Atatürk'le ilgili o yasak kalktı!
Abone olAtatürk'e eşi Latife hanım tarafından yazılan mektuplarının özel hayat dahilinde olmadığı ve yayınlanabilineceğine karar verildi..
Latife Hanım'ın Atatürk'e yazdığı mektuplar özel hayatı
ihlal ettiği düşüncesinden vazgeçildi. Bu mektuplar özel hayat
ihlali değil de Atatürk'ün hatırası konusunda
değerlendirilmeli.
Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, Atatürk'ün eşi Latife Uşaklıgil'e ait 7 mektubun bir gazetede yayınlanmasından sonra ailenin başvurusu üzerine verilen kovuşturmaya yer yok kararlarına karşı Adalet Bakanlığı'nın "kanun yararına bozma" talebini reddetti.
HAKARET YOK
Yargıtay, mektupların yayınlanması nedeniyle Latife Hanım'ın
hatırasına hakaret oluşturabilecek ifadelerin bulunmadığını, sadece
mektupların yayınlanmasının "hakaret" kapsamında
değerlendirilemeyeceğini kaydetti. Haberleşmenin ve özel hayatın
gizliliğinin ihlal iddiasını da değerlendiren Yargıtay, TCK'nın
"Haberleşmenin gizliliğini ihlal" edilmesini
düzenleyen 132. maddesi ile "özel hayatın gizