlaştırılması Projesi'', İtalya,
İspanya, Polonya, Romanya ve Portekiz ile ortak ''Medeniyetler
Beşiği Anadolu Projesi'', Almanya, Yunanistan, Finlandiya ve
Macaristan ile ortak ''Ulusal Bayramlar Yoluyla Uluslararası
Köprüler Projesi'' bulunuyor.