Avrupa, Türkiye için kafa patlatıyor

Avusturya Parlamentosu Ana Komisyonu'nun, Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki görüşünün, Başbakan Wolfgang Schüssel için bağlayıcı olamayacağı fakat bu konudaki önergelere izin vereceği belirtildi. Parlamento Başkanı Andreas Khol bugünkü oturumun ardından yaptığı açıklamada, parlamentonun Türkiye'nin üyeliği konusunda görüş bildirilmesine izin verileceğini ve bağlayıcılık konusunda bir değerlendirme yapmayacağını açıkladı. Khol meselenin, müzakere ve hukuki incelemelerin konusu olacağını belirtti. Bu arada, Avusturya Sosyalist Partisi (SPÖ) ve Yeşiller Partisi'nin, Başbakan'a bağlayıcı talimat verilmesi konusundaki önergelerinin, parlamentoda destek bulamayacağı biliniyor. Ancak Parlamento Başkanı bu önergelere izin vererek, görüşmeleri yumuşatmış oldu. Ayrıca, SPÖ Parlamento Grup Başkanı Josef Cap, grubunun Türkiye ile AB üyeliğine ilişkin müzakerelerin yapılmasını reddettiğini yineledi. Cap SPÖ'nün, Türkiye ile müzakere sürecinin katılım perspektifi ile değil, özel bir komşuluk ya da Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin yoğunlaştırılması perspektifi ile sonuçlanmasının amaçlandığı yolundaki talimatın Başbakan için bağlayıcı olmasını öngören bir önerge vereceğini söyledi. Özgürlük Partisi'nin (FPÖ) Parlamento Grup Başkanı Herbert Scheibner ise Türkiye'nin AB'ye katılımına "hayır" şeklindeki görüşünün altını çizdi. Scheibner Avusturya'nın AB zirvesinde bu konuda başka bir seçeneği kabul ettirmesi gerektiğini söyledi. FPÖ'nün Türkiye'nin AB'ye katılımına karşı olduğunu belirten Scheibner, salt Türkiye'nin katılımıyla sonuçlanacak müzakerelerin yapılmasını bu yüzden anlamlı bulmadığını, bunun yerine başka seçeneklerin aranması gerektiğini söyledi. Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Parlamento Grup Başkanı Wilhelm Molterer da, imtiyazlı bir ortaklığın iktidar partilerinin müşterek bir pozisyon arayışında kilit rolü oynayabileceğini belirtti. Molterer aynı zamanda AB üyeliği opsiyonunun da bir kalemde silinemeyeceğini ve silinmemesi gerektiğini vurguladı. Kapının Türkler'in yüzüne kapatılmaması gerektiğine işaret eden Molterer, "Böyle bir davranış sorumsuzca ve zararlı olur" dedi. Molterer dolayısıyla ÖVP'nin "katılım dışındaki seçeneklere de yer veren, sonu açık müzakerelerden" yana olduğunu belirtti. Türkiye'nin üyeliğinden yana olan Yeşiller partisi ise, şartlar uyduğu sürece Türkiye'nin AB'ye katılmasının mantıklı olduğu görüşünde. Yeşiller'den Milletvekili Dieter Brost, hükümetin Türkiye'nin katılımı dışındaki seçenekleri de içerecek bir pozisyon belirlemesi halinde partisinin buna katılıp katılmayacağı sorusunu cevapsız bıraktı. Yeşiller'in giriş müzakerelerine başlanmasından yana olduğuna işaret eden Brost, ancak hedefin şartların uygun olması halinde katılım da olabilmesi gerektiğine değindi.