Bugün 10 Kasım... 1938 yılından sonraki her 10 Kasım bu topraklarda yaşayanlar için hüzün anlamı taşıyor. 1881 yılında dünyaya gelen Mustafa Kemal Atatürk, onca savaş meydanından zaferle çıktıktan sonra 57 yaşında iken siroz hastalığına yenik düştü. İşte hiç bilinmeyen fotoğrafları ile Atatürk'ün son anları, son sözleri, cenaze törenleri... Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'ndaki son günü her zaman merak konusu olmuştu. Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’ndaki son günü hakkında birçok söylenti var. Bunlardan biri de söylediği son sözü. 1938 yılının sabahı Dolmabahçe Sarayı'nda tedaviye devam eden Atatürk komadan doktoru yanına geliyor. O anları Erol Mütercimler şöyle anlattı; ‘Doktoru artık son komaya doğru Atatürk’ün yanına gelir. Elini tutar. Dilinizi çıkarın paşam der. O sırada Atatürk ‘Ve Aleykümselam..’ der ve yaşama veda eder’. CELAL BAYAR KİTABINDA FARKLI Celal Bayar ise Atatürk'ün son sözünün saat kaç olduğunu söylüyor. Bir kitabında anlatan Celal Bayar yakın dostunun anısına yer veriyor. M. Kemal Atatürk’ün ölüm anını yakın dostu Falih Rıfkı Atay şöyle anlatıyor: “Atatürk bir defa üç gün süren bir komaya girdi. Kendine geldiği vakit, uyumuş olduğunu söylediler. Pek inanmamış, fakat ne olduğunu da anlamamıştı. (…) Fakat ikinci ve son komadan uyanamadı. Kıvranmalar, çırpınmalar içinde yanıyordu. Kendini kaybetmeden son sözü: “Saat kaç?” olmuştu. İşte Atatürk'ün öldükten sonraki son kontrollerini yapan doktoru ... 10 Kasım 1938 perşembe sabahı saatler 9'u 5 geçeyi gösterirken hayata gözlerini kapayan Mustafa Kemal Atatürk, başkent Ankara'ya işte böyle getirildi... Mustafa Kemal Atatürk’ün cenazesinin Dolmabahçe Sarayı’ndan, Etnografya Müzesi’ne oradan da Anıtkabir’e yolculuğuna binlerce kişi iştirak etti. İşte yaşanan o süreç ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayınlanan kareler... Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşı 16 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı tören salonundaki katafalka konuldu. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen ve Atatürk’e bağlılıklarını göstermek isteyen insanlar Büyük Önder'in önünden saygıyla geçti. Tarihler 19 Kasım’ı gösterirken cenaze büyük bir kalabalık tarafından Yavuz Zırhlısı ile İzmit’e oradan da aynı günün akşamı tüm yurt gezilerinde kullandığı tren ile Ankara’ya uğurlandı. 20 Kasım’da Ankara’da devlet erkânı ve halk tarafından karşılanan cenaze on iki general tarafından top arabasına koyulur, yüz bir pare top atışıyla selamlanır ve Türkiye Büyük Millet Meclisi önündeki katafalka konulur. 21 Kasım 1938 günü çok büyük bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine nakledildi. Anıtkabir'in yapımına 1944 yılında başlandı ve 1953’te tamamlandı. Vefatından 15 yıl sonra 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'nden alınarak törenle Anıtkabir'de ki edebi istirahatgâhındaki yerini aldı. Atatürk’ün ölümü, Türkiye’de ve dünyada büyük bir yankı uyandırdı ve kendisine Ankara’da, 21 Kasım 1938’de bir cenaze töreni düzenlendi. Cenaze, Ankara’ya nakledilmeden önce, İstanbulluların Atatürk’e saygısını sunabilmesi için, Dolmabahçe Sarayı’nda 3 gün süreyle kaldı. Ayrıca cenaze Ankara’ya götürülene kadar, yol boyunca geçtiği yerlerde bulunan halk ve Ankaralılar tarafından da derin bir üzüntü ve saygıyla karşılandı. Törene dünya çapında bir katılım oldu. Atatürk'ün cenazesinin Dolmabahçe'de ziyarete açılması, Ankara'ya getirilmesi, defnedilmesi ve sonradan Anıtkabir'e aktarılmasıyla ilgili çok çarpıcı fotoğraflardan bazıları...