Auster ve Kılıçdaroğlu'na piknik önerdi
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan,Türkiye'ye davet ettiği ABD'li yazar Auster ile Kemal Kılıçdaroğlu'na İsrail'de piknik teklif etti
Erdoğan: İsrail’de piknik yapsınlar
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu arasıdaki ABD'li
yazar Auster polemiği gün geçtikçe büyüyor. Erdoğan,
Kılıçdaroğlu’yla girdiği polemiği dün de sürdürerek ‘Gazze’yi gören
bir tepede birlikte piknik yapsınlar. ‘İsrail’de tutuklu
gazeteci ve yazar yok’ demek, en hafif tabiriyle yalancılıktır,
cahilliktir’ dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD’li yazar Paul Auster ve CHP
lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla girdiği polemiği dün de sürdürerek,
“Eğer O yazar (Paul Auster) CHP’nin davetine icabet eder de
buraya gelirse, lütfen Türkiye’den sonra birlikte İsrail’e
gitsinler. Şöyle Gazze’yi gören bir tepede birlikte piknik
yapsınlar. Aksi takdirde bu seyahat eksik kalır. ‘İsrail’de tutuklu
gazeteci ve yazar yok’ demek, en hafif tabiriyle yalancılıktır,
cahilliktir” dedi.
Erdoğan, Ak Parti grup toplantısında şu mesajları verdi:
O YAZAR İSRAİL’E GİTMİŞ: Ancak burada gözden
kaçırılan, saklanan bir durum var; bu Amerikalı yazarın sözleri CHP
Genel Başkanı tarafından cımbızlandı ve iç politika malzemesi
haline getirildi. Bu polemiği başlatan biz değiliz, CHP Genel
Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Tabii bu ifadeler iç
politika malzemesi haline getirilince biz de bu yazarın ifadelerine
dikkat kesildik. O esnada şunu da farkettik. Türkiye’yi
antidemokratik bir ülke olarak değerlendiren, Türkiye’yi
gitmeyeceğini ifade eden o yazar, en son 2010 yılında İsrail’e
gitmiş, orada Yazarlar Konferansı’na katılmış, İsrail devlet
adamlarıyla görüşerek birlikte fotoğraf çektirmiş.
KILIÇDAROĞLU PAPAĞAN: Biz bunu hatırlatınca o
yazardan çok anlamlı bir karşılık geldi; ‘İsrail’de tutuklu
gazeteci ve yazar yok’ dedi. Bizim Anamuhalefet Partisi Genel
Başkanı, bu ifadeleri adeta bir papağan gibi Türkiye’de tekrarladı.
O da, ‘İsrail’de tutuklu gazeteci sayısı kaç, Başbakan önce onu
öğrensin’ dedi. Önce Sayın Kılıçdaroğlu’nu, bu, tarihe geçecek
ifadelerinden dolayı tebrik ediyorum. Umuyorum ki bu sözleri bir
papağan gibi tekrar ederek, birilerinin o çok arzuladığı,
takdirine, teşekkürüne, hayranlığına mazhar olmuştur.
İSRAİL’E BİRLİKTE GİTSİNLER: O yazar CHP’nin
davetine icabet eder de buraya gelirse, lütfen Türkiye’den sonra
birlikte İsrail’e gitsinler. Aksi takdirde bu seyahat eksik kalır.
Şöyle Gazze’yi gören bir tepede birlikte piknik yapsınlar.
Arkalarına dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olan Gazze’yi
alarak koro halinde o söylediklerini tekrar etsinler; ‘İsrail’de
tutuklu gazeteci ve yazar yok’ desinler.
YALANCI VE CAHİLLER: ‘İsrail’de tutuklu gazeteci
ve yazar yok’ demek, en hafif tabiriyle yalancılıktır, cahilliktir.
Bunu söylemek Gazze’ye, Batı Şeria’ya haksızlıktır. Bunu söylemek
bir yardım gemisinde şehit edilen 9 masum insana haksızlıktır. O
plajda güneşlenen o yavrucuklara haksızlıktır.
GAZETECİLER DARBE PLANI İÇİNDE: Batılı
gazetecilerin, yazarların, aydınların tecrübe etmedikleri, hiç
şahit olmadıkları bir durum var ortada. Batıda gazeteciler darbe
planlarının içinde yer almıyorlar. Batıda darbeye zemin hazırlamak
için kitaplar yazdırılmıyor. Batıda birilerine kitap yazdırılıp,
haber yazdırılıp sonra da bunu parti kapatma davalarına delil
olarak koymuyorlar. Şu andan itibaren biz bu kara propagandayla
mücadele edeceğiz, devam eden mücadelemizi yoğunlaştıracağız.
Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle Türkiye aleyhine
yürütülen hem de harici odaklardan destek alınarak yürütülen bu
kampanyayı da biz boşa çıkaracağız. Tüm dünyaya Türkiye’de
gazetecilerin, yazarların değil, darbe hazırlığı içinde olanların,
terör eylemi yapanların yargılandığını tekrar tekrar
anlatacağız.
CHP KILIÇDAROĞLU’NU HAK ETMİYOR: Kendi partisi
içinde Dersim konusunda konuşmayı yasaklayacaksın, Diyarbakır
yönetimini görevden alacaksın, sonra yabancı gazetelere,
gazetecilere ‘Türkiye’de özgürlük yok’ diye makale yazacaksın. Açık
söylüyorum bırakın Türkiye’yi, CHP bile böyle bir genel başkanı hak
etmiyor.