Avrupa Komisyonu büyüme tahminini düşürdü
Abone olEuro bölgesi için öngörülen büyüme oranı azaltıldı. AB ekonomilerinin de ortalama olarak genelde küçülmesi bekleniyor.
Euro bölgesi için öngördüğü büyüme oranını yeniden deüerlendiren
geçiren Avrupa Komisyonu, büyümenin beklenenden az olacağını;
işsizliğin de artacağını açıkladı.
Avrupa Komisyonu, bölgenin yüzde 0,1 büyüme ile ekonomik durgunluktan kılpayı kurtulacağını ve AB ekonomisinin bu yıl küçüleceğini tahmin ediyor.
Komisyonun daha önceki açıklaması, para birimi olarak euro kullanan ülkelerde, yüzde 1 büyüme olacağı şeklindeydi.
Avrupa Komisyonu'na göre, işsizlik gelecek yıl artmaya devam edecek.
Komisyonun beklentilerinde yaptığı değişiklik borsalarda düşmeye
yol açtı.
Dün Paris ve Frankfurt borsaları yüzde 2 gerilerken, Londra'daki FTSE 100 endeksi de bir önceki güne oranla yüzde 1.6 değer kaybıyla kapandı. New York'taki Dow Jones endeksi 313 puan kaybıyla Ağustos ayının başından bu yana en düşük düzeyine indi.
Euro, Amerikan doları ve İngiliz sterlini karşısında geriledi.
Piyasaların Almanya'da aylık üretimde Nisan ayından bu yana en büyük gerilemenin yaşandığı haberlerinden de etkilendiği kaydediliyor.
Avrupa Komisyonu baharda 2012 yılında 27 AB ülkesinin ortalama hiç büyüme kaydetmeyeceğini açıklamıştı. Şimdi ise AB ekonomisinin yüzde 0,3 oranında küçüleceğini öngörüyor. Euro bölgesi için öngörülen büyüme oranı ise yüzde 0,3'ten, yüzde 0,4'e düşürüldü.
Komisyon'un gelecek yılki tahminlerde yaptığı değişiklik ise çok daha çarpıcı görünüyor. Gelecek yıl Euro Bölgesinde hemen hemen hiç büyüme beklenmezken, daha önce yüzde 1,3 oranında büyüyeceği tahmin edilen AB ekonomilerinin, şimdi sadece yüzde 0,4 büyüme kaydedebileceği söyleniyor.
Avrupa Komisyonu'na göre krizin en fazla hissedildiği ülkelerden Yunanistan ve İspanya, ancak 2014'te yeniden büyümeye başlayabilecek.
Euro bölgesinde, halen yüzde 11,6 düzeyinde olan işsizliğin, gelecek yıl yüzde 12 ile tavan yapması ve iç piyasalarda talebin düşük olması bekleniyor.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Olli Rehn "önemli siyasi kararlarla piyasaların güvenini kazanmak için gerekli temel atıldı. Ancak rehavete kapılacak bir durum da yok" diyor.