Atatürkü anlamak
Abone olMustafa'yı Atatürk yapan travmalarıdır
Bu yıl 'Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen 'Ölümsüz Atatürk' adlı kitabın yazarlarından Prof.Dr. Vamık Volkan, Beykoz Acarkent'te bulunan Doğa Koleji'nde 'Mustafa'yı Atatürk yapan psikolojik süreçler' adlı konferansta konuştu.
Mustafa Kemal'in çocukluk yıllarında travmalar yaşadığını söyleyen Volkan, "Mustafa'nın babası 32 yaşında annesi Zübeyde ile evlenmiştir. Üç çocukları oldu: Fatma, Ömer ve Ahmet Bunların üçü de ölmüştür. Zübeyde hanım 14 yaşında evleniyor ve 20 yaşına geldiğinde 3 çocuğunu kaybediyor. Daha sonra iki çocuk daha doğuruyor bunlardan da biri ölüyor. Bir tek Makbule ile Mustafa kalıyor. Ev ölüler evi. Yaşanan travmayı lütfen iyi düşünün" dedi.
Mustafa Kemal'in çocukluk yıllarında başından geçen olayları değerlendiren Volkan, "Mustafa'nın yaşadığı olaylardaki psikolojik gerçeklikleri iyi algılayarak onu iyi tanırız. Mustafa sıkıntıların üstesinden gelmiş, travmaları yaşamış ama bunları aşmayı bilmiştir. Çocukluğun ve çocuk olmanın değerini iyi bilmiştir, işte bu nedenle her yerde çocuklara özel bir değer atfetmiştir. Mustafa'yı Atatürk yapan bu gerçekliktir, travmaları aşıp, sorumluklarını bilip, karar vermeyi bilen kişiliğidir.
Mustafa her sabah uyandığında önce annesinin elini öper ardından hayata atılırdı. Bu çok önemlidir. Bu ayrıntıları iyi yakalayalım. Onun geçirdiği travmalarda üç nokta ağırlık kazanıyor, annesine yaşadığı sıkıntılar için destek olmak, bireysel olarak gelişmek ve müstakil olmak yani tek başına kalmaya alışabilmek. Atatürk'ü anlamak için bunları iyi algılamak gerekiyor"diye konuştu.
Kitabı ile ilgili olarak sert eleştiriler aldığını söyleyen Volkan, "O kadar travma geçirip böyle büyük bir lider olmuş kişiyi anlamak için senelerce çalıştım. Ancak bana çok ağır eleştiriler geldi. Ben Türkiye'ye gelmekten korktum. Kitabı Sayın Rauf Denktaş'a göndererek durumu anlattım. Kendisi 'kitabı okuduktan sonra Atatürk'ü daha iyi anladım' diyerek bir mektup yazdığını ve bunu herkese gönderdiğini söyleyince rahatladım"dedi.
Atatürk'ün çocuklara olan düşkünlüğüne değinen Volkan, "Onun bütün hayatı çocuklar üzerine oldu. Kendi çocukluğunun travmasını değiştirip medeni ülkede güzel bir çocukluk hayatına adadı kendini. Dişleri takmaydı ama düşünün ki çocukların yanında hiçbir zaman dişlerini bile çıkarmadı, bunların görünmesini istemezdi. Çocuklarla oynardı sonra uyurdu. Uyandığında annesinin elini öper ardından meclise gider ve Atatürk olurdu"diye konuştu.
Atatürk'ün alkol aldığını söyleyen Prof.Dr. Volkan, "Akşamları rakı içerdi, yavaş yavaş ağır ağır içerdi. Atatürk için bu sofranın başka bir anlamı vardı. Bunu psikolojik olarak irdelemek lazım. Bu sofrada bir şeyler oluşturmuştur, bu sofra onun için bir geçiş sürecidir. Sofrada onun bulduğu ayrı ve onu harekete geçirici öğe vardır. Bunu iyi anlamak lazım" dedi.
Gazetecilerin Can Dündar'ın çektiği Mustafa filmini hatırlatmaları üzerine Volkan, "Bizim kitaptan esinlendiğini söylemiş. Ben daha izleme fırsatı bulamadım. Şimdi ne söylesem yanlış olur"şeklinde yanıtladı. Prof.Dr. Arif Verimli'nin de katıldığı konferansta Volkan'a plaket verildi. Dünyanın en prestijli psikiyatri ödülü olan Freud Konuşma Ödülü'nün iki kez alan ve daha önce de 5 defa Nobel'e aday gösterilen Prof.Dr. Vamık Volkan konferansını katılımcıların yoğun alkışı ile tamamladıktan sonra okurlarına kitaplarını imzaladı.
VAMIK VOLKAN KİMDİR?
Volkan, psiko-politik teorileri ve dünyanın sorunlu birçok yerinde yaptığı barış çalışmalarıyla üç kez, 27 ülke tarafından, Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Dünya onu, ‘politik psikolojinin dehası’ olarak tanımlıyor. Halen Virginia Üniversitesi’nde psikiyatri profesörü ve ‘Zihin ve İnsan İlişkileri Merkezi’nin yöneticiliğini yürütüyor. Ayrıca Washington Psikanaliz Enstitüsü’nde öğretim görevlisi. Bahçeşehir Üniversitesi Sürdürülebilir Barış Merkezi Onur Başkanlığı’nı da yapan Volkan halen ABD’de yaşıyor.