Ateşle oynayan gençler: Hülya ve diğerleri
Abone olErgenlik çağındaki gençler kimi zaman ilgi çekmek için kelimenin tam anlamıyla 'ateşle oynuyor'. Londra'nın kuzeyinde yaşayan 14 yaşındaki Hülya, ilgi uğruna evindeki eşyayı ateşe verenlerden biri.
İngiltere'de yangınların yarıya yakınını çocuklar ve ergenlik yaşındaki gençler çıkarıyor.
Bu nedenle itfaiye örgütü, tehlike yaratmaya eğilimli görünen gençlere yardım amacıyla özel destek programları uyguluyor.
Bu gençlerden biri de 14 yaşındaki Hülya.
"Başkaları içki ve sigara içiyor, ben de etrafımdaki eşyayı ateşe veriyorum." diyor Hülya.
Kuzey Londra'daki evinde, yatak odasında otururken ateşe verdiği eşya üzerinde kalan izleri gösteriyor.
"Bir gün odamdaki bütün kibritleri yakmıştım. Yerde bu iz kaldı. Kötü bir işti." diyor.
Sonra kapıyı gösteriyor; "Kapıya sprey sıktım ve ateşe verdim. Birden parlayıverdi." diye anlatıyor.
Sürekli herşeyi ateşe verdiğini ve niçin bunu yaptığını da bildiğini söylüyor Hülya.
"Olabilecekleri kontrol altına almayı seviyorum sanırım. İstersem, odamı yakabilirim. Ya da istersem, istediğim zaman söndürebileceğim ölçüde bir yangın çıkarabilirim. Bence bu yüzden seviyorum bunu yapmayı." diyor.
Dikkat çekme arzusu
Hülya, birçok bakımdan tipik bir genç. Sert bir anneyle birlikte yaşamaya çalışan, yetişkinliğe geçişin zorluklarını ve şaşkınlığını yaşayan bir genç kız. Ama yaptıklarının bir felakete yol açması işten değil.
Hülya, Londra itfaiyesine bağlı 'Yangın Çıkaran Ergen Gençlere Müdahale Programı"na sevkedilmiş. Programın başında çocukluk ve ergenlik çağı akıl sağlığı uzmanı Joanna Foster var.
Düzenlenen terapi seansı sırasında Hülya, "dikkatleri üzerine çekmek için" etrafındakileri ateşe verdiğini anlıyor.
Uzman, gençlerin niçin yangın çıkardığını saptamak için çeşitli teknikler kullanıyor. Bu, terapiye alınan çocuk ya da gencin yaşına göre değişiyor; zaman zaman sorunlu gençlere resimler yaptırıldığı, bilmeceler çözdürüldüğü de oluyor.
Terapi seanslarından birinde, Hülya'ya üzerlerinde bazı sözcükler yazılı çeşitli kartlar gösteriliyor ve kendisine, bu sözcüklerden hangisinin, evinde yangın çıkarma nedenini anlattığı soruluyor.
Hülya, gösterilen kartlar arasından, üzerlerinde "sıkılmak" ve "annemin ilgisini çekmek" yazılı olanları seçiyor.
Birkaç soru daha ardından Hülya'nın da, diğer birçok genç gibi, anne ya da babanın dikkat ve ilgisini çekmek için ateşi, önemli bir araç olarak gördüğü ortaya çıkıyor.
"Bazen annem başka işlerle ve başka insanlarla meşgul oluyor. O yüzden de bir bakıma ilgiyi kendi üzerime çekmek istiyorum." diyor Hülya, "Olumsuz bir nitelik taşısa da, ilgi ilgidir." diye de ekliyor.
Anne olmanın zorluğu
Etrafındakileri yakan bir çocuk veya gencin anne ve babası olmak, son derece güç bir şey. Böyle anne babalar, genellikle suçluluk, korku ve çaresizlik duygularıyla boğuşuyor.
Hülya'nın annesi Nuran, bu olayı, kendi ebeveynliğinin sonucu olarak görmüş.
"Benim kabahatim diye düşünüyordum hep. Kızımı bu hale ben getirdim diye düşünüyordum. Birisi bana, 'evet, kızının bu hale düşmesi senin yüzünden" dese, doğru diyordum, bir anne, bir insan olarak, başarısız oldum diye düşünüyordum." diyor.
Hülya ve annesi Nuran, aralarındaki ilişkide yaşadıkları sorunları tam olarak irdeleyebilmek için bir dizi soruyu yanıtladılar ve hem bir arada, hem ayrı ayrı terapi seanslarına katıldılar.
Joanna Foster, Hülya ile yürüttüğü terapi seanslarında ortaya çıkan sonuçları, kızının niçin etrafı ateşe verdiğini daha iyi anlayabilmesi için, anneye de aktardı.
"Hülya, iyileşmek isteyen bir genç kız." diyen Foster, Hülya'nın bu davranışlarının, kendi kimliğiyle ve annesiyle olan ilişkilerini sınama sürecinin önemli bir parçası olduğunu söylüyor; "Hülya, olması gerektiği gibi bir genç olma ihtiyacında." diyor.
Anne Nuran, yakma olaylarının ardında ilgi çekme güdüsünün bulunduğunu işitmenin, zor olduğunu belirtiyor; "Ben herkesi memnun etmeye çabalıyorum ama kızımı memnun edemediğim anlaşılıyor. Bu korkunç bir şey." diyor.
Yakınlaşmak
Joanna Foster, her sınıftan ve gruptan çocuk ve gençlerle çalışmış bir uzman.
Çevresini yakan gençlerin nedenleri, alev düşkünlüğünden evlerinde kendi varlıklarını kanıtlamaya dek değişiyor. Özellikle yeni bir kardeş doğduğunda ya da anne veya baba yeni bir hayat arkadaşını aile ortamına dahil ettiğinde, bu sık görülüyor.
Hülya ve annesi, aldıkları danışmanlık hizmeti sayesinde birbirleriyle daha çok yakınlaştıklarını, gördükleri kursun yaşamlarını değiştirdiğini anlatıyorlar.
Nuran artık kendisini suçlamaması gerektiğini biliyor; "Joanna'yla birlikte çalışmak, bunun benim kabahatim olmadığını ve aramızda daha iyi bir iletişim kurulması gerektiğini anlamama yardımcı oldu." diyor.
Hülya da kendisini artık daha iyi anlamaya başladığını ve annesiyle ilişkilerinin iyileştiğini söylüyor.
"Hayatımda hiçbir şeyin benim kontrolümde olmadığını düşünüyordum. Kontrol kurmak için de eşyayı ateşe veriyordum. Şimdiyse, annemin bana yol göstermek üzere burada olduğunu anlıyorum." diyor.
Londra itfaiyesinin verdiği bu hizmet, yangın çıkaran gençlerin yüzde 90'ında başarılı oluyor. Bu gençler bir daha kundaklama vakalarına karışmıyorlar.