Atletizm’de dopinge sıfır tolerans
Abone olAtletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, doping yapanın cezasını mutlaka çekeceğini belirterek, "Atletizm Federasyonu’nun ’temiz spor ve ...
Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, doping yapanın
cezasını mutlaka çekeceğini belirterek, "Atletizm Federasyonu’nun
’temiz spor ve sıfır toleranslı’ olduğunu, düşüncemizin bu olduğunu
her yerde vurguluyoruz" dedi.
Terzi, Akdeniz Oyunları Ana Basın Merkezi’nde düzenlediği
toplantıda ’doping’ olayına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tüm
Türkiye’yi üzen, 2013 yılında furya gibi ortaya çıkan doping ve
yasaklı madde kullanımı ile ilgili sorunlu sporcuların sayısının şu
an 24 olduğunu açıklayan Terzi, "2003 ve 2012 yıllarında 11
sporcuda bu vaka oluşmuştu. Ama son 2013 yılı hakikaten sayı olarak
fazla. Biz Dopingle Mücadele Komisyonu ve Atletizm Federasyonu
olarak uyumlu bir çalışma içerisindeyiz. Temiz atletizm, temiz spor
için bütün çabamızı harcıyoruz. Bundan herkes emin olabilir.
Dopingle mücadelede en önemli konu daha çok numune almadır. 2012
Londra Olimpiyatları öncesi 3 ayda alınan numune sayısı 326’dır"
diye konuştu.
47 branşta 850 sporcunun her an her yerde numune alınabilecek
vaziyette olduğunu vurgulayan Terzi, "2012-2013 yıllarında açılan
33 kampta doping konusunda uzman olan kişileri görevlendirerek
antrenörlerimize ve sporcularımıza doping konusunda bilgi
vermelerini sağladık. Antrenör kademe kurslarında yine bu bilgileri
sunduk. Seminerlerde ve sempozyumlarda bu konuyu gündeme getirdik
ve aynı bilgileri verdik. Atletizm Federasyonu’nun ’temiz spor ve
sıfır toleranslı’ olduğunu, düşüncemizin bu olduğunu her yerde
vurguluyoruz. Hiçbir antrenörümüzü korumuyoruz. Dopingle mücadele
kapsamında, 2007 yılından bu yana 5 yıldır ceza alan sporcunun
antrenörüne de biz ceza veriyoruz. Bir sporcu ceza aldığında
antrenörünü de disiplin kuruluna veriyoruz ve ceza alması için de
her türlü gayreti sarf ediyoruz. 2007’den 2012 yılına kadar 8
antrenörümüz 2 yıllık ceza aldılar. Şu anda 24 sporcumuz var
dopingle ilgili toplam 20 antrenör, disiplin kurulu kararlarından
sonra ceza kuruluna sevk edilecektir" ifadelerini kullandı.
"KİMSE KORUNMUYOR"
Doping konusunda bütün prosedürlerin tam gerçekliği ile
uygulandığını ve kimsenin korunmadığını vurgulayan Terzi, şöyle
devam etti:
"Hiçbir şekilde ne antrenör ne de sporcu korunmamaktadır. Ama
maalesef böyle bir imaj var. Burada şunu belirtmek gerekir; sporcu
hakları var. Açıkça söylüyorum; Federasyon, sporcu hakları
tarafından bir taraftadır, dopingle mücadele tarafından bir
taraftadır. Her şeyin prosedürler içinde yürümesi lazım."
Dopingle mücadele konusunda 18 üniversiteden oluşan Akademik ve
Bilim Kurulu ile çalışma yürüttüklerini belirten Terzi, şu
bilgileri verdi:
"Dünyada 8 ülkede olan ve 9’uncusunu da Türkiye’de açacağımız üst
düzey performans merkezinde, aynı zamanda laboratuarımız da
bulunacak. Bu laboratuarda tüm sporcuların değerlendirmeleri dahil,
performans ölçümleri de dahil, sağlık kontrolleri dahil tüm
ölçümleri yapılacak."
Uluslararası arenalarda mücadele ettiklerini vurgulayan Terzi, "Şu
an 15 tane geçen yıldan yarışmalara katılan sporcu eksikliğini
yaşıyoruz. Spor Toto Süper Lig’e gittik İngiltere’ye. Bu eksik
takımımıza rağmen yine Spor Toto Süper Lig’de kaldık. Türk
atletizminin bir Balkan ülkesini geçemediği dönemlerden, süper
liglerde eksik kadrosu ile bile kalması, Türk atletizminin nereye
geldiğini gösteriyor. Sadece bu olumsuzluklarla Türk atletizmini
anmak istiyorlar, başarıları küçük görmek istiyorlar. Bu 24 sporcu
üzerinden Türk atletizminin sanki tüm sporcularının doping yaptığı
ile ilgili imaj oluşturmaya çalıyorlar. Uluslararası müsabakalarda
derecelerimiz var. Başarılı ve arkadan gelen bir sürü atletimiz
var, bunların da bu hatalara düşmemesi için öngördüğümüz
projelerimiz var" dedi.
