Atatürk'ün emanetlerine sahip çıkacağız
Abone olMeclis Başkanı Bülent Arınç, Halka ve Olaylara Tercüman'ın Haber Koordinatörü Metin Işık'a konuştu..
Metin Işık, Meclis Başkanı ile yaptığı söyleşinin ayrıntılarını
okurlarıyla paylaştı. İşte Işık'ın yazısı: DOLMABAHÇE SARAYI'NIN
ZEMİNİ ÇATLAK TBMM Başkanı Bülent Arınç, “Pazar Sohbeti”mizin ilk
bölümünde Meclis’in tasarruf tedbirlerini, sağlık ve ulaşım
reformlarını anlattı. Arınç, boşaltılacak lojmanların eşyalarının
köy okullarına gönderileceğini de açıkladı. TBMM Başkanı ile Florya
Deniz Köşkü’nde yapılan sohbetin ikinci bölümünü de bugün
yayınlıyoruz. Arınç ile sohbetimizin bu bölümünü TBMM’nin, “mal
varlıkları” oluşturuyor. Zemini ikiye ayrılan ve çökme tehlikesi
yaşayan Dolmabahçe Sarayı’nın tamiratı için talimat verdiğini
söylüyor Arınç. Dolmabahçe Sarayı’nın yanısıra, Atatürk’ün Yalova
ve İstanbul’da iki köşkü ile Küçüksu, Beylerbeyi, Aynalı Kavak gibi
7 adet kasırın TBMM’nin İstanbul’daki mal varlıkları arasında
olduğunu belirten Arınç, Sultan Abdülhamid’in ve Sultan
Abdülaziz’den kalan Yıldız Porselen ile Hereke fabrikalarının da
faaliyetlerini sürdürdüğünü açıkladı. Atatürk’ün emanetlerini
muhafaza etmek hepimizin görevi Florya Atatürk Köşkü’nün, “müze
olarak” halka açık tutulduğunu belirten Arınç ile Mustafa Kemal
Atatürk’ün kızı Ülkü ile birlikte gelmeyi sevdiği tarihi mekânları
dolaştık. Atatürk’ün emaneti köşkün kullanılmadığını belirten Arınç
şöyle dedi: “Atatürk’ün emanetlerini muhafaza etmek TBMM’nin
Başkanı olarak benim ve hepimizin görevidir. Bu sebeple tamirat ve
tadilatımız sürüyor. Denizin içindeki köşkü tutan beton direklerin
bazıları çökmek üzereymiş, hemen bakıma aldırdık. Geçtiğimiz
yıllarda köşke yakın bir yerde bir adet gemi batığı var. Geminin
batığı da köşke zarar vermiş. Sahillin temizlenmesi sürüyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin temizleme kolektörü var. Köşkü ayakta
tutan direkleri karbon elyaf ile kaplatıyoruz. Temizlendikten sonra
sahili halka açacağız. Öğrenciler ve halk için Atatürk Köşkü
ziyarete açık. Emanetlerimizi korumak bizim birinci görevimizdir.”
Köşkü gezen bayan heyecanla sordu: Siz, Arınç mısınız? TBMM Milli
Saraylar Dairesi Başkanı Polat Akbulut ve Genel Sekreter Yardımcısı
Cengiz Köksal ile birlikte yapılan çalışmaları denetleyen Bülent
Arınç ile Atatürk’ün yaşadığı tarihi mekâna doğru yürüyoruz. Müze
Köşk’ün kapısında duran bir bayan heyacanlanla, “Siz, TBMM Başkanı
Bülent Arınç mısınız” diye sordu ve evet cevabı aldı. İşsiz
olduğunu söyleyen bayan, “10 yıldır bu semtte oturuyorum ilk defa
gezmeye geldim” dedi. Bayanın ve eşinin elini sıkan Arınç,
çocuklara da öperek merhaba dedi. Florya Atatürk Köşkü
cumhurbaşkanlarının yazlık mekânıydı Köşkün, Kenan Evren Paşa
dönemine kadar cumhurbaşkanlarının yazlık mekânı olarak
kullanıldığı anlatılıyor. Çalışma odasının önündeki büyük toplantı
salonundan geçip, dinlenme mekânlarına geliyoruz. Tek kişilik yatak
odasının örtülerinin aslına uygun yenilendiğini anlatırken,
“heyecanlandığını ve duygulandığını” hissediyoruz. Yatağın başında
duruyor arkadaşımız Murat Çetin’in resim çekmesini göz ucuyla
süzüyor. Belki, “çekme” diyecek sonra vazgeçiyor. Ata’nın
banyosunun sadece, “fayanslarının yeni olduğu” anlatılıyor. Her gün
banyoda kilosunun ölçüldüğü tahta koltuktuğu inceliyor. Tahta
şezlongun kollarının sonradan yapılmasına ve yeni olmasına dikkat
çekiyor. Hanımlar için ayrılan odadan geçip, cumhurbaşkanlarının
ikâmet ettiği bölüme geçiyoruz. Atatürk’ün kaldığı mekânlardaki
eşyaları kullanmamaya özen gösteren Arınç, yere yakınlığı ile
dikkat çeken koltukların birine oturuyor. Kısa dinlenmeden sonra
dışarıya çıkıyoruz. TBMM Başkanı Arınç: Köşkün sahilini halka
açmayı planlıyoruz Milletvekillerinin kullandığı bölümlerinin
belediyeden alındığını ve Köşke dahil olmadığını anlatıyor,
“İnsanın olduğu yerde hayat vardır. Köşkün sahilini halka açmayı
planlıyoruz” diye sözlerini sürdürüyor. Yalova’daki Atatürk Köşkü
için şimdiye kadar 450 milyar lira harcandığını söylüyor.
Dolmabahçe Sarayı’nın altındaki toprağın yarıldığını ve çökme
tehlikesinin oluştuğuna dikkat çekiyor. Kasırların tamiratının da
gerekli olduğunu belirtiyor. “Peki bu tamiratlarıı nasıl
yapacaksınız?” sorumuza şu cevabı veriyor: “Sponsor kanunu çıkacak.
Bu kanunla tarihi eserlerin restorasyonunda promosyon sistemi
getirilecek. Özel sektörümüzü devreye sokacağız. Tarihimize ve
değerlerimize sahip çıkmak görevini yerine getireceğiz. Bu görevden
taviz yok.”