Çok denklemli bir terörizm ile karşı
karşıyayız.
Küresel terör örgütleri günümüzün kendine özgü şartları
bağlamında yeniden dizayn ediliyor. Egemen ülkeler soğuk savaşın
bitmesi ile bölgede yeni düzeni finanse ettikleri dini görünümlü
terör örgütleri üzerinden ölümler saçıp propaganda yürütüyor.
‘İslam’a karşı İslam’ anlayışı ile Orta Doğu'da her şeyi ve herkesi
paramparça ediyor. Geliştirdikleri yeni terör düzeni üzerinden
kendi vatandaşlarının burnu bile kanamadan hedefteki ülkelere diz
çöktürüyor. Din bizim gibi ülkelerin yumuşak karnı. İnançlar
insanları manipüle etme aracı haline getirildi. Örümcek ağı gibi
her yeri saran ve özellikle devletin en kritik noktalarına sızan
FETÖ, İslam’a ve inananlara en büyük darbeyi vurdu.
Vatan toprağını ‘ılımlı İslam’ adı altında işgal etmek
istediler. Bu tehlike bitmiş değil.15 Temmuz akşamı yapılmak
istenen kesinlikle darbe girişimi adı altında bir işgal hareketi
idi.
Dış ülkelerden gelecek bir saldırının ilk muhatabı sınır
güvenliğini sağlayan güvenlik güçleridir. TSK coğrafyamızın ve
NATO'nun en büyük silahlı güçlerinden biri olarak caydırıcılığını
hala korumaktadır.
Bölgemiz ateş çemberi içinde. Ülkemiz kolektif bir şekilde içeriden
ve dışarıdan saldırı altında.
Din, iman, ölçü ve ilkeden yoksun olan bu yapı, her şeyi kullanma
konusunda şeytani yeteneklere sahip. FETÖ'ye körü körüne bağlı olan
asker üniformasına bürünmüş terörist kartele, bu milletin canı,
namusu ve sınırları emanet edilmiş ne yazık ki. Durumun vahametine
bakar mısınız? Bir insanın ya da bir grubun işleyebileceği en üst
düzeydeki suçu işlemiş katiller, bu ülkenin ekmeğini yiyerek kendi
ülkesine ve insanına ihanet etti. Vatana ve millete ihanet suçunun
cezası her ülkede aynıdır.
Darbe tarihinin sürekli değişmesine rağmen darbenin olacağı günü
bilen kişilerden biri de Christian Amanpour idi. Öyle ki
Amanpour, darbe girişiminden iki gün önce Ankara ve İstanbul da
yerini almış, olay saatini beklemekteydi.
Pentagon'un operasyonel haber kanalı olma özelliği taşıyan CNN,
her darbe klasiğinde olduğu gibi darbe olacak ülkeleri "önceden
öğrenme yeteneği sayesinde canlı yayın için o ülkede kamp
kurar.
Eski bir KGB geleneği olan yüz yüze görüşme bu kez Ruslarla
Türkleri birleştiriyor. Aleksandar Dugin Türk liderini sadece
uyarmak için değil, aynı zamanda darbeye katılan kişilerin büyük
bir listesini vermek için Putin tarafından Ankara'ya gönderiliyor.
Dugin, Putin'in en çok güvendiği danışmanlarından biri. Ankara’ya
yapacağı seyahatten kimsenin haberi yoktu. Aleksandar Dugin’in
yaptığı bu çok gizli seyahatten ne Tahran'ın ne Şam'ın ne de
başkent Moskova'dakilerin haberi vardı.
Tahran üzerinden Şam'a oradan da Ankara'ya geçen Dugin,
Erdoğan'ın Ankara'da en güvendiği kişilere ulaşıp durumu izah
ediyor. Yetkilileri uyarmasının yanı sıra, darbede yer alacak
askeri kişilerin isim listesini de vermişti. Listede iki bin
kişinin ismi yer alıyordu. Bu Liste’yi alan yetkililer tutuklama
emri alabilmek için savcı ve hâkimlere bildirmiş, ne var ki bu
sözde hukuk adamlarından böyle bir şeyin mümkün olamayacağı cevabı
almışlar.
Bu bilgi çok hızlı bir şekilde FETÖ'nün en üst düzey kişileri
ile paylaşılır. FETÖ’cü askerler, bu panik haliyle aylardır
planladıkları darbe teşebbüsünü alelacele hayata geçirmeye karar
verir ve 15 Temmuz gecesi Türk tarihine geçecek o hain darbe ve
işgal planını işletirler.
15 Temmuz’da Kuzey Suriye’de 7 Rus savaş uçağına kalkış emri
veren Putin iki adet S400 roket sisteminin de hazır olma emrini
neden vermişti?
Sonuç itibarıyla, doğduğu topraklara sızanların meşum
planlarının şerrinden kurtulmamız ve Cumhurbaşkanımızı kanlı canlı
karşımızda görebiliyor olmamız, Rus milletinin haniyeti ve biz
Türklerin cesareti ile mümkün olabilmiştir.