Avrupa Birliği'nde Türkiye gerginliği
Abone olTürkiye’nin üyeliği konusundaki çekincelerini açık şekilde dile getiren Fransa, Avrupa Birliği zirvesi öncesi İngiltere’ye karşı yeni bir cephe açtı.
Dün Fransa’nın yeni başbakanı Dominique de Villepin tarafından
yapılan açıklama, bütçe ve anayasa konusunda zaten gergin olan
ortamı daha da gerdi.
İngiltere önümüzdeki ay başlayacak AB dönem başkanlığı sırasında
önceliğin genişleme konusuna verilmesi konusundaki ısrarını
sürdürüyor.
Brüksel’deki zirveye yedi yıllık bütçe konusunda herhangi bir
anlaşmaya varamadan giden AB üyesi ülkelerin liderlerinin, zirvede
bütçenin yanı sıra bir de Türkiye gerginliği yaşamaları
bekleniyor.
Dün Fransa parlamentosunda konuşan Villepin, Fransa ve
Hollanda’daki AB Anayasası referandum sonuçlarının genişlemenin AB
vatandaşlarını sarstığını gösterdiğini söyledi.
Villepin, “Bulgaristan ve Romanya 2007’de kabul edilmeli. Ama
sonrasında yeni gelişmeler konusunu tartışmaya açmalıyız'' dedi.
Fransa Başbakanı Villepin, Türkiye’nin adını telaffuz etmedi ama
herkes Türkiye’yi ima ettiğini anladı.
Londra’da ise İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, AB’nin Türkiye
ve diğer aday ülkelere taahhütlerinin açık olduğunu ve yerine
getirileceğini söyledi.
Zirve arifesinde iki başkentte AB'nin genişlemesiyle ilgili
birbirine ters düşen bu yaklaşımların, "İngiltere ve Fransa
arasında zaten var olan bütçe ve referandum cephelerine üçüncü bir
cephe eklendi" şeklinde yorumlara yolaçtı.
Barroso'dan Türkiye uyarısı
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, önceki gün yaptığı
açıklamada ise, Avrupa Birliği’nin Türkiye konusunda aldığı
kararlardan geri dönemeyeceğini söylemişti.
AB liderlerinin uzlaşmazlık içinde kalmaları halinde AB'nin kalıcı
bir krize gireceğini savunan Barroso, AB Anayasası projesine bir
şans tanımak gerektiğini belirtmişti. Barroso, referandum
sonuçlarının görmezden gelinemeyeceğini de vurgulamıştı.
Fransa ve Hollanda referandum sonuçlarının diğer ülkelerde
'bulaşıcı etki' yaptığını belirten Barroso, AB Komisyonu'nun
önerilerini şöyle ifade etmişti:
Temkinli bir politika izlensin .
Bir düşünme süreci başlatılsın .
AB Anayasası onay sürecine ara verilsin .
"Ulusal çıkarlar kartına oynamanın zamanı değil" diyen Barosso,
liderleri AB bütçesi konusunda bir an önce uzlaşmaya çağırmıştı.
Barroso, gerekirse bütçenin 2008 yılında yeniden revize
edilebileceğini de vurgulamıştı.
Tüm devlet ve hükümet başkanlarının sorunlara ciddi bir şekilde
eğilmelerini, bunu yaparken ulusal çıkarları ön plana
çıkarmamalarını isteyen Barroso zirveyi, ''kaçırılmaması gereken
tarihi bir randevu ve uzlaşma fırsatı'' olarak nitelendirmişti.
AB zirvesinde genişleme konusunun özel olarak ele alınması
beklenmiyor, ancak 17 aralık zirvesinde alınan kararlar teyit
edilecek.
Türkiye ile ilgili ifadeler sonuç bildirisi taslağından önceden
çıkarılmıştı. Zirvede aday ülkeleri bilgilendirme toplantısı
yapılacak.
Daha önce bakanlar düzeyinde yapılan toplantının son dakikada
elçiler düzeyinde yapılmasına karar verildi. Bu nedenle Dişişleri
Bakanı Abdullah Gül de Brüksel'e gitmekten vazgeçti. Toplantılarda
Türkiye'yi başmüzakereci Ali Babacan temsil edecek.
Haber: Metin Güneş
Kaynak: