ATO'nun raporu içler acısı
Abone olAnkara Ticaret Odası'nın "Dilenen Türkiye Dosyası"na göre, dilence sayısı yaklaşık 50 bin. Aylık ortalama kazançları 750 milyon ile bir milyar lira arasında değişiyor.
ATO'nun "Dilenen Türkiye Dosyası"na göre, dilenci sayısı
yaklaşık 50 bin. Aylık ortalama kazançları, 750 milyon ile 1 milyar
lira arasında değişiyor. Yıllık yarım katrilyonu bulan sektör
mafyanın denetiminde. Ankara Ticaret Odası (ATO), tarafından
hazırlanan "Dilenen Türkiye Dosyası"na göre, Türkiye'de dilenci
sayısı 50 bine ulaşırken her bin 400 kişiye bir dilenci düşüyor.
ATO, Türkiye'nin sosyal yaralarını konu alan, ve dünden itibaren
her gün bir tanesi açıklanacak olan "Neler oluyor bize?" adı
altında dört bölümlük bir dizi rapor hazırladı. Rapor serisinin dün
açıklanan birinci bölümünü "Dilenen Türkiye Dosyası" oluşturdu.
Dilencilik sektöründe bir yılda dönen paranın yarım katrilyon
lirayı aştığı ifade edilen raporda, paraların büyük bölümünü
dilenci mafyalarının kontrol ettiği ve kirli işler için finans
kaynağı olduğu bildirildi. Dilencilerin gözdesi İstanbul
İstanbul'da, Ramazan ayları hariç sayısı 15 bine yaklaşan
dilencinin bulunduğu belirtilen raporda, her ilde olduğu gibi
Ramazan ayında İstanbul'daki dilenci sayısının yüzde 50'lere varan
artışlar gösterdiği kaydedildi. Raporda, şöyle denildi: "Resmi
verilere dayanılarak hazırlanan rapora göre geçen yıl yalnızca
İstanbul'da, 2 bin 217 kadın, bin 525 çocuk ve 938 erkek dilenci
olmak üzere toplam 4 bin 680 dilenci yakalanmış. Bu yılın ilk altı
ayında ise 2 bin 340 dilenci toplanmış. Başkent Ankara ise
İstanbul'a göre daha şanslı. Ankara'nın dilenci popülasyonu,
Ramazan ve diğer dini dönemler hariç, 3 bini aşmıyor. Ankara'da her
gün 20 kadar dilenci zabıta ekipleri tarafından yasal işleme tâbi
tutuluyor." Memurdan çok kazanıyorlar Rapora göre, günde ortalama
en az 20-30 milyon lira kazanan dilenci, işin inceliklerini
biliyorsa bu rakamın çok üstüne çıkabiliyor. Ortalama bir
dilencinin aylık 750 ila 1 milyar liralık gelirle, işçi ve memur
maaşlarının çoğunu geçtiği belirtilen raporda, Ramazan ayında bu
para miktarının iki katına kadar çıktığı kaydedildi. Cami, türbe,
mezarlık gibi dini duyguların sömürüleceği yerler, dilencilerin en
gözde mekanları olduğu ifade edilen raporda, bu mekanları
lokantalar, nikah salonları, hastaneler, otoparklar, otobüs ve tren
garları, limanlar, pazar yerleri, taşıt trafiğinin yoğun olduğu
kavşaklar, alt ve üst geçitler, meydanlar, otobüs durakları, alış
veriş merkezleri, kısacası günlük hayatın en vazgeçilmez yerlerinin
izlediği bildirildi. Dilenilen mekanların dilenci mafyası
tarafından parsellenmiş durumda olduğu kaydedilen raporda, her
dilencinin kendi alanında dilenmek zorunda olduğu mekan ihlali
halinde ölüme varan büyük kavgalar çıktığı belirtildi. Cuma ve
bayram namazları çıkışları, hasılat açısından dilenciler için en
kârlı günler olduğu ifade edilen raporda, Ramazan boyunca küçük bir
servet sayılabilecek kadar paranın her gün ve saatte
toparlanabildiği bildirildi. 'Mafya rızası için...' ATO Başkanı
Sinan Aygün, dilenciliğin bir sektör haline geldiğini ifade ederek,
"Eskiden Allah rızası için istenirdi, şimdi mafya rızası için
isteniyor" dedi. Dilenciliğin, suç şebekelerinin kolay para kazanma
araçlarından biri haline geldiğini vurgulayan Aygün, "Her sabah
sokaklara salıverilen binlerce dilenci, akşama kadar topladıkları
paraları, suç baronlarının önüne bırakıyorlar. Dilenci yine yokluk,
hastalık ve sağlıksız hayat koşulları içinde çırpınmaya devam
ediyor" dedi. Türk Ceza Kanunu'ndaki yaptırımların son derece
yetersiz olduğunu, "Önce 'Dilenen devlet' olmaktan kurtulmalıyız"
diyen Aygün, "yanlış politikalar yüzünden ekonomisi tamamen dışa
bağımlı hale gelen, hergün IMF, Dünya Bankası gibi kurumlara el
açıp para dilenen bir ülkede, elbette çok sayıda dilenci olacağını"
dile getirdi. Mafya yöntemleri ATO'NUN raporuna göre, dilenciler
genellikle boş arazilere kurulan derme çatma çadır ve barakalarda
göçer gruplar halinde yaşıyor, dilenci mafyası, sabah erken
saatlerinde dilencileri buralardan toplayarak, arabalarla
parsellenen noktalara bırakıyor. Dilenme süresi boyunca dilenciler,
bu kişiler tarafından sürekli kontrol altında tutuluyor. Sakat
bırakıyorlar RAPORDA, dilenci mafyasının adının çok sık çocuk
kaçırma olaylarına karıştığı, kaçırılan çocukların, sakat
bırakıldığı, ilerleyen yaşlarında dilendirildiği bildirilerek,
şöyle deniliyor: "Çok küçük yaştaki çocukların kıkırdakları üzerine
baskılar yapılarak, bedensel deformasyon yaratılıyor. Kol veya
bacaklar kırılıp, kemiklerin yanlış kaynatılması gibi insanlık dışı
yöntemler de kullanılıyor. Çocuk dilenciler, ne zaman ve hangi
yöntemlerle sakat bırakıldıklarını çoğu kez hatırlamıyor bile."
Çocuklara cinsel taciz ÇOCUKLARIN cinsel taciz başta olmak üzere
her türlü işkenceye maruz bırakıldığı ifade edilen raporda, doğal
olarak bu çocukların ilerleyen yaşlarında toplumdan öç alma
duyguları en üst düzeye çıktığı, adeta birer suç makinesi haline
dönüştüğü belirtiliyor. Sık sık cinsel tacize uğrayan bu
çocukların, istenilen hasılatı toplamadıkları takdirde, işkence
dahil her türlü şiddete maruz kaldıkları kaydedilen raporda,
öldürülme korkusu içindeki bu çocukların, gerekli hasılatı toplamak
için gasp, hırsızlık gibi her türlü yasal olmayan yola başvurmak
zorunda kaldığı bildirildi. Kiralık çocuk dilenciler Dilencilik
mafyası, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki yoksul
ailelerden, aylık 200-250 milyon liraya çocuk kiralıyor, felçli ve
engelli çocukların kirası bu fiyatın iki katına kadar çıkıyor.
Haber: Yenişafak Gazetesi