Avcıdan şiddet yorumu
Abone olBağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı okullarda artan şiddeti masaya yatırdı.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan AVCI, son
günlerde giddikçe tırmanan okullardaki şiddet olayları ile ilgili
sendika genel merkezinde yaptığı basın toplantısında şöyle
konuştu;
BAŞBAKAN MI YOKSA BASIN MI SUÇLU?
Okullarda yaşanan şiddet olaylarının gittikçe artmasını,
gazetelerin ve televizyonların şiddet konulu haber ve filmleri
abartılı vermesine bağlayarak, basının okullardaki şiddeti adeta
teşvik ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan’ın bir çok konuda olduğu
gibi, basını bu konuda da günah keçisi yapmaya çalışmaktadır.
“Gelir adaletsizliği, halkın gittikçe yoksullaşması, artarak devam
eden göç, işsizlik, devlete ve geleceğe dönük güvenin azalması,
kültürel yozlaşma, değerlerimizden uzaklaşma ve yabancılaşma gibi
nedenlerin yanında kalabalık sınıflar, derme çatma yapılmış
okullar, güvenlik önlemlerinin yetersizliği, personel eksikliği,
okulların yeterli fiziksel, eğitsel ve rehberlik donanımına sahip
olmaması, asıl etkenlerdir.
Başbakanın ve Milli Eğitim Bakanının gazete ve televizyonların
okullarda yaşanan şiddeti haber yapmasının, şiddeti artırdığı
yönündeki açıklamalarını, çok doğru bulmuyorum. Elbetteki basının
bu tür haberleri, olumlu, yönlendirici haber mantığı çerçevesinde
vermesi daha doğru olur. Fakat Başbakan Erdoğan, hırçın
tavırlarıyla asıl kendisi gençlere kötü örnek olmaktadır. Sayın
Başbakan’ın halkı azarlayan, agresif açıklamaları, kasımasımpaşalı
edasıyla yaptığı çıkışları, “LAN! ANANI ALDA GİT! YAHU!” gibi
sözleri maalesef gençler tarafından örnek alınmaktadır. Sayın
Başbakan bu özellikleriyle gençler arasında en az Kurtlar
Vadisi’nin Polat Alemdar’ı kadar “İDOL” durumuna gelmiştir.
Son bir kaç ayda okullarda ve okul önlerinde yaşanan şiddet
olaylarında 9 öğrenci hayatını kaybetmiş, 40 öğrenci ve öğretmen de
yaralanmıştır. Okulun adının kötüye çıkmasından çekinildiği için
bir çok olayında saklanmıştır. Okullarda yaşanan şiddet olaylarının
önlenmesinde, başta başbakan ve basında sıkça çıkan siyasetçiler ve
ünlüler olmak üzere herkes daha dikkatli davranmaya
çalışmalıdır.
Konuyla ilgili kriz masası kurularak, şiddet olaylarının önlenmesi
için okul, aile, öğretmen, öğrenci, idare, Bakanlık ve sendikalarla
birlik içerisinde hareket edilmesi gerekmektedir. Okul içinde özel
güvenlik birimleri veya polis bulundurarak şiddeti önlemeye
çalışmanın işe yaramayacağını, Milli Eğitim Bakanlığı’nın acil
çözüm üretmediği sürece şiddet olaylarının artarak devam edeceğine
dikkat çekmek istiyorum.
Türkiye'de gençler sessiz bir kalabalık. Gelecek, onlar için
korkulu bir sözcük. İçlerinden çok azı yarınından umutlu.
Öğrenciler yaşadığı ekonomik, sosyal, psikolojik sorunlardan
kaynaklanan gerginliklerini ve güvensizliklerini okulda
oluşturdukları kamplaşmalarla, şiddetle yansıtma eğilimine
girmektedir Okullarındaki şiddet olayları liselerden ilköğretim
okullarına kadar inmiştir. Kalem tutması gereken eller, maalesef
bıçak taşıyor. Daha önce okul önlerinde gördüğümüz çeteleşme artık
okul içine girdi.
Okullardaki şiddet o kadar fazla ki neredeyse her gün bıçaklayan ve
bıçaklanan öğrenci oluyor. Gençleri şiddete yönelten filimler,
diziler, bilgisayar oyunları ve kitapların gözden geçirilmesi ve
tehlikeli olanlar için bir an önce önlem alınması gerekiyor.
Okullarda olumlu tutum ve davranışlar neredeyse istisnai düzeyde
kalmıştır. Bu arada ilköğretim disiplin yönetmeliği de gözden
geçirilmelidir. Bu yönetmelikle öğrenciye hemen hemen hiç bir
yaptırım uygulanamamakta olup, yönetmelik, gücünü ve anlamını
kaybetmiştir.
Öğrenciler arasında kötü muamele, aşağılanma, yasaklama, yoksun
bırakma, alaya alma ve küçük düşürme davranışları oldukça yaygın
duruma gelmiştir. Öğrenciler hemen her gün şiddete ya karışmakta,
ya da tanıklık etmektedir. Okullardaki bu disiplin anlayışı ve
şiddet ortamı öğrencinin olumsuz bir benlik geliştirmesine yol
açmaktadır. Öğrenciler kendilerini, aşağılanmış, tehdit edilmiş,
reddedilmiş hissetmekte ve daha fazla içe kapanmakta ya da
psikosomatik düzeye varan tepkiler göstermektedir.
Güvenli okul denildiği zaman aklımıza sadece polis ya da güvenlik
elemanıyla alınan fiziksel önlemler gelmemelidir. Çocuklar
bekledikleri desteği okullardan göremezlerse, sosyal olarak istenen
davranışları da göstermezler. Bu da güvenli bir okul oluşturmanın
önündeki önemli engellerden birisidir. Asıl olan, şiddet ve suç
oluştuktan sonra müdahale etmek değil, okulda çocukları takip
ederek erken uyarı işaretlerini tespit edebilmektir.
Bu konuda en büyük görev ve sorumluluk Milli Eğitim Bakanlığına
düşmektedir.
Konuyla ilgili olarak aşağıda verdiğimiz bazı olaylar, ilgililerin
ve yetkililerin bu olaylara ne denli değer ve önem verdiklerinin,
ne denli sorumluluk duygusuyla hareket ettiklerinin somut
örnekleridir.
Okullardaki şiddet olayları örnekleri:
Eskişehir- 27 mart 2006:Eskişehir'deki bir ilköğretim okulunda
sınıf öğretmenini bahçeye çağırıp başına tuğlayla vurarak
yaraladıkları iddia edilen iki çocuk yakalandı. Yunus Emre Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan öğretmen Ümit Güngör'ün başına dört dikiş
atıldı ve rapor verildi.
Zonguldak - 27 mart 2006:Zonguldak'ta, ilköğretim okulu öğrencileri
arasındaki kavgada bir kişi yaralandı.
İlköğretim okulu sekizinci sınıf öğrencisi S.Y. ile şakalaştığı
arkadaşı arasında okul çıkışında tartışma başladı.Tartışma sonucu
S.Y., Z. adındaki öğrenciyle kavga etti. Kavgadan bir süre sonra
Z., bir grup arkadaşıyla birlikte S.Y.'yi, Zonguldak Atatürk Devlet
Hastanesi lojmanlarındaki spor sahasında darp eti.Gözüne tekme
atılan öğrenci, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı.
İstanbul - 24 mart 2006:İstanbul Beşiktaş'taki bir ilköğretim
okulunda sınıf arkadaşını bıçakla yaraladığı gerekçesiyle gözaltına
alınan 14 yaşındaki ilköğretim öğrencisi tutuklanarak cezaevine
gönderildi.Kelebekle kalbinden bıçaklanan 14 yaşındaki F.C.
hayatını kaybetti.
Kocaeli - 24 mart 2006:Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, bir ilköğretim
okulu öğrencisi sınıf arkadaşını, kendisine tokat attığı
gerekçesiyle ders sırasında bıçakladı. Dört yerinden bıçaklanan
öğrenci, ameliyat edildikten sonra yoğun bakıma alındı.
Yozgat - 23 mart 2006:Yozgat'ta bir ilköğretim okulu öğrencisi
arkadaşı tarafından bıçaklandı. İlköğretim beşinci sınıf öğrencisi
kalecilik yaptığı maçta üst üste gol yiyince, bu duruma sebep
olduğunu ileri sürdüğü takım arkadaşını bıçakladı.
Adana - 23 mart 2006:Adana'da lise öğrencileri arasında çıkan
tartışma bıçaklı kavgayla sonuçlandı.17 yaşındaki meslek lisesi
öğrencisi kavga ettiği arkadaşını üç yerinden bıçakladı. Ağır
yaralanan öğrenci Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Samsun - 23 mart 2006:Samsun'da liselilerin 'bıçaklı' kavgasında
bir öğrenci bıçakla bacağından yaralandı.
Kocaeli - 23 mart 2006:Kocaeli'nin Gebze ilçesi, Darıca
beldesindeki Zeki Gezer İlköğretim Okulu öğrencisi G.G. (14),
sınıfta şakalaştığı arkadaşı İ.S.'yi (16) çakıyla baldırından
yaraladı.
Manisa - 22 şubat 2006:Manisa'da bir öğrenci okulda tartıştığı
başka bir öğrenci tarafından 10 yerinden bıçaklandı. Yaralanan
öğrenci hastaneye kaldırılırken, gözaltına alınan diğer öğrenci
adliyeye sevkedildi.
Bursa - 22 şubat 2006:Manisa'da bir öğrenci okulda tartıştığı başka
bir öğrenci tarafından 10 yerinden bıçaklandı. Yaralanan öğrenci
hastaneye kaldırılırken, gözaltına alınan diğer öğrenci adliyeye
sevkedildi.
Diyarbakır - 22 şubat 2006:Diyarbakır'da tasdiknameyle uzaklaştırma
cezası alan lise ikinci sınıf öğrencisi M.U.
13 martta okulunda olay çıkardı. Sekiz öğrencinin yaralandığı
olaylar sonucu okul bir gün tatil edildi.
İstanbul - 20 şubat 2006:İstanbul Üsküdar'da okul bahçesinde iki
öğrenci arasında çıkan kavgayı izleyen 11 yaşındaki bir öğrenci,
bıçakla kolundanyaralandı.Küçük çocuk tedavi altına alınırken,
kavgaya karışan 13 yaşındaki iki çocuk gözaltına alındı. Okul
yönetimi olayın ardından kapıları sıkı sıkıya kapatıp,
gazetecilerle öğrencilerin karşılaşmasına engel olmaya çalıştı.
Mersin - 20 şubat 2006:Mersin'de bir lise öğrencisi, internet
kafede tartıştığı iki ilköğretim okulu öğrencisini bıçaklayarak
ağır yaraladı. Olaydan sonra kaçan lise öğrencisi yakalanarak
gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.