AVRUPA Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nin (AYBYK) Türkiye'de hakkında 'terör örgütü propagandası yaptığı' iddiasıyla yakalama emri bulunan eski Cizre Belediye Başkanı Leyla İmret'i bu hafta Strasbourg'daki genel kurul oturumlarına konuşmacı olarak davet etmesi Ankara ile krize neden oldu. DW Türkçe'nin haberine göre, Türk heyetinin İmret'in oturumlara konuşmacı olarak katılmasını engelleme girişimlerine AYBYK Başkanlık Divanı olumlu yanıt vermedi. Firari eski belediye başkanı Leyla İmret de AYBYK Yerel Yönetimler Odası genel kurulunda yaptığı konuşmada, "Buraya gelip Türkiye'de yerel demokrasinin ne halde olduğunu sizlerle paylaşmamı engellemek için hakkımda kırmızı bülten çıkarılarak Interpol tarafından tutuklanıp Türkiye'ye iade edilmek istendiğimi biliyorum" ifadelerini kullandı. TUTUKLAMA KARARI ÇIKARILDIĞI İÇİN İLTİCA ETMEK ZORUNDA KALDIM: Konuşmasında kendisini "Türkiye'deki antidemokratik uygulamalardan doğrudan etkilenmiş, görevimden uzaklaştırılmış ve yerine kayyum atanan bir belediye başkanı" olarak tanıtan İmret, "hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı için Almanya'ya iltica etmek zorunda kaldığını" söyledi. İmret, "Kayyumların halka karşı yapmış olduğu tüm çalışmalar Türk milliyetçiliği, Sünni İslamcılık ve cinsiyetçi politikalar olarak AK Parti'nin inşa etmeye çalıştığı antidemokratik politikalarla paralel gitmektedir" şeklinde konuştu. Hapiste olan belediye başkanlarının "darbe dönemini aratmayan mahkemelerce yargılandığı" görüşünü de savunan İmret, belediyelerine kayyum atanan kentlere gidip araştırmada bulunması ve rapor hazırlaması için AYBYK'ya çağrıda bulundu. AK PARTİ, CHP VE MHP'Lİ ÜYELERDEN SERT TEPKİ: Firari Leyla İmret'in bu ifadelerine AYBYK bünyesindeki Türk heyetinin AK Parti, CHP ve MHP'li üyelerinden sert tepki geldi. AK Partili İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, Leyla İmret'in "yargılanması devam ederken yurtdışına kaçtığını ve hakkında yakalama kararı olduğunu" söyledi. Doğan, "Onun konuşmacı olarak burada konuşturulması Avrupa Konseyi değerlerinin çiğnenmesi ve hukukun üstünlüğünün hiçe sayılmasıdır. Traji-komik ve acı bir durumdur, Avrupa Konseyi'ne zarar verilmektedir" şeklinde konuştu. CHP'li İstanbul Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, "Yargılanmakta olan bir kişinin buraya konuşmacı olarak davet edilmesi doğru değil" ifadelerini kullandı. MHP'li Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili ise "Avrupa'nın PKK'ya desteğini" ön plana çıkarıp, "Avrupa PKK'nın uyuşturucu pazarlama merkezi. Avrupa ve emperyal devletler PKK'yı cesaretlendirmeseler terör biter" dedi. Türkiye'den maaşının büyük bölümünü almaya devam ettiğini belirttiği Leyla İmret'e seslenerek "PKK'lı olmadığını, PKK'dan talimat almadığını ve hendek kazılmasına destek vermediğini söylemesini" istedi. NEVZAT DOĞAN ALMAN BAŞKANA AĞZININ PAYINI VERDİ: Oturumda söz alan Fransa-Suresnes Belediye Başkan Yardımcısı Jean-Louis Testud, "bir kişinin terör örgütü mensubu olduğunu ispatlamak o kişinin değil devletin görevidir" şeklinde konuştu. Fransa-Somme il genel meclis üyesi Francis Lec, Rusya ve Türkiye'yi ima ederek "Kimi ülkeler Avrupa Konseyi bütçesini kısarak Avrupa Konseyi'ni susturabileceklerini sanıyor. Avrupa Konseyi'ni susturamazsınız" dedi. Almanya-Baiersdorf Belediye Başkanı Andreas Galster ise, "Türkler ile Kürtler arasında barışçıl bir yaşam" için Almanya-Fransa örneğini verdi. Almanya ile Fransa'nın yüzyıllar boyunca birbirlerini düşman gördükten sonra bugün "Avrupa'nın motor gücü" haline geldiklerini hatırlatıp salondaki Türk mevkidaşlarına "Sizler de birbirinizle kavga etmeye devam edebilir ya da barışçıl biçimde yaşamayı tercih edebilirsiniz" şeklinde seslendi. Türk heyetinden Nevzat Doğan, bu çağrıya "Alman mevkidaşım önce ülkesinin geçmişine bir baksın, sonra Türkiye'nin durumuyla ilgilensin" yanıtını verdi.