Avrupa Parlamentosu: Müzakereler resmen askıya alınsın
Abone olAvrupa Parlamentosu (AP) Türkiye-AB ilişkilerinde dönüm noktası olabilecek bir karara imza atmaya hazırlanıyor. Taslak Türkiye raporunda Ankara ile müzakerelerin resmen askıya alınması istendi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye-AB ilişkilerinde dönüm noktası
olabilecek bir karara imza atmaya hazırlanıyor. AP Türkiye
raportörü Kati Piri tarafından kaleme alınan ve bugün Strasbourg’da
açıklanan taslak Türkiye raporunda, "Kopenhag kriterlerini yerine
getirmekten çıktığı” gerekçesiyle, Ankara ile katılım
müzakerelerinin resmen askıya alınması istendi.
DW'den Kayhan Karaca'nın haberine göre katılım müzakerelerinin askıya alınması için Avrupa Komisyonu’nun bu konuda tavsiyede bulunması ve bu tavsiyenin AB üyesi devletlerin liderleri tarafından (AB Konseyi) onaylanması gerekiyor.
GEÇEN YIL UYARI YAPILMIŞTI
AP, geçen yıl
kabul ettiği Türkiye raporunda, son anayasa değişikliğinin mevcut
haliyle yürürlüğe girmesi halinde Türkiye ile AB arasındaki katılım
müzakerelerinin resmen askıya alınmasını isteyeceği uyarısında
bulunmuştu. AP, kısaca Venedik Komisyonu olarak bilinen "Avrupa
Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu”nun anayasa değişikliği
konusundaki görüş raporunu temel alarak, yürürlükteki başkanlık
rejiminin "kuvvetler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığını”, bunun da
"Kopenhag siyasi kriterlerine aykırı olduğunu” savundu.
TASLAK RAPORDA NELER VAR?
Taslak raporda 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlar ön plana
çıkarılıyor. Yaklaşık 150 bin kişinin gözaltına alındığı, 78 bin
kişinin terörizm suçlamasıyla tutuklandığı, 50 bin kişinin hapiste
olduğu ve aralarında öğretmen, doktor, akademisyen, yargıç ve
savcıların da bulunduğu 152 bin kamu çalışanının işten çıkarıldığı
not ediliyor. Bu kişiler için kurulan OHAL Komisyonu’na 125 bin
kişinin başvurduğu ve 89 binin hâlâ karar beklediği belirtiliyor.
OHAL Komisyonu’nun “bağımsız olmadığı” görüşü savunuluyor.
Taslak raporda PKK’nın AB terör örgütleri listesinde olduğu
belirtilmekle birlikte, Güneydoğu’daki durumun “endişe verici”
olduğu not ediliyor. “Kürt sorununa barışçıl çözüme götürecek
saygın bir siyasi sürecin ivedi olarak başlatılması” çağrısında
bulunuluyor. OHAL sürecinin TBMM’nin temel demokratik rolünü
oynamasını engellediği belirtilip, CHP ve HDP milletvekillerinin
tutuklanmış olması “kaygı verici” olarak tanımlanıyor.
HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın devam eden tutukluluğu kınanıyor ve AİHM’den Demirtaş davasında en kısa sürede karar vermesi isteniyor.
AB DE SORUMLU
Taslak rapor tüm bu eleştiri, kaygı ve çağrılara rağmen Türkiye ile
köprülerin tamamen atılmasına karşı çıkıyor. Türkiye ile
müzakerelerde gelinen noktanın sorumluları arasında AB
devletlerinin de olduğunu itiraf ediyor. AB Konseyi’nin Ankara ile
müzakerelerde 23 (Yargı ve Temel Haklar) ve 24’üncü (Adalet,
Özgürlük ve Güvenlik) başlıklarını bloke ederek Türkiye’nin reform
sürecinde ilerlemesine engel olunduğu mesajı veriliyor.
VİZE SERBESTİSİ
Türkiye ile gümrük
birliğinin tarım, hizmetler ve kamu ihaleleri gibi alanları da
kapsayacak şekilde güncellenmesi savunuluyor. Vize serbestisinin
başta öğrenciler, akademisyenler, iş dünyası ve AB içinde yakınları
olan Türk vatandaşları için “çok önemli” olduğu belirtiliyor.
Türkiye’den vize serbestisi için gerekli 72 kriterle uyum sağlaması
ve özellikle terörle mücadele mevzuatını Avrupa standartlarına
taşıması isteniyor.
UZUN VADELİ FİNANSAL DESTEK
Türkiye’nin
sığınmacılar ve göç konusunda oynadığı “önemli role” de değinilen
taslak metinde, AB devletlerine bu konudaki yükümlülüklerini yerine
getirme ve Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara uzun vadeli destek
için finansal kaynak ayırma çağrısında bulunuluyor.
KIBRIS MESELESİNDE DAYATMA
Taslak raporun
Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümünde ise her zaman olduğu gibi sorunun
tek sorumlusu olarak Türkiye gösteriliyor. Ankara’dan “adadan
askerlerini çekmeye başlaması” ve “Maraş bölgesini Birleşmiş
Milletler’e teslim etmesi” talep ediliyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin
kendi münhasır ekonomik bölgesiyle ilgili olarak ikili anlaşmalar
yapma hakkı olduğu kaydediliyor.
Taslak rapor AP Dışişleri Komisyonu’nda onaylandıktan sonra Ocak veya Şubat ayında AP genel kurulunda nihai oylamaya sunulacak. Taslak raporun katılım müzakerelerin resmen askıya alınmasıyla ilgili bölümünün değişmesi beklenmiyor. Kabul edilecek rapor, AP’nin 2014-2019 yasama döneminin son Türkiye raporu olması bakımından da önem taşıyor.
AP Türkiye Raportörü Kati Piri "Üyelik hedefli ilişkinin
anlamı kalmadı”
Hollandalı sosyal demokrat raportör
Kati Piri, Strasbourg’da bir grup gazeteciyle bir araya gelerek
taslak raporunu anlattı. Piri, “Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunu
hedefleyen müzakere sürecine devam etmek mevcut koşullarda tüm
saygınlığını yitirmiştir” ifadelerini kullandı. Hollanda ile
diplomatik ilişkilerin düzeltilmesinin müzakere sürecinin devamı
için yeterli olmadığını söyledi.
Mevcut durumdan AB’yi de sorumlu tutan Piri, “Gerek AB gerekse Türk hükümeti üyelik seçeneğine pratikten ziyade teorik yaklaşıyorlar. Bu çıkmaz durum iki tarafın da işine gelen seçenek gibi görünüyor” şeklinde konuştu.