Av.Kerinçsiz yine sahnede
Abone olErmeni Konferansı'nın Boğaziçi Üniversitesi'nde iptalinde aktif rol oynayan Av. Kemal Kerinçsiz şimdi de Hırant Dink'in peşine düştü.
Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Kerinçsiz, Agos
gazetesindeki bir yazıda "Türklüğün tahkir ve tezyif edildiği"
gerekçesiyle açılan davada 6 ay hapis cezasına çarptırılan Fırat
(Hrant) Dink'in, cezasının ertelenmesine ilişkin Şişli 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı, sanığın aleyhine bozulması
talebiyle temyiz etti. Kerinçsiz, yaptığı yazılı açıklamada,
Dink'in, Agos gazetesindeki bir yazıda, "Türklüğün tahkir ve tezyif
edildiği" gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını, cezanın
2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce ertelendiğini anımsattı. Kerinçsiz,
açıklamasında temyiz dilekçesine yer verdi. Temyiz dilekçesinde,
"sanığın suç işleme eğiliminde olduğu ve eylemden dolayı Türk
toplumunda infial yarattığı" savunuldu. Sanığa "Türklüğü neşren
tahkir ve tezyif etmek" gerekçesiyle verilen cezanın üst sınırdan
tatbik edilememesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilen
dilekçede, kararın, sanığın aleyhine bozulması istendi. Dilekçede,
sanığın ilgili yazısında, "Türk kanının zehirli" olduğunu ifade
ettiği, bunun "Türklüğü tahkir ettiği" belirtilerek, sanığın sarf
ettiği cümlenin, hiçbir şekilde düşünce hürriyetinin tezahürü
olarak değerlendirilemeyeceği savunuldu. "Bu topraklarda yaşayan,
bu topraklardan ekmeğini sağlayan ve vatanı olarak gören hiç
kimsenin içinde yaşadığı milletine kin kusma, tahkir ve tezyif etme
özgürlüğünün olmadığı" ifade edilen dilekçede, bu nedenle mahkeme
kararının haklı bulunduğu, ancak alt sınırdan sanığın
cezalandırılmasına karar verilmesinin uygun bulunmadığı kaydedildi.
Sanığın, "Türklüğü tahkir suçunu" işlemeyi alışkanlık haline
getirdiği öne sürülen dilekçede, sanığın aynı suçtan Şanlıurfa
Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden bir başka davası bulunduğu
belirtildi. Sanığa verilen cezanın ertelenmesinin de hukuka uygun
olmadığı da öne sürülen dilekçede, "sanığın sabıkasız olmasının,
ileride aynı yönde bir suç işlemeyeceği anlamına gelmeyeceği"
savunuldu.