HINCAL ULUÇ’A SİTEM
Gazeteci Hıncal Uluç’un bir yazısına da cevap veren Mehmet Terzi,
"Bir sporcu hata yapabilir. Bu sporcularımız dopingden
yakalanabilir. Ama bu sporcularımızın geçmişine bakmak lazım. Türk
atletizmi onların sayesinde bu durumlara geldi. Hatası varsa
cezasını çekecek. Ama biz öyle yapıyoruz ki; sporcularımızı
çıkarıyoruz yükseğe, bir hata yaptığında en dibe vurmaya
çalışıyoruz. Onlar da insan. Yarış kazandığında hepimiz gidip
kucaklaşıyoruz. Sayın Uluç, benim Atletizm Federasyonu Başkanı
olamayacağını söylüyor. Mehmet Terzi, bu ülkeye hizmet etmiş, 23
yıl gençliğini vermiş, Spor Akademisini okumuş, 4 seçim kazanmış,
bu işi tecrübelenmek için de her zaman araştırmalar yapan, iyi ekip
kuran bir federasyon başkanı. Ben istifa edebilirim, eğer büyük bir
hatam varsa. Buralar bizlere baki değil. Ama ben maratoncuyum. Türk
atletizmini bir yere getirirken, ne kadar mücadele ettiğim ortada.
Bir sorun çıktığında da onunla mücadele etmesini en iyi bilenlerden
de birisiyim ve mücadele ediyorum. Eylül ayından itibaren bu doping
olayı en asgariye düşecektir. Bunun teminatını veriyorum. Bu sene
2013 yılı bu şekilde gidiyor. Belki sayı 30’ları da bulacak"
şeklinde konuştu.
Tüm sporcuların, tüm antrenörlerin Atletizm Federasyonu’nun artık
bu konuda ’sıfır toleranslı’ olduğunu net bir şekilde öğrenmiş
olduğunu kaydeden Terzi, şöyle devam etti:
"Bu kadar takip etmemize rağmen, yapacaksa yine yapıyor. Yapan kim
varsa yakalansın ve cezasını alsın. Artık bundan sonra bizim o
kişilere söyleyecek sözümüz yok diye düşünüyorum. Spor Bakanımız
ile Genel Müdürümüz ile her an her zaman bu konuları görüşüyoruz.
Onların da büyük gayretleri var. Ne şekilde daha etkin mücadele
yapabiliriz? Bunları belirlemeye çalışıyoruz. Ama maalesef böyle
bir tablo ortaya çıktı. Ben burada sporcularımı kaybettiğim için
üzülüyorum. Olimpiyata katılacak, Dünya Şampiyonası’na katılacak
bir sporcu için 10-15 yıl gerekiyor. Küçük hatalarla biz bunları
kaybediyoruz."
"İSTİFA ETMEM İÇİN BİR NEDEN YOK"
Terzi, bir gazetecinin, ’Daha önce dopingle mücadele eden Halter
Federasyonu eski başkanın pes ederek istifa ettiğini, kendisinin de
istifa etmeyi düşünüp düşünmediği’ yönündeki bir soruya ise şu
yanıtı verdi:
"Ben bir sorumluluk aldım genel kuruldan. 2016’ya kadar Türk
atletizmini bir yere getirmek için, önümüze çıkan engellerle
mücadele etmek için. Bu bir süreçtir, bir furyadır. Bunun böyle
devam edeceğini ben zannetmiyorum ve zaten onun önlemlerini de
alıyoruz. İstifa etmemle ilgili bir neden yok. Dopinge karşıyım, o
mücadeleyi de yapıyorum. Benim bir görevim var, sorumluluğum var,
sonuna kadar devam etmek istiyorum."
Avrupa Takımlar Şampiyonası için gittiği İngiltere’de
rahatsızlanarak hastanede tedavi altında tutulan milli atlet Binnaz
Uslu’nu son durumuyla ilgili de bilgi veren Terzi, Uslu’nun
yarışmalardan bir gün önce akşam yemeği sonrası karın ağrısı ve
kasılma şikayeti üzerine hastaneye sevk edildiğini hatırlatarak,
"Karın boşluğunda oluşan su nedeniyle böbrekleri, akciğeri ve
kalbini zorladığı için kesin teşhis konulamadı. Sonrasında yaklaşık
3,5 saat süren bir ameliyat gerçekleştirildi. Ameliyat sonrası da
yoğun bakıma alındı. Ameliyatı gerçekleştiren doktorlar bize
bilgiler verdi. İlk etapta teşhisi koyamadıklarını belirttiler. Kan
numunelerinin incelemeye gönderildikten sonra teşhisin
belirleneceğini söylediler. Bu numuneler geldikten sonra bize
bakteriyel bir sorun olduğunu belirttiler. Bunu her hangi bir şeyle
alabileceğini, hatta nefes yoluyla bile alabileceğini ifade
ettiler. Ondan sonraki süreç yoğun bakımda devam etti. Biz 2 gün
boyunca hep yanında olduk. Akdeniz Oyunları için biz buraya dönmek
zorunda kaldık. Orada Başkan Vekilim Ergüdar Uzun’u bıraktık" diye
konuştu.
Terzi, Binnaz Uslu’nun sağlık durumuyla ilgili sabah-akşam bilgi
olduklarını dile getirerek, "Sayın Bakanımızın devreye girmesiyle
Sağlık Bakanlığı Acil Genel Müdürü Ali Coşkun Bey İngiltere’ye
gitti. Onlar da doktoru ile bilgi alış verişinde bulunuyorlar. Eğer
Binnaz Uslu’nun sağlık durumunda bir gelişme, bir düzelme olursa
ambulans uçakla Türkiye’ye getirecekler. Biz de bu haberi
bekliyoruz" dedi.
(İHA)