Audinin SUVu görücüde...
Abone olAudi, ilk safkan arazi aracı Q7'yi sürpriz biçimde Frankfurt'ta görücüye çıkarttı.
Alman otomobil üreticisi Audi, uzun süren ar-ge sürecinden sonra yollara çıkarmaya hazırlandığı ilk safkan arazi aracı Q7'nin hibrid güç ünitesi kombinasyonuyla hazırladığı konsept versiyonunu da sürpriz biçimde Frankfurt'ta görücüye çıkktıardı. 'Q7 Hybrid'e hayat verecek hibrid güç ünitesi kombinasyonunun geliştirme sürecinde ise Audi; VW ve Porsche ile birlikte çalışacak.
Dünyanın doğal enerji kaynaklarının hızla tükenme sürecine girmesiyle birlikte otomobil üreticileri de alternatif güç kaynakları üzerinde çalışmalar yapmaya başladılar. Bu konuda yapılan çalışmalar ise artık birer konsept otomobili ya da proje çalışmasıyla ibaret kalmayıp seri üretim otomobiller halinde yollarda yerlerini almaya başladı. Alman otomobil üreticisi Audi, ise ağırlıklı olarak Japon otomobil üreticilerinin ağırlığını hissettirdiği bu alanda hibrid motorlu otomobil fikrini seri üretime geçiren yegane Avrupalı üretici olma unvanını korumaya devam ediyor. Audi'nin 1997 yılında A4 Avant'ı baz alarak ürettiği 'Audi duo' halen Avrupa çıkışlı tek hibrid motorlu seri üretim otomobili olma özelliğini taşıyor. Elbette ilk çalışmaları 1989 yılında başlayan Audi duo, artık yerini daha karmaşık ama bir o kadar da çevreci olan yeni nesil teknoloji ürünü 'Q7 Hybrid'e bırakıyor.
Audi Q7 Hybrid'in kaputunu açıp motor bölümüne bir göz atıldığında aracı diğer Q7 modellerinden ayırmak gerçekten mümkün değil. 4.2 litre silindir hacimli, 8 silindirli güç ünitesi tüm motor bölümünü kaplamakta; hibrid sistemin bir parçası olan elektrik motorundan ya da aküden hiçbir ize rastlanmamaktadır.
V8 motor, Audi'nin en son geliştirdiği V-motor yelpazesinin üyesi olup; V motorların 90 derecelik silindir açısı ve 90 milimetrelik silindir alanı gibi tipik özelliklerini taşımaktadır. Bir başka ayırt edici özellik de zincirli eksantriktir. Geleneksel motorlu modellerin aksine, Q7'deki ilave klima kompresörü ile elektrikli direksiyon pompası, araç tamamen elektrikli modda sürülürken, aynı verimle çalışabilmeleri için elektrik gücü ile beslenirler. Q7 Hybrid'in motor kaputunun altında yatan V8 motor, RS 4'ün motorunda kullanılan FSI direkt püskürtmeli benzin teknolojisini kullanmaktadır. Bu da, Audi R8 Le Mans yarış otomobiline beş zafer kazandıran bir teknolojinin, seri üretimi gerçekleştirilen sekiz silindirli bir motorda kullanıldığını anlamına gelmektedir.
FSI motorları, geleneksel endirekt püskürtmeli ünitelere göre hem daha güçlü ve dinamiklerdir; hem de yakıt ekonomisi açısından örnek teşkil ederler. V8 motorun ayarları, Audi Q7'ye yerleştirilmeden önce yeniden yapılmıştır. Yeni motorun 'sicilinde' artık kırmızı çizgiye kadar varan güçlü tork dağıtımı, atak tepki verme ve ekonomik çalışma özellikleri de bulunmaktadır. 6800 d/d'de gerçekleşen 350 HP'lik güç üretimi ile 3500 d/d'de üretilen 440 Nm'lik azami tork değeri, yüksek performansı garanti etmektedir.
Audi Q7 Hybrid'in performans verileri ise araca, adeta spor otomobil özellikleri kazandırmaktadır: Aracın 0 km/s'den 100 km/s'ye ulaşması sadece 6.8 saniye almaktadır. Elektrikli olarak güçlendirilmiş çekiş gücü sayesinde Audi SUV'unun 5. viteste, 80 km/s'den 120 km/s'ye çıkması ise 7 saniyede gerçekleşir. Eğer sürücü daha da kuvvetli bir tepki ararsa, elektronik sistem, elektrik motorunu da devreye sokar. Ateşlemeli motorların aksine, motorun 200 Nm torka kadar varan ek itme kuvveti, araç harekete geçtiğinde anında devreye girer. Q7 Hybrid, 2.4 tonluk ağırlığına karşın 100 kilometrede sadece ortalama 12.0 litrelik yakıt tüketimiyle standart üretim versiyonundan yaklaşık yüzde 13 daha az yakıt tüketir.
200 Nm'lik ilave bir tork değeri ve elektrik gücüne 32 kW daha ekleyen elektrik motoru, V8 motoru ile otomatik şanzımanın şanzumanın tork konvertörünün arasında, ideal konumda, sürüş sistemindeki yerini almıştır. Elektrik motoru, FSI motoruna, aracın ister tek bir sürüş sistemi, ister her iki sistemle çekişini sağlayan ayırıcı bir debriyaj ile bağlanır. Elektrik motoru enerjisini, aracın arkasında, bagaj bölümünün altında yer alan bir akü sisteminden alır. Aracın elektrik sistemine güç sağlayan voltaj çevirici de burada yer alır. Eski nesil hibrid araçlarla karşılaştırıldığında, elektrik motoru ve nikel-metal hidrattan (NiMH) oluşan akünün, oldukça hafif olduğu görülür. Konsept çalışmasında bu birim, standart üretim modelinden 140 kilogram daha ağırdır. Bu da yaklaşık yüzde yedilik bir artışı ifade eder.
İki güç ünitesinden optimum verimi almak için kumanda elektroniği ilegibi ilgili gelişmiş bir sisteme ihtiyaç vardır. Kumanda elektroniği sürücünün komutlarını dikkate alır. Sürücünün komutları, gaz ve fren pedalları, tiptronic vites seçim kolu ve mevcut yol hızı ile sisteme iletilir. Bununla birlikte, akünün şarj durumu ve ESP elektronik stabilite programının ilettiği sinyaller de önemli parametrelerdir. Elektronik sistem, otomatik olarak sürüş öğeleri arasındaki etkileşimi düzenler ve sürücünün komutlarını, sportiflik ve verimliliğin mükemmel bir sentezine dönüştürür. Araç içindekiler MMI Multi Medya Arayüzü / Çok Yönlü İletişim Paketi üzerindeki alt menülerden neler olup bittiğini takip edebilir.
Temel olarak sistemin üç farklı çalıştırma durumu bulunmaktadır: Araç ya ateşlemeli motorla ya elektrik motoruyla ya da her iki güç ünitesiyle birlikte çalıştırılır. Benzinli motor aracın temel çalışmasından sorumludur; ancak aynı zamanda aküyü de şarj eder. Bu arada elektrik motoru araca, tamamen sessiz bir çalışma ile, 30 km/s'ye kadar hız kazandırabilir ki bu da özellikle şehir trafiğinde oldukça kullanışlı bir özelliktir. Sonuç olarak hem zararlı emisyonlar hem de gürültü seviyelerinin önü önemli biçimde kesilmektedir. Elektrik motoru, marş-alternatör biriminin rolünü benimser ve çalışmanın sessiz, yumuşak ve son derece hızlı biçimde başlamasını sağlar.
'Audi Q7 Hybrid' elbetteki Audi'nin gelecek planları hakkında fikir veren bir konsept çalışması. Q7 bazlı konsept otomobilinde sergilenen teknolojinin seri üretim formu ise Audi'nin VW ve Porsche'yle birlikte yapacağı ortak çalışmayla son halini bulacak. Bu hibrid güç ünitesinin Q7'de kullanılması ise 2008 yılında gerçekleşecek.