Avcı şimdi de Ergenekon davasında!
Abone olErgenekon davasında Tekin Irşi tahliye edildi. Mahkeme ayrıca Hanefi Avcı'nın dinlenilmesine karar verdi.
Birinci ''Ergenekon'' davasında mahkeme heyeti, Danıştay
saldırısıyla ilgili dava dosyasının ayrılması yönündeki taleplerin
reddine hükmetti.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in talebine
ilişkin, Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın yanı sıra Mustafa
Ülven, Faruk Güler ve Ali Satı'nın, Danıştay olayıyla ilgili tüm
tanıklar dinlendikten sonra tanık olarak dinlenilmesi hususunda
karar verilmesine hükmetti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz
Kurumları Yerleşkesindeki salonda görülen duruşmada verilen aranın
ardından alınan ara kararlar açıklandı.
Yargıtay ve Danıştay Başkanlığına ayrı ayrı yazı yazılarak, Mayıs
2006'da işadamları Turgay Ciner ve Dinç Bilgin ile Kentbank'ın
taraf olduğu duruşmalı dosya olup olmadığının sorulmasına karar
veren mahkeme heyeti, AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin
dosyanın gelmesi durumunda bir örneğinin dava dosyasına konulmasını
kararlaştırdı.
İDDİLARIN DİLE GETİRİLDİĞİ PROGRAMIN CD'Sİ
İSTENECEK
Mahkeme heyeti, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube
Müdürlüğüne yazı yazılarak, ''Danıştay saldırısını yapan Alparslan
Arslan'ın azmettiricisinin, Maslak'ta oturan bir şeyh olduğu ve bu
şeyhin yanında istihbaratçıların bulunduğu'' yönündeki bazı
beyanların yer aldığı iddia edilen televizyon programlarının CD
ortamına aktarılarak gönderilmesinin istenmesine karar verdi.
PERİNÇEK İÇİN SUÇ DUYURUSU
Tutuklu sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in
bugünkü duruşmada heyete karşı söylediği sözlerle ilgili olarak
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına
karar veren mahkeme heyeti, dosyadaki belge ve beyanlarda adı geçen
Aykut Metin Şükre ve arkadaşları hakkında Danıştay olayında
kullanıldığı söylenen silahlara ilişkin açılan dosyanın akıbetinin
araştırılarak mahkemeye gönderilmesinin istenmesini
kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, Danıştay saldırısıyla ilgili dava dosyasının
ayrılması yönündeki taleplerin de reddine hükmetti.
Hakkında halen soruşturma devam eden, hazırlık evrakı içinde
bulunan ve mahkeme dosyasıyla irtibatlı olan belge asıllarının
istenmesine karar veren mahkeme heyeti, Tuncay Güney hakkında
yapılan soruşturma sonuçlandığında en kısa sürede mahkemeye bilgi
verilmesinin istenmesine hükmetti.
Heyet, Hürriyet gazetesine yazı yazılarak, Amerika'da yaşadığı
belirtilen Mehmet Özbay ile yapılan telefon röportajına ilişkin
gazete kupürleri ve varsa ses kaydının istenmesine karar verdi.
Duruşma 20 Eylül Pazartesi gününe ertelendi.
SAVCI PEKGÜZEL'İN TALEPLERİ
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel,
Hayrettin Ertekin'in mahkemeye sunduğu dilekçede, Eskişehir Emniyet
Müdürü Hanefi Avcı'nın yazdığı bir kitap nedeniyle tanık olarak
dinlenmesini istediğini hatırlatarak, basına yansıdığı kadarıyla
Avcı'nın, Danıştay saldırısı olayı başta olmak üzere, mahkemece
yürütülen dava dosyası hakkında kesin hüküm ifade edecek bilgiye
sahip bulunduğundan mahkemece uygun görülecek bir tarihte tanık
olarak çağrılmasını talep etti.
Sanık Kemal Kerinçsiz'in, ''Neden Tuncay Güney hakkında yakalama
kararı istenmemiştir'' şeklinde soru yönelttiğini hatırlatan savcı
Pekgüzel, şu açıklamayı yaptı:
''Tuncay Güney soruşturma başlangıcında bilinmemektedir ve şüpheli
olarak yer almamıştır. 2001 yılında başka bir suçtan yakalanan
Güney'in evinde arama yapılarak 'Ergenekon' belgelerinin bulunduğu,
bunun üzerine kendisiyle ses kaydına alınan mülakat yapıldığı ve bu
mülakatta Güney'in, 'Ergenekon' örgütünden, örgüt belgelerinin
kimler tarafından ve nasıl yazıldığından, örgütle ilişkili
kişilerden bahsettiği anlaşılmıştır. Bundan sonra Tuncay Güney'in
İstanbul'daki evi aranmış ve diğer soruşturma işlemlerine
girişilmiştir. Yapılan soruşturmada Tuncay Güney'in 2001 yılından
sonra da örgütle ilişkisini devam ettirdiğine dair delil
bulunamamış, ayrıca 2001 yılındaki anlatımlarından dolayı, örgütle
ilgili bilgi verdiği ve bu şekliyle pişmanlık ya da kanuni
indirimlerin uygulanma ihtimali bulunduğu değerlendirildiğinden,
Güney hakkında yakalama kararı istenilmesi düşünülmüştür.''
Savcı Pekgüzel, Tuncay Güney mülakatıyla ilgili olarak bir
talepleri bulunduğunu ifade ederek, Güney'in mülakatta ''Drej Ali''
lakaplı Ali Yasak'tan, Yasak'ın Veli Küçük ve 'Ergenekon' örgütüyle
ilişkisinden bahsettiğini, bu nedenle Yasak'a duruşmada Güney ile
ilişkisinin sorulduğunu, Yasak'ın Güney'i tanımadığını söylediğini
anlattı.
Pekgüzel, şöyle devam etti:
''Yine Tuncay Güney bu mülakatta, daha önce ABD'ye gittiğinde
görüştüğü Mehmet Özbay adlı kişiye Veli Küçük'ün bir mesajını
ilettiğinden bahsetmektedir. Adı geçen Mehmet Özbay, sanık Veli
Küçük'ün bugün yapılan duruşmadaki beyanında geçen, Susurluk
kazasında ölen Abdullah Çatlı'nın kimlik bilgilerini kullandığı
gerçek kişidir. Hürriyet gazetesinde bu konuyla ilgili bir dizi
haber yayınlanmıştır. Haberde Mehmet Özbay adlı kişiye ulaşıldığı,
telefonla röportaj yapıldığı, Tuncay Güney'in sorulduğu, onun da
Güney'i kendisine Ali Yasak'ın gönderdiğini söylediği
belirtilmiştir. Tuncay Güney'in ihbar niteliğindeki bu röportaja
ilişkin gazete nüshaları ve varsa ses kayıtlarının mahkemeye
gönderilmesinin istenmesini talep eriyoruz.''
Bir önceki duruşmada tanık Teoman Ekşioğlu'nun ifadelerinden,
duruşmaya sanıklardan Zeki Yurdakul Çağman ile birlikte geldiğinin
anlaşıldığını belirten savcı Pekgüzel, bundan sonra mahkemeye
çağrılacak tanıkların kolluk kuvvetleri tarafından hazır edilmesini
istedi.