Avrupa küçülüyor, Türkiye büyüyor
Abone olEkonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Yüzde 5.5 ithalatı daralan bir Avrupa’da, Türkiye’nin ihracatı artış sağlıyor. Bu, bizim ne kadar dinamik bi...
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Yüzde 5.5 ithalatı daralan bir
Avrupa’da, Türkiye’nin ihracatı artış sağlıyor. Bu, bizim ne kadar
dinamik bir yapıya sahip olduğumuzun önemli bir göstergesi”
dedi.
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) 19.
Toplantısı’na Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan başkanlık yaptı.
Toplantıya Bakan Çağlayan’ın yanı sıra TOBB, TİM, TÜSİAD ve YASED
Başkanları ile ilgili kurum temsilcileri katıldı.
Dünyanın en büyük ithalatçılarının ya ithalatlarını düşürdüklerini
ya da hızlarını yavaşlattıklarını belirten Bakan Çağlayan,
Türkiye’nin birçok pozitif gelişme ile karşı karşıya olduğunu, 2013
yılında yüzde 4 olan büyüme hedefinin yakalanması noktasında umutlu
olduklarını söyleyerek büyüme rakamını Türkiye’nin 20023 hedefleri
bakımından yeterli görmediğini, Türkiye’nin bu hedefini
yakalayabilmesi için her yıl yüzde 5,5-6 oranında büyümesi
gerektiğini belirtti. İhracatın 62.8 milyar dolara geldiğini ifade
eden Bakan Çağlayan, 12 aylık ihracatta yüzde 8,8’lik ihracat
artışı 154,3 milyar dolarlık mal ihracatı olduğunu açıkladı.
“AVRUPA’NIN İTHALATI DARALIYOR TÜRKİYE’NİN İHRACATI ARTIYOR”
Türkiye ekonomisinin ihracatının ne kadar güçlü olduğu yönünde
örnekler veren Bakan Çağlayan, “Yüzde 5,5 ithalatı daralan bir
Avrupa’da Türkiye’nin ihracatı artış sağlıyor. Bu bizim ne kadar
dinamik bir yapıya sahip olduğumuzun önemli bir göstergesi. Türkiye
önemli bir hizmet ihracatçısı olma yolunda çok önemli adımlar
atmaya devam ediyor. Nitekim ilk 5 ayda hizmet ihracatımız yüzde
19’luk bir artış gösterdi ve 15,6 milyar dolara çıktı” diye
konuştu.
“İŞSİZLİK ORANINDA PARMAK ISIRTACAK RAKAM”
Açıklanan Nisan ayı işgücü istatistiklerine göre Türkiye’nin
işsizlik oranının yüzde 9,3 olduğunu söyleyen Bakan Çağlayan, “Bu
parmak ısırtacak bir rakam. Avrupa bölgesi ortalamasının çok
altında, dünyanın bir çok ekonomisinin ortalamalarının çok altında.
İşsizlik rakamları yüzde 9,3 çıkarken asıl hedefimiz yüzde 6’lar
7’ler noktasına düşürme konusunda yoğun gayretlerimiz var. Son 1
yılda ekonomimiz 1 milyon 61 bin kişiye ek istihdam oluşturdu.
Türkiye her yıl nüfusu 1 milyon üzerinde artan ve her yıl işgücü
piyasasına 1 milyon insanını girdiği dinamik bir yapıya sahip.
İstihdam hacmimiz ilk defa cumhuriyet tarihinde 25,7 milyon kişi
ile rekor kırdı. Son 12 ayda işgücü piyasasına giren 1 milyon 277
bin kişiden 1 milyon 61 bini çalışmaya başladı” şeklinde konuşarak,
2009 yılından bu yana Türkiye’nin istihdamını 6 milyon kişi
artırdığını buna karşın AB’de 4 milyon insanın işini kaybettiğini,
Avrupa’da 26 milyona yakın işsiz olduğunu açıkladı.
ULUSLAR ARASI DOĞRUDAN YATIRIM RAKAMLARI
Ekonomide işlerin yolunda olduğunu, dünyada ters rüzgarların
esmesine, Türkiye’nin son 1-2 ayda bu rüzgardan azda olsa
etkilenmesine rağmen temellerin sağlam olduğunu ifade eden Bakan
Çağlayan, dünyanın 241 gümrük bölgesine ihracat yapan, dünyada son
10 yılda 126 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım alan Türkiye’nin
dışarıdaki gelişmelerden kayıtsız kalmasının çok fazla olası
olmadığını, dünyanın bu kadar sıkıntıyı yaşadığı dönemde Türkiye
ekonomisinin başarılı bir şekilde yoluna devam ettiğini söyledi.
Türkiye’ye 2003 yılına kadar toplam uluslararası doğrudan yatırım
miktarının 14,6 milyar dolar olduğunu, bu rakamın şuan itibariyle
80 yılda gelenin 8,5 katını geçerek 127 milyar dolara yükseldiğini
ifade eden Çağlayan, “Son derece önemli bir rakam fakat Türkiye
gerçekleri açısından yetersiz bir rakamdır. Türkiye gibi cari açık
meselesinin olduğu bir ülkede uluslararası doğrudan yatırımın
ülkemize çok daha fazla gelmesini sağlayacak çalışmalar yapıyoruz”
ifadelerini kullandı.
TEŞVİK SİSTEMİ
Türkiye’nin 2011 yılında 2,5 milyar dolarlık dış yatırım ile 43.
sırada olduğunu, 2012 yılında 4,1 milyar dolarlık yatırım ile 7
basamak birden yükselerek 36. sıraya çıktığını açıklayan Çağlayan,
yeni teşvik sistemi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Teşvik
sistemimizin yürürlüğe girdiği 2012 yılından bu yana 1 yıllık
süreçte 4 bin 840 adet yatırım projesi için bakanlığımız belge
düzendi. Bu yatırımlar kapsamında 76 milyar liralık sabit yatırım
harcaması öngörülüyor ve 178 bin kişilik bir istihdam öngörülüyor.
Bir önceki yıla göre yatırım projesi adedinde artışımız yüzde 22,
buna karşılık yatırım harcaması tutarındaki artış ise yüzde 62.
Dünyanın en mükemmel, en cömert, en fazla destek veren teşvik
sistemini yapmış olsanız dahi bunun gerçekleşmesi için 2 şeye
ihtiyaç vardır. Birincisi tanıtımı, ikincisi ise yatırım ortamının
tesis edilmesi. Türkiye bu anlamda son derece önemli çalışmalar
yapıyor. Sadece Bakanlık olarak yeni teşvik sistemimizi dünyada 24
ülkede, 43 ayrı şehirde, 2 bin 772 yabancı ile bir araya gelerek
teşvik sistemimizi anlattık.”
“FIRSATÇILIK YAPANLARI AHLAKA DAVET EDİYORUM”
KOBİ’lerden bazı bankalarla ilgili şikayetler geldiğini ifade
ederek bankaları uyaran Bakan Çağlayan, “Merkez Bankası’ndan daha
düşük faizle finansman imkanı bulan bankaların çok yüksek faizle
KOBİ’lere para satmasını, birkaç özel bankanın da içinde bulunduğu
bazı bankaların aradan geçen 1 haftalık süreç içinde 1 hafta evvel
verdikleri krediyi tekrar yenileme, faizleri artırım noktasındaki
çalışmalarla ilgili KOBİ’lerimiz tarafından bize şikayetler
iletiliyor. Bu konuda sektörün içinde bu tür çarpıklığı yapan,
fırsatçılığı yapanları ahlaka davet ediyorum. Faiz dışı gelirler
konusunda bankaların elde etmiş olduğu gelirlerde vatandaşımız
tarafından bir yerde nefrete dönüşmek üzeredir.” açıklamasında
bulundu.
“MEVZUAT KARIŞIK, BİR SÜRÜ KURAL VAR”
Özel sektörün önünü hızla açan ülkelerin en çok kazanan ülkeler
olacağını söyleyerek, Türkiye’nin özel sektör odaklı bir hükümeti
olduğunu belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bunun en
güzel örneklerinden birisini yeni yaşadık, 5084’ün yerine yeni
istihdam teşvikinin çıkartılması nedeniyle 51 adına hükümetimize
teşekkür ediyorum. En önemli görev İstihdam Teknik Komitesi’ne
düşüyor. Her yıl itibariyle 800 bin kişinin yeni istihdam nüfusuna
katılmakta ve bu kapsamda teşvikler çok önemli. Basit ve anlaşılır
olmasına ihtiyaç vardır. Burada ceza mantığı ile değil ödül mantığı
ile çalışıyor olmamız lazım. Mevzuatlar çok karışık, bir sürü kural
var, kurala uyana ‘bu kadar karmaşık kurala nasıl uyuyorsunuz’
diyerek ceza verine ödül vermemiz lazım. Kuralların insanların
kafası karışacak şekilde konulmaması lazım, üreten, istihdam
sağlayan işadamını belirsizliğe sokmamak lazım. Özellikle küçük
orta boy işletmeler bu konulardan çok etkilenmekte. Anadolu’da
yatırımcılarımızdan gelen en önemli sorunlardan birisi ÇED
sürecinin çok uzun ve yıldırıcı olmasıdır” dedi.
“İHRACATA DÖNÜK YATIRIM YAPACAK FİRMALARI TÜRKİYE’YE ÇEKMEMİZ
LAZIM”
Türkiye’nin daha fazla yatırıma ihtiyacı olduğunu ve ne kadar fazla
yatırım yapılırsa Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat hedefine o
kadar kolay ulaşılabileceğini belirten TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, Ekonomi Bakanlığı’nın yeni çıkarttığı yeni yatırım
teşvikinin kendileri açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Son 4
yılda ortalama 11,5 milyar dolar doğrudan yabancı sermayenin
Türkiye’ye geldiğini belirten Büyükekşi, “Türkiye dünyada 24.
sıraya yerleşti ama son aylarda, özellikle yabancı sermaye
girişindi bir miktar düşüş var. Bizim yabancı sermayede bundan
sonraki hedefimizin mutlaka ihracata dönük yatırım yapacak
firmaların Türkiye’ye çekilmesinde ayrı bir cazibe olmamız
gerektiği yönünde bir görüşümüz var. Bunu destekleyecek çalışmalar
yapmamız Lazım. Dünya genelinde 70 ülkede ihracat gelişimi yatay
olarak seyrediyor, Mayıs ayında Çin’in de ihracatı ilk olarak düşüş
gösterdi, bu da rekabetin ne katar zorlu olduğunu bize gösteriyor.
Biz her tünlü probleme rağmen yılın ilk yarısında ihracatımızı
yüzde 3,8 artırdık. Bizim hedeflerime ulaşabilmemiz yıllık
ihracatımızı yüzde 11 nispetinde artırmamız gerekiyor” diye
konuştu.
“YENİ BİR KÜRESEL BÜYÜME SENARYOSU ÇALIŞMALIYIZ”
Özellikle Mayıs ayı içinde Türkiye ekonomisine ilişkin seri olumlu
gelişmelerin söz konusu olduğunu, art arda gelen yatırım
yapılabilir ülke seviyesi derecelendirmelerinin Türkiye’yi küresel
sermaye açısından ve özellikle doğrudan yatırımlar açısından daha
cazip hale getirdiğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, bu
gelişmelerin 2000’li yarda geliştirilen kararlı makro ve mikro
yapısal reformların somut neticeleri olduğunu belirtti.
“Son günlerde ABD Merkez açıklamaları ile ortaya çıkan küresel
dalgalanmaları da emniyetle göğüslememize olanak sağlamış olan bu
yapının itibarı çok önemlidir ve itina ile korunması gerektiğini
düşünüyoruz” diyen Yılmaz, Türkiye’yi bulunduğu orta gelir
düzeyinden yüksek gelir düzeyine taşıyacak temel unsurun toplam
faktör verimliliği düzeyi olduğunu, toplam faktör verimliliğinin
yükseldikçe rekabet düzeyi ve buna bağlı olarak refah düzeyinin
yükseleceğini belirtti. 2008 yılı itibariyle başlayan küresel
yavaşlamanın devam ettiğini söyleyen Yılmaz, “ABD’de toparlanma
kararsız bir dinamik sergilese de AB ve Euro bölgesinde büyüme
umutları çok düşüktür ve belli bir süre bu zayıflamanın devam
etmesi beklenmektedir. Dünya ekonomisini etkileyecek yeni ve çok
önemli bir diğer gelişme de Çin’deki yavaşlamadır. Bu daralmanın
yapısal nitelikte olduğu izlenimi çok yaygındır. Hal böyleyse
Çin’deki daralmayı da dikkate alan yeni bir küresel büyüme
senaryosu çalışmamız gerekmektedir. Tarihi büyüme ortalamamız olan
yüzde 5’lik bir büyümeyi veya üstünü yakalamayı arzu ediyorsak
büyümemizin yarıya yakını toplam faktör verimliliği artışı ile yani
rekabet gücümüzü artırmak suretiyle elde edilmesi gerekmektedir”
şeklinde konuştu.
Toplantı basına kapalı olarak devam etti.
(İHA)