Ateş Çemberinde Hava Koruma Kalkanı: İttifakın Yeniden Doğuşu

Küresel terör örgütleri günümüzün kendine özgü şartları bağlamında yeniden dizayn ediliyor.

İsmail GÜZEL iguzel@nestech.net

Çok denklemli bir terörizm ile karşı karşıyayız.

Küresel terör örgütleri günümüzün kendine özgü şartları bağlamında yeniden dizayn ediliyor. Egemen ülkeler soğuk savaşın bitmesi ile bölgede yeni düzeni finanse ettikleri dini görünümlü terör örgütleri üzerinden  ölümler saçıp propaganda yürütüyor. ‘İslam’a karşı İslam’ anlayışı ile Orta Doğu'da her şeyi ve herkesi paramparça ediyor. Geliştirdikleri yeni terör düzeni üzerinden kendi vatandaşlarının burnu bile kanamadan hedefteki ülkelere diz çöktürüyor. Din bizim gibi ülkelerin yumuşak karnı. İnançlar insanları manipüle etme aracı haline getirildi. Örümcek ağı gibi her yeri saran ve özellikle devletin en kritik noktalarına sızan FETÖ, İslam’a ve inananlara en büyük darbeyi vurdu.

Vatan toprağını ‘ılımlı İslam’ adı altında işgal etmek istediler. Bu tehlike bitmiş değil.15 Temmuz akşamı yapılmak istenen kesinlikle darbe girişimi adı altında bir işgal hareketi idi.

Dış ülkelerden gelecek bir saldırının ilk muhatabı sınır güvenliğini sağlayan güvenlik güçleridir. TSK coğrafyamızın ve NATO'nun en büyük silahlı güçlerinden biri olarak caydırıcılığını hala korumaktadır.


Bölgemiz ateş çemberi içinde. Ülkemiz kolektif bir şekilde içeriden ve dışarıdan saldırı altında.


Din, iman, ölçü ve ilkeden yoksun olan bu yapı, her şeyi kullanma konusunda şeytani yeteneklere sahip. FETÖ'ye körü körüne bağlı olan asker üniformasına bürünmüş terörist kartele, bu milletin canı, namusu ve sınırları emanet edilmiş ne yazık ki. Durumun vahametine bakar mısınız? Bir insanın ya da bir grubun işleyebileceği en üst düzeydeki suçu işlemiş katiller, bu ülkenin ekmeğini yiyerek kendi ülkesine ve insanına ihanet etti. Vatana ve millete ihanet suçunun cezası her ülkede aynıdır.

Darbe tarihinin sürekli değişmesine rağmen darbenin olacağı günü bilen kişilerden biri de Christian Amanpour idi.  Öyle ki Amanpour, darbe girişiminden iki gün önce Ankara ve İstanbul da yerini almış, olay saatini beklemekteydi.

Pentagon'un operasyonel haber kanalı olma özelliği taşıyan CNN, her darbe klasiğinde olduğu gibi darbe olacak ülkeleri "önceden öğrenme yeteneği sayesinde canlı yayın için o ülkede kamp kurar.

Eski bir KGB geleneği olan yüz yüze görüşme bu kez Ruslarla Türkleri birleştiriyor. Aleksandar Dugin Türk liderini sadece uyarmak için değil, aynı zamanda darbeye katılan kişilerin büyük bir listesini vermek için Putin tarafından Ankara'ya gönderiliyor. Dugin, Putin'in en çok güvendiği danışmanlarından biri. Ankara’ya yapacağı seyahatten kimsenin haberi yoktu. Aleksandar Dugin’in yaptığı bu çok gizli seyahatten ne Tahran'ın ne Şam'ın ne de başkent Moskova'dakilerin haberi vardı.

Tahran üzerinden Şam'a oradan da Ankara'ya geçen Dugin, Erdoğan'ın Ankara'da en güvendiği kişilere ulaşıp durumu izah ediyor. Yetkilileri uyarmasının yanı sıra, darbede yer alacak askeri kişilerin isim listesini de vermişti. Listede iki bin kişinin ismi yer alıyordu. Bu Liste’yi alan yetkililer tutuklama emri alabilmek için savcı ve hâkimlere bildirmiş, ne var ki bu sözde hukuk adamlarından böyle bir şeyin mümkün olamayacağı cevabı almışlar.

Bu bilgi çok hızlı bir şekilde FETÖ'nün en üst düzey kişileri ile paylaşılır. FETÖ’cü askerler, bu panik haliyle aylardır planladıkları darbe teşebbüsünü alelacele hayata geçirmeye karar verir ve 15 Temmuz gecesi Türk tarihine geçecek o hain darbe ve işgal planını işletirler.

15 Temmuz’da Kuzey Suriye’de 7 Rus savaş uçağına kalkış emri veren Putin iki adet S400 roket sisteminin de hazır olma emrini neden vermişti?

Sonuç itibarıyla, doğduğu topraklara sızanların meşum planlarının şerrinden kurtulmamız ve Cumhurbaşkanımızı kanlı canlı karşımızda görebiliyor olmamız, Rus milletinin haniyeti ve biz Türklerin cesareti ile mümkün olabilmiştir.