Avrupa tepkisini DGM'lere yöneltti
Abone olKararı değerlendiren Avrupa'nın önde gelen gazeteleri de DGM'leri utanç mahkemesi olarak niteledi.
Dün, DEP Milletvekilleri hakkında DGM'nin verdiği karara sert
tepkiler veren Avrupa Parlamentosu, bugünkü oturumunda bu konuyu
gündemine aldı. Leyla Zana ve arkadaşlarının duruşmasını
görüşüldüğü oturumda bu konuda hazırlanan tavsiye karar tasarısı
oylanacak. Avrupa Parlamentosu'nun tavsiye karar tasarısında DGM
kararı eleştiriliyor ve bu kararın Türkiye'nin başlattığı adli
reformlara tezat teşkil ettiği görüşü ileri sürülüyor. Tasarıda,
Zana ve arkadaşlarının duruşmasının Türk adli sistemiyle AB adli
sistemi arasında büyük uçurumu göstermesi açısından sembolik bir
özelliği olduğu iddia ediliyor. AB KOMİSYONU: DGM'LER KALDIRILMALI
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından dün yapılan açıklamada da,
karardan derin üzüntü duyulduğu, DGM kararının Türkiye-AB
ilişkilerine olumlu katkısı olmayacağı görüşü savunuldu.
Açıklamada, bu kararın Türkiye'de devam eden iyi ve olumlu
reformların uygulamadaki önemini de ortaya koyduğu belirtildi.
Hükümetin adli alanda yapılan reformları sürdürerek devam etmesi
çağrısında bulunulan açıklamada, bu çerçevede DGM'lerin
kaldırılması gerektiği bildirildi. INDEPENDENT:"UTANÇ MAHKEMESİNİN
KARARI YENİLGİ" İngiliz basınının etkili gazetelerinden
Independent'ta konuyla ilgili yer alan habere göre, Türkiye'nin
AB'ye katılma çabaları, Ankara'daki DGM'nin, eski DEP
milletvekilleri için verdiği hapis kararı nedeniyle bir
"yenilgiyle" karşılaştı. Karar nedeniyle Brüksel'den yükselen
öfkeli tepki, Türk hükümetini alarma geçirdi çünkü AB Komisyonu,
Türkiye ile müzakerelere başlanması açısından Aralık ayı öncesinde
hayati önemi olan tavsiyede bulunacak. Kararı veren DGM'lerin
varlığı, Türk hükümeti için bir utanç olarak kalmaya devam ediyor.
Yargılamanın sonucu ise, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin olarak
bazı ülkelerin sahip olduğu kaygıları güçlendirecek. Türkiye,
AB'nin istediği koşulları yerine getirmeye çalışıyor ve Kıbrıs
sonunun çözümü için olumlu rol oynuyor. Haberde, Avrupa
Parlamentosu üyesi Luigi Vinci'nin karara ilişkin olarak yaptığı
"Bu bir yüzkarası. Bu, Türkiye'nin daha demokratik olmasını isteyen
AB'nin aşağılanmasıdır" sözlerine yer verildi. THE GUARDIAN'DA
YAKIŞ'IN "GERÇEK BİR DERT" SİTEMİ İngiliz basının önde gelen
gazetelerinden The Guardian'da da bir AB yetkilisine dayanarak,
eski DEP milletvekillerine ilişkin kararın "mutlaka gözönünde
bulundurulacak bir unsur" olduğu belirtildi. Gazete, TBMM AB
Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış'ın açıklamalarına da yer verdi.
Yakış, AB Komisyonu'nun, Aralık ayında Türkiye ile müzakerelere
başlamayı reddedmesi halinde, hükümetin "gerçek bir dert" ile karşı
karşıya kalacağını kaydetti. KIBRIS VE ŞANTAJ AÇIKLAMASI DİKKAT
ÇEKTİ Yakış, "Türkiye şantaj yapmak istemiyor ama eğer müzakereler
başlamazsa bu çok adaletsiz olur" Türkiye'nin üyelik süreci 1959'da
başladı. AB'nin Kopenhag Kriterleri altında, Aralık ayında
müzakerelerin gecikmeden başlayacağı söylendi. Eğer yapmazlarsa, şu
andaki hükümet gerçek bir dert ile karşılaşır çünkü Kıbrıs
sorununda çok fazla riske girdi" diye konuştu. Haberde, Brüksel'in,
müzakerelere başlamayı reddetmesi halinde, "Türkiye'nin başka
yönlere bakmasını" savunan AB karşıtlarının, AB'nin sadece
Hıristiyan ülkeleri kabul eden bir "kapalı kulüp" olduğu
iddialarının güçleneceğine de dikkat çekildi. Haberde, CHP'li Algan
Hacaloğlu'nun da "Türkiye kabul edilmeyi hak ediyor. AB fırsatı iyi
değerlendirmeli. Avrupa'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin Avrupa'ya
olduğundan daha fazla ihtiyacı var. Eğer Türkiye'nin katılmasına
izin vernilmezse, her türlü radikalizm bundan yararlanır"
açıklamasına yer verildi. FT:"KARAR AVRUPA'DAKİ SAĞ PARTİLERCE
İSTİSMAR EDİLEBİLİR" İngiliz basınının bir diğer temsilcisi
Financial Times ise, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, eski
DEP'li milletvekillerinin yarglanmasının adil olmadığına ilişkin
2001 yılında verdiği kararı anımsattı. Gazete, DGM'nin yeniden
yargılamasından çıkan kararın, Haziran ayında yapılacak olan Avrupa
Parlamentosu seçimleri öncesinde destek arayan Avrupa'daki bazı sağ
partiler tarafından istismar edilebileceğine dikkat çekti. Haberde,
Alman Hıristiyan Demokratları ile muhafazakar Fransız
politikacıların, Türkiye'nin AB'de yerinin olmadığını savundukları
da anımsatıldı.