Avrupa Demokratlar Birliği'nin (UETD) çöküşü!

AKP’li Türklerin uyanışı Avrupa’da başladı.

Ayla ÖZYURT aylaozyurt@internethaber.com

Türkiye’deki operasyonlar bir tarafa, AKP’nin Avrupa kolu olan UETD’nin kendi içinde hayli ilginç bir operasyon yaşanıyor.

Üst üste gelen istifalarda, kalanlar ‘içimizden haşhaşileri, paralelleri temizliyoruz’ ifadelerinde bulunurken, gidenler de, kalanların ‘paralel’ olduğunu iddia ediyor.

Karşılıklı suçlamalar hız kesmiyor.

Tam bir kısırdöngü diyebiliriz.

UETD'yi bölüp/parçalayalım diye birileri yola çıksaydı inanın bu kadar başarılı olamazlardı. 

Konuya gelmeden bilmeyenler adına UETD’yi açmak istiyorum.

‘Avrupa Demokratlar Birliği’(UETD) nasıl bir kurumdur, plan ve projeleri nelerdir, bakınız kendi sayfalarından nasıl bir açıklama getirmişler…

UETD; Avrupa’da, 2004 senesinde kurulan gönüllülük esaslı bir sivil toplum kuruluşu. 

Amacımız; Avrupalı Türk’lerin sosyal, siyasal ve kültürel gelişimlerini sağlayarak bulundukları ülkelerdeki etkinliklerini arttırmaktır.

Avrupa’da diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte el elele hedefe kitlenerek, birliktelik sinerjisiyle, toplumun amaçlarına hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamak için çalışmalar yapılması. Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk toplumunun uyum sürecine katkıda bulunmak , iki toplum arasında oluşan bağları daha ileri noktalara taşımaya çalışmak. Avrupalı Türk toplumunun sorunlarına hem AB yolundaki Türkiye’yi hem de Avrupa entegrasyon konusunda rahatlatacak çözümler üretmek. 

Vizyonumuz; Avrupalı Türkler için iyi bir geleceğin inşasına angaje olmak, yönlendirmek, projeler üretmek.

Diğer başlıklar; İki dilde eğitim hakkı, kadın hakları, şehir planlaması, gettoların engellenmesi, kamu idaresinin farklı kültürlere açılması, Avrupa Birliği’nde yaşayan Türk gençlerinin desteklenmesi,Türkiye Avrupa Birliği üyeliğinin desteklenmesi.

UETD’nin kendi vizyonunu ve misyonunu belirlemesi ve Avrupalı Türk’ü yukarıya taşımak adına açılan büyük başlıklar kayda değer.

Peki, Avrupa’lı Türk’ü markalaştırmak adına böyle bir kuruma ihtiyaç var mıdır? Vardır.

Avrupa’da diğer STK’lar sözü edilen çalışmaları yapabiliyorlar mı? Hayır.

Avrupa’da diğer STK’lar iki toplum arasında sosyal, siyasal, kültürel bir bağ kurabiliyorlar mı? Hayır.

Avrupa’da diğer STK’lar, kendi aralarında bir uyum sağlayabiliyorlar mı? Hayır.

İşte tüm bu ahval ve şeriat içinde, AKP hükümeti bu boşluğu görmüş olacak ki(!) Avrupalı Türklere nur topu gibi bir UETD armağan etti..!

Etti etmesine de, UETD o gün bugündür tay tay modunda…

Avrupa’daki Türk toplumu adına konuşan ama yeri geldiğinde, kendilerinden olmayanı ötekileştiren bu ilginç oluşum, birbirleriyle uğraşmaktan, ayak kaydırmaktan, kavga etmekten, mevki/makam çatışmasına girmekten öteye gidemedi. Çok acı.

Kendi aralarında 1 akıllı/uslu durmadılarki, senin benim için çalışmalar yapsınlar, bizde bu hizmetleri alkışlayalım. Takdir edelim.

Bakınız bir UETD üyesinin şu sözleri aslında bu kurum adına son noktadır. Derki; ‘UETD’nin tek yaptığı, Türkiye’den gelen AKP Milletvekillerini havaalanından almak ve geri götürmek, görevleri budur.

Bundan daha büyük bir özeleştiri olamazdı sanırım.Bravo!

Bilenler biliyor, haftalardır UETD’de 1 yaprak dökümü yaşanıyor, peş peşe istifa haberleri geliyor, bağımsızlık ilan ediliyor. 

AKP’nin Avrupa’daki arka bahçesinde hüzünlü bir yaprak dökümü yaşanıyor. 

İstifaların art arda gelmesini hızlandıran gelişme ise UETD’yi farklı bir konuma taşıyor. Nasıl mı? 

Köln’de, AKP Başkan yardımcısı UETD adına düzenlenen bir toplantıda konuşma yaparken toplantıya katılan bir kadının ayağa fırlayıp, ‘’Bu parti kadınlarımızı, kocalarımızı ayartmak için mi kuruldu? Buradaki kadınlar yuva yıkıyor’’ diye bağırması. 

Kadın susturulmaya çalışılmış ama çok da başarılı olamamışlar, bombayı atmış bir kere.

Bir gazeteye konuşan kadının iddiası; AKP Almanya kadın kolları yöneticisinin eşini yine AKP’den bir kadının ayarttığı ve evli oldukları halde nikah kıyıldığı, yine iddiaya göre AKP’liler bunu biliyor ve sesini çıkarmıyor, tepkim buna demiş.

Bakınız, muta nikahı krizinin baş oyuncusu bu kadın, facebook sayfasından nelere dikkat çekmiş;

1)UETD içinde sonuçta CHP’li, MHP’li, BDP’li ve Cemaatçi barındırıyor.En başta bunların temizlenmesi gerek.(haydaaa hani Türk Toplumu için hizmet?) 

2)Daha sonra, şahsi, maddi, manevi, menfaat ve çıkarlar, makam, koltuk için davayı unutup UETD adına hareket eden ve bu şekilde uzun zamandır sayın Cumhurbaşkanımıza zarar veren insanlar temizlenmeli. (peki)

3)Benim Ankara’da ne dayım, ne sevgilim ne de param var, olsaydı zaten şu an bu konumda olmazdım.(dayım/sevgilim olsaydı benim yüzümü bile göremezdiniz..!) 

4)Buradan giden şikayetlerin gereken mercilere ulaştırılmadan imha edildiğini biliyorum.(neden herhangi bir toplantıda ayağa fırlayıp ifade etmedin?)

5)Liyakat sahibi insanlar belli konumlara getirilsin, saltanat sürülmesin.

6)Görev dağıtımı, kendi egolarına, arkadaşlarına, akrabalarına, hizmet için değil, toplum için yapılmasını istiyorum.(hangi toplum?)

Orijinal halinden içinden cımbızla aldıklarım bu açıklamalar.

Bakınız;

UETD, taa en başından itibaren kendini anlatmayı başaramadı.

UETD’nin en büyük sorunu şudur; neye ve kime hizmet etmek istediklerini dahi bilmiyorlar. Görev bilincinde hiç değiller. 'En büyük taraftar benim' sloganıyla hareket ediyorlar. 

‘Biz Türk toplumu için hizmet etmek istiyoruz’ derken diğer taraftan, içlerinde farklı düşüncelerde olan üyelerin temizlenmesini istiyorlar. İşte tam burada bir STK olarak sürekli gereksiz bir savaş veriyorlar.

UETD’deki mevki/makam kavgaları ise toplum olarak yabancı olduğumuz şeyler değil. Bir kadının başkasının kocasını ayartması ise salt UETD’ye mahsus bir durum değil, günümüzün farklı bir sorunu.

Bir Sivil Toplum Kuruluşunda bir veya iki kişinin yaptığı hatanın faturası tüm kuruma kesilemez. Bir toplantıda  'Bu parti kocalarımızı ayartmak için mi kuruldu' diyerek ayağa fırlamak, hem duygusal hem de çok ahmakça bir davranıştır. UETD'de madem bu kadar boşluklar vardı, neden daha önemli sorunlara parmak basmamış da, bel altı konuya dalmış,o da öyle bir muamma. 

UETD’de yaşananlar, Türkiye’de yaşanan kaosun Avrupa’daki minyatür bir izdüşümüdür diyebiliriz.(mevki/makam çatışması,bel altı vuruşları,akraba/arkadaş kayırma, dayısı, sevgilisi olanın mağdur olmama hali…vesaire vesaire) 

UETD’de mutlaka eğitimli, samimi, çalışkan, dürüst, ne istediğini bilen,iyi huylu, objektif, özellikleri olan kişiler de var,  ama ve maalesef, ‘CB Erdoğan’la yanyana bir fotoğraf karesinde olayım, ona en yakın olmaya çalışayım’ (yine Türkiye’deki gibi)gibi sığ düşünceler taşıyan garibimin o donanımlı gönülülerden çoğunlukta olması da UETD’yi bu duruma sokan nedenlerden bir tanesidir.

Bu zırvalıklara daha fazla kafa yormak istemiyorum…

UETD’yle ilgili net fikrim şu;

AKP’li Türklerin uyanışı Avrupa’da başladı.

Bekleyin göreceksiniz.