Avrupa gözünü iç hatlara dikti

Abone ol

İki özel uçak şirketi Türkiye'de 1 milyonun üzerinde yolcu taşıdı. Avrupa'daki dev şirketlerin iştahı kabardı. AB Komisyonu yabancı uçaklar için çalışma izni istedi.

Türkiye'de iki özel uçak şirketinin 10 ay içerisinde 1 milyonun üzerinde yolcu taşıması, Avrupa'daki dev şirketlerin iştahını kabarttı. Avrupa Birliği Komisyonu'nun ulaştırma ve enerji konularındaki Başkan Yardımcısı Loyola de Palacio, bu konuda Türk hükümetine öneride bulundu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'la görüşen Palacio, “yabancı tescilli uçak ve gemilerin Türkiye sınırları içerisinde çalışmasına izin verilmesini'' istedi. Yabancı şirketlerin iç hatlarda uçuşunu Kabotaj Kanunu engelliyor. AB'li Başkan Yardımcısı, bu engelin aşılması için “Türkiye'nin AB'ye üyeliği Kabotaj Kanunu’nu zaten kaldıracak. Aralık ayından önce daha liberal bir yapı kurulmalı.'' dedi. Gelen teklife, yerli havayolu şirketlerini bitireceği endişesiyle temkinli yaklaşan Türkiye, ‘AB için tarih verilmesi ve Türk şirketlerinin Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı'na üye yapılmasını' şart koştu. AB Komisyonu'nun ulaştırma ve enerji konularındaki Başkan Yardımcısı Loyola de Palacio ile beraberindeki heyet geçen hafta Türkiye'de temaslarda bulundu. Ulaştırma Bakanlığı'nı ziyaret eden Palacio, Bakan Binali Yıldırım ve ulaşım sektörünün yetkilileriyle basına kapalı görüşmeler yaptı. Alınan bilgilere göre, Avrupa Birliği (AB) Türkiye'ye müzakere tarihi vermeden, kendi lehine olacak bazı düzenlemelerin hemen yapılmasını istedi. İki özel Türk havayolu şirketinin kısa sürede 1 milyonun üzerinde yolcu taşıması, AB ülkelerinin devleri arasında gösterilen Air France, Lufthansa, KLM ve British Airways gibi uçak şirketlerinin dikkatini çekti. “Bölgesel Havacılık Projesi”çerçevesinde Türk iç hatlarında uçma isteklerini AB’li Başkan Yardımcısı aracılığı ile Türkiye’ye bildirdiler. Görüşmede bulunan Türk heyetinden alınan bu bilgiler için yabancı uçak şirketleri, “Bizim bu konuda özel bir isteğimiz olmadı.” yorumunu yapıyor. Türkiye AB heyetinin teklifine neden temkinli yaklaştı? Bu soruyu cevaplayan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden üst düzey bir yetkili şu bilgileri verdi: “Avrupa devletleri kendi özel havayolu şirketlerine önemli ölçüde destek oluyor. Türkiye’de ise son dönemde özel havayollarımız için iyileştirmeler yapıldı. Ancak, yine de bu destekler Avrupa düzeyinin çok altında. Bu nedenle, AB ülkelerinin havayolu şirketlerine ülkemiz içinde yolcu ve yük taşımacılığı izni verilmesi, Türk Hava Yolları dahil diğer tüm şirketlerin iflası anlamına gelir. Palacio, Türkiye’nin AB üyesi olmamasına rağmen, AB üyesiymiş gibi davranmasını bekliyor. Çok arzu etmemize rağmen kısa adı EASA olan (European Aviation Safety Agency) Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı’na üye yapmaya yanaşmıyorlar. EASA’ya sadece AB ülkeleri üye olabilir diyorlar. Burada açıkça çifte standart uyguluyorlar.” Ulaştırma Bakanlığı’nda gerçekleştirilen görüşmede Türkiye’nin AB üyeliği öncesinde özellikle ulaşım konusunun Avrupa standartlarına uygun hale gelmesi için yapılan çalışmalar da masaya yatırıldı. Toplantıda Avrupa limanlarında tutulan Türk gemilerinin sayısının her geçen gün azaldığına işaret eden Palacio, geçen yıl Türk bayraklı gemilerin liman denetimlerinde ‘yüksek riskli’ ve ‘öncelikli denetim’ listesinin ön sıralarında geldiğini vurguladı. Palacio şöyle devam etti: “Son bir yılda büyük bir aşama kaydettiniz. 15 eski AB ülkesinin gemilerinin tutulma oranı yüzde 3 seviyesinde, yeni 10 üyenin tutulma ortalaması yüzde 7. Türkiye’nin ise yüzde 20’lerden yüzde 12 seviyesine kadar düştü. Biz bunu beklemiyorduk, bizim için büyük sürpriz oldu. Eğer böyle devam ederse AB ülkelerinin ortalamasının altına düşecek.” AB’li Başkan Yardımcısı, denizcilikteki gelişmelere övgüler yağdırırken, Türkiye’nin karayolu ulaşım sistemine ise eleştiri getirdi. Konuk heyete göre, Karayolu ulaşımındaki kayıtlar AB standartları açısından yetersiz. Kara Ulaştırma Kanunu’nun yeni çıktığını hatırlatan Bakan Binali Yıldırım ise, en kısa sürede AB standartlarını yakalamayı hedeflediklerini açıkladı. AB heyetinin isteklerini dinleyen Yıldırım, kısa adı EASA olan (European Aviation Safety Agency) Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı’na Türkiye’nin üye yapılması için de destek istedi. Palacio bu talep karşısında, AB’ye üye olmadan söz konusu ajansa üyeliğin mümkün olmadığını belirterek, ara bir formül önerdi. Palacio’nun önerisine göre, Türkiye EASA’da gözlemci ile üye arasında bir statüde temsil edilecek. Türkiye’nin görüş bildirme yetkisi olacak; ama oy hakkı bulunmayacak. Palacio ile gelen heyetin yaklaşımı, ulaşım alanında AB standartlarına uyum konusundaki gelişmelerle ilgili verdiği mesajlar, aralık ayında Türkiye’ye verilecek tarih için umut olarak yorumlandı. Teklif hükümete resmen iletildi Kabotaj Kanunu'na göre havadan yolcu ve yük taşımacılığı sadece Türk hava araçları ile yapılabiliyor. AB üyeliğiyle birlikte bu kanun değişecek. Ancak Avrupa aceleci davranıyor. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Palacio, Ulaştırma Bakanı Yıldırım'dan, Avrupa şirketlerinin Türk iç hatlarında sefer yapmasına imkan sağlanmasını istedi. Kaynak: Selim Kuvel / Zaman

Günün Önemli Haberleri