ATO kazığı açıkladı!
Abone olATO Başkanı Sinan Aygün, "Gümrük Birliği, Türkiye'ye atılan en büyük kazıktır" dedi.
Ankara Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sinan Aygün, "Gümrük
Birliği, Türkiye'ye atılan en büyük kazıktır" dedi.
Kırkgöz Köyü İlköğretim Okulu Öğretmeni Şinasi Erel tarafından
yazılıp, yönetilen ve Kırkgöz köyü gençlerinin sahnelediği "Çılgın
Türkler Karakolda" adlı oyunu izlemek üzere Çorlu'ya gelen Ankara
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sinan Aygün, tiyatro oyununu
izlemeden önce Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonunda
Başkan Tarkan Ersin ve diğer oda üyeleriyle bir araya gelerek bir
süre sohbet etti.
Sohbette bazı açıklamalarda da bulunan Aygün, Türkiye'nin
ivedilikle Gümrük Birliği'nden çıkması gerektiğini vurgularken,
Türkiye'de teknoloji ve marka üretilmediğini dile getirdi. Aygün,
yabancı sermaye olarak nitelendirilen bazı yatırımları ise sömürü
sermayesi olarak adlandırdı.
Türkiye'de büyük marketlerin açılmasıyla beraber etrafındaki 80 -
90 tane mağazayı da bitirdiğini ifade eden Ankara Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Sinan Aygün, "Bunun adına yabancı sermaye
diyorlar.
Bir kuruş yatırım yapmadan, bir marketi bir hangarı kiralıyor, malı
koyarsın diyor, sonra sayımını yaparsın malın satılan bölümünü
hesaplarsın oradan paranı alırsın diyor. Böylece adam hem senin
malını kazanıyor, hem de malından para kazanıyor. Bütün parayı
kazanan o, yabancı olduğu içinde alıyor parayı yurt dışına
götürüyor buna yabancı sermaye diyorlar bunun adı yabancı sermaye
falan değil, sömürü sermayesidir" dedi.
Türkiye'de 4 gün olan gözaltı süresinin İngiltere Başbakanı Tony
Blair tarafından 48 gün olarak teklif edildiğine de dikkati çeken
Başkan Aygün, "Bu Avrupa'nın iki yüzlülüğü başka bir şey değil.
Sayın Başbakanımız gitti Avrupa Birliği (AB) Anayasasını
imzaladı.
Anayasayı yazan Fransa, Fransa imzalamıyor, sana ne oluyor da sen
imzalıyorsun, Fransa halkı kabul etmedi, sen nasıl kabul ediyorsun.
Fransa demokratik olarak halkıma soracağım dedi, halkına sordu halk
istemedi. AB ülkelerinin çoğunun imzası yok anayasada biz üye
değiliz ama bizim imzamız var. Türkiye'ye çifte standart
uyguluyorlar, 1959 - 60 yıllarında yapılan anlaşmalarla Kıbrıs
Adası Türkiye'nin olmadığı yere giremez deniyor bu konu çok açık
ama çifte standart uygulanıyor" diye konuştu.
Türkiye'de 48 milyar dolar sıcak para bulunduğunu ve bu paranın
büyük bölümünün yabancıların elinde olduğunu dile getiren Aygün,
"Yabancılar dolara yüzde 60 faiz almış, dünyanın hiçbir yerinde
dolara yüzde 60 kar yok. Avrupa'da bu kadar kazanmak için 30 yıl
beklemen lazım, Japonya'da 32 yıl beklemen lazım.
Türkiye'de 1 yılda bu parayı kazanıyorsun. 1 yılda götür parayı, bu
para giderse ne olacak? 2001 krizi neden oldu? 5 milyar dolar para
kaçtı, gitti bu yüzden oldu. Bu para da bir gün gidecek, inşallah
gitmez ama gitmemesi kötü, durmaması daha da kötü. Para burada
durdukça para kazanıyor, bizim paramızı kazanıyor" dedi.
"Kötü gidişat karşısında ne yapmamız gerekiyor" şeklindeki soruya
Sinan Aygün, İlerleyen günlerde gerçekleştireceği basın
açıklamasının da konusunu teşkil eden bazı örnekler vererek cevap
verdi. Cep telefonlarını tonunu 5 milyon 3 yüz bin dolardan,
fotoğraf makinelerini de tonunu 6 milyon dolardan satın alığımızı
belirten Aygün, "Türkiye`de bunları yapan yok. Teknolojik olarak
aldığımız malların ton fiyatı ortalama olarak 1,5 - 2 milyon dolar
arasında değişiyor.
Bunun karşılığında tonu 7 bin dolardan tekstil satıyoruz. 5 milyon
dolarlık mal alıyoruz 7 bin dolarlık mal satıyoruz. 1 ton fotoğraf
makinesi alıyoruz yerine 5 bin ton salça yolluyoruz. 1 kamyonet
fotoğraf makinesi alıyoruz, 2 yüz 55 tır salça veriyoruz. Türkiye
teknoloji üretmiyor, Türkiye marka üretmiyor. Bunu artık yapamayız,
bu geçti. Bundan sonra kendimizi ithalata karşı korumalıyız. Gümrük
Birliği Türkiye`ye çok büyük yara açmıştır. Hiçbir AB ülkesi önce
Gümrük Birliğine sonra Avrupa Birliğine üye olmamıştır" ifadelerini
kullandı.
AB`ye üye olan Yunanistan'da kişi başına 10 bin dolar para
düştüğünü kaydeden Aygün; "Bu hesapla bizim 7 yüz milyar dolar
almamız gerekiyor. Ama biz şu ana kadar yüz 50 - 2 yüz milyon dolar
aldık. Bizim ivedilikle Gümrük Birliği'nden çıkmamız lazım, bu
Türkiye'ye atılan en büyük kazıktır. Gümrük Birliğinde dış ticaret
senin elinde değil. Avrupa gidip 3. sınıf ülkelerle anlaşma
yapıyor, sende uymak zorunda kalıyorsun. Avrupa gidiyor Çin'le
anlaşma yapıyor, Çin malları Avrupa'dan Türkiye'ye geliyor, Çin
malı almak benim işime gelmiyor.
Bu durumda bende Azerbaycan'la, Serbest Ticaret Anlaşması yapayım
Iran, Irak, Suriye ile yapayım diyorum ama Avrupalı hayır sen
onlarla anlaşma yapamazsın bana sorman lazım diyor, bu nasıl
bağımsızlık bizim acilen Gümrük Birliği'nden çıkmamız lazım. Neresi
işimize geliyorsa Serbest Ticaret Anlaşması yapalım. Kenya'ya
diyelim ki gel istediğin Kenya malını Türkiye'de sat, bizde Türk
malını Kenya'da satalım" şeklinde konuştu.
Ankara Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sinan Aygün daha sonra Çorlu
Belediye Tiyatrosu Tamer Levent sahnesine geçerek Kırkgöz Köyü
İlköğretim Okulu öğretmeni Şinasi Erel tarafından yazılıp,
yönetilen ve Kırkgöz köyü gençlerinin sahne aldığı "Çılgın Türkler
Karakolda" adlı oyunu izledi.