Avrupa Türkiye'yi 'izliyor'
Abone olİngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott, Türkiye’nin iyimser beklentiler içinde bulunduğunu belirterek, 'Yapmanız gerekenleri zamanında yapmalısınız.\
İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Peter Westmacott, İngiltere’nin yakın bir tarihte AB Dönem Başkanlığını alacağını ve Türkiye’nin de bu konuda iyimser beklentiler içinde bulunduğunu belirterek, "Yapmanız gerekenleri zamanında yapmalısınız. Bizim başkanlığımız döneminde tarafsız olmamız ya da daha az taraflı olmamız gerekiyor. O nedenle fazla yüklenmemek gerekli" dedi. Büyükelçi Westmacott, Türk Parlamenterler Birliği ve Ankara Üniversitesi AB Çalışmaları Merkezi tarafından, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla düzenlenen, "Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinin Geleceği" konulu panelde konuştu. Sözlerine Türkçe olarak, "17 yıl önce Türkiye’ye Başkatip olarak gelmiştim. Yıllar sonra büyükelçi olarak geleceğimi bilseydim daha iyi Türkçe öğrenirdim" diyerek başlayan Westmacott, AB konusunda Türkiye’yi destekleyen bir ülkenin büyükelçisi olarak bu panelde bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. İngiltere’de yapılan seçimlerde Tony Blair’in üçüncü kez başbakanlığı kazandığını hatırlatan Büyükelçi, alınan bu seçim sonucuyla hükümetin Türkiye’nin AB’ye girişini desteklemeye devam edeceğini de ortaya konduğunu belirtti. Türkiye’nin AB öncesinde gerek Kopenhag Kriterleri gerekse Kıbrıs konusunda görevini yerine getirdiğini, ancak AB’nin, KKTC’nin izolasyondan kurtulması için hiçbir girişimde bulunmadığına işaret ederek, bu durumdan duyduğu üzüntüyü dile getiren Westmacott, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarihi bir olayı birlikte yaşıyoruz. 17 Aralık’ı geçtik ve 3 Ekim’e geliyoruz. İngiltere olarak bu süreçte yaptıklarımızdan gurur duyuyorum. Ancak, henüz yapılacaklar bitmedi. Bazı dostlarımızın çok yakın bir tarihte dönem başkanlığının bize geçeceğini hatırlatarak, bazı beklentilerini dile getirmesini anlayışla karşılıyoruz. Ancak dönem başkanlığı tarafsızlık gerektirir. Yapmanız gerekenleri zamanında yapmalısınız. Bizim başkanlığımızda daha az tarafsız olmamız gerekiyor. Bu nedenle bize fazla yüklenmemelisiniz. Biz elimizden geleni elbette yapacağız. "...HALA İZLENDİĞİNİ BİLMELİSİNİZ" Kopenhag Kriterleri’nin hala izlendiğini bilmelisiniz. Şartların yerine getirilip getirilmediğine bakılacaktır. TCK konusunda yapmanız gereken değişiklikleri de bir an önce yapmalısınız. Anayasal zorlukları, Lozan Anlaşması’nı biliyoruz ama bunları sağlayın. Önünüzde önemli paketler var. İşkence, Taksim Meydanı’nda kadınların dövülmesi, Orhan Pamuk ile ilgili bir kaymakamın aldığı kararlar... Bunlar Türkiye açısından olumsuz sinyaller ve bazı çevrelerin ekmeğine yağ sürüyorsunuz. Ancak, biz ve herkes biliyor ki burada yapılması gereken yetkililerin bunlara gerekli yanıtları verip, önlemlerin alınmasıdır." "ANKARA KRİTERİ HALİNE GELDİ" Bazı çevrelerin AB ile ilgili kuşkularını artık açık açık dile getirdiğini ve bir garantisi olmadığı halde bu kadar çabanın anlamsız olduğunu ifade etmeye başladığını kaydeden Büyükelçi, "Şunu bilmeleri gerekiyor, Kopenhag Kriterleri aslında Ankara kriterleri haline geldi. Bu yapılanların Türkiye için yapıldığının artık bilinmesi lazım. " dedi. Türkiye’de AB’ye girişe yüzde 72 oranında bir destek verildiğini, İngiltere’de bile bu rakama ulaşılmadığına dikkati çeken Büyükelçi sözlerini, " AB’yi de her fırsatta suçlamamak gerekir. Çok haklı olduğunuz durumlar ortaya çıkabilir, ama orada 25 ülkenin yönetimi var. Orada sizi destekleyenler olduğunu da unutmayın. Türkiye’nin AB’ye üye olmasının herkese yarar getireceğinin kanıtlarını ortaya her fırsatta koymak gerekir." diye tamamladı. YAKIŞÇIN SÖZLERİ Panelde Büyükelçi Westmacott’tan önce konuşan AB Uyum Komisyonu Başkanı ve AK Parti Düzce Milletvekili Yaşar Yakış, Türkiye’nin 3 Ekim’den önce yapması gerekenlerin büyük bölümünü yaptığını söyledi. 1963 Ankara Anlaşması’nın yeni üyelere teşmilinin, Kıbrıs Rum Kesimi tarafından, Rum Kesiminin tanınması olarak lanse edildiğini ifade eden Yakış, Türkiye’nin bu konuda yürüttüğü doğru politika ile Rumların bu isteğinin yerine getirilmediğini ve bu konuda AB ile mutabakat sağlandığını belirtti. Bu dönemde çıkarılması gereken yasaların büyük bölümünün TBMM’den geçtiğini, bir kısmının ise komisyonlarda beklediğini hatırlatan Yakış, Meclis tatile girmeden bunların çıkarılacağını belirtti. Yasalarda uygulamalar konusunda akşamdan sabaha bir şeyler beklemenin doğru olmadığını ve bu konudaki tüm olumsuzlukların hükümete veya devlete mal edilemeyeceğini belirten Yakış, sözlerini şöyle tamamladı: "3 Ekim müzakereleri öncesinde Rum yönetiminin buna hayır diyeceğini söyleyenler var. Ben buna ihtimal vermiyorum. Çünkü bu süreçte Rumların elinde bizi 74 kez veto etme şansı var. Daha müzakerelerin başında bunu niye kullansınlar. Böyle bir ihtimal yok gibi. PARLAK BİR GELECEK Türkiye bu süreci en iyi şekilde değerlendirecektir. Parlak bir gelecek bizi bekliyor. Her iki şartta da parlaktır geleceğimiz. Bu istikrarı sürdürdüğümüz müddetçe AB’ye girsek de girmesek de iyi yoldayız ve öyle devam edeceğiz. Bu kadar çaba ve bundan sonra en az bu kadar daha göstereceğimiz çaba sonrasında birisi çıkıp hayır derse AB’ye giremeyeceğiz. Olsun, Türkiye belki AB’ye girmez ama bu konuda yaptığımız reformlar yanımıza kar olarak kalacaktır." Panelde, oturuma katılacağı önceden açıklanan ancak yurtdışında olduğu için katılamayan TBMM Başkanı Arınç’ın mesajı ile Başbakan Erdoğan, bazı bakan ve milletvekillerinin telgrafları okundu. Panelin açılış konuşmasını yapan Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Hasan Korkmazcan, bu tür etkinlikleri artırarak sürdüreceklerini söyledi. "Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinin Geleceği" panelin ikinci bölümünde, milletvekillinden istifasını bugün TBMM’ye sunan ve BM Kalkınma Programı başkanlığına atanan Kemal Derviş söz alacak.