Avrupa Birliği'nden pakete övü
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta açıkladığı Demokratikleşme Paketi AB'den övgü aldı.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun 16 Ekim'de Türkiye ile ilgili resmen açıklayacağı İlerleme Raporu'nda, Türk hükümetinin reform kararlılığından olumlu ifadelerle bahsedildi.
HÜKÜMET SÖZÜNÜ TUTTU
Ulaşılan taslak belgede, "Hükümet daha fazla demokratikleşme ve siyasi reformlara topyekün taahhüdünü korudu" denilerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Eylül'de açıkladığı demokratikleşme paketine atıf yapıldı.
Taslak raporda, demokratikleşme paketinin yüzde 10 seçim barajında değişikliğe kapı açtığı, siyasi partilere kamu yardımını kolaylaştırdığı, siyasi partilerin kurulmasını basitleştirdiği ve parti üyeliği üzerindeki kısıtlamaları hafiflettiği belirtildi.
SEÇİM BARAJI
Belgede, Avrupa Konseyi üyeleri arasında yüzde 10'la en yüksek seçim barajına sahip olmakla eleştirilen Türkiye'nin demokratikleşme paketiyle bu durumu değiştirme perspektifi getirdiği anlatıldı.
Demokratikleşme paketinde kamuda başörtüsü yasağının sonlandırılması, ilköğretimde öğrencilere Andımız metni okutulmasına son verilmesi, Türkçe dışındaki dil ve lehçelerde siyasi faaliyetlerin yolunun açılması, özel okullarda anadilde eğitime yeşil ışık yakılması, "q,x,w" harflerinin kullanılmasına müsade edilmesi, değiştirilen yerleşim yeri isimlerinde eskiye dönüş imkanı tanınması gibi reformlar ve taahhütler, İlerleme Raporu'nda yer buldu.
Belgede, demokratikleşme paketinde taahhüt edilen reformların Avrupa standartlarına uygun şekilde hayata geçirilmesinin kilit önem arzettiği vurgulandı.
Rapor taslağında yargı reformu paketlerine geniş yer ayrılırken 3'üncü ve 4'üncü yargı paketlerinin Avrupa standartlarıyla uyumlu uygulanması halinde Türkiye'de ifade özgürlüğünü olumlu etkileyeceği vurgulandı.
Gezi Parkı olaylarına da değinilen raporda, İstanbul merkezindeki bir projeye karşı başlayan protesto olaylarının daha geniş taleplerle farklı şehirlere yayıldığı ve protestocular arasında "az da olsa şiddete başvuranların görüldüğü" anlatıldı.
Taslak raporda, "Türkiye'de büyüyen ve aktif bir sivil toplum var. Mayıs-Haziran döneminde İstanbul'da ve diğer şehirlerdeki Gezi Parkı protestoları aktif ve canlı vatandaşlık olgusunun ortaya çıkışını gösterdi" tespitine yer verildi.
Raporda Türkiye'ye parlamento-sivil toplum ve hükümet-sivil toplum ilişkilerini sistematik, kalıcı ve yapısal danışma mekanizmalarıyla geliştirmesi tavsiye edildi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Taslak raporda çözüm süreci anlatılırken hükümetin terörü bitirme kararlılığını ortaya koyduğu vurgulandı.
Belgede, "Hükümetin barış süreci insiyatifi dönüm noktası oldu ve Kürt aktörlerin güçlü katılımı sağlandı. Güneydoğu'nun ekonomik ve sosyal kalkınmasını kolaylaştıracağı umudu paralelinde Kürt meselesi ve çözüm yöntemleri genişçe tartışıldı. Hükümet terörü bitirme kararlılığını gösterdi ve PKK'lılara ülkeden güvenli çıkış imkanı sağladı" denildi.
Belgede, Avrupa Birliği dahil olmak üzere uluslararsı toplumun çözüm sürecine destek verdiğinin ve bu sürece kamuoyu desteğinin artan oranda hissedildiğinin altı çizildi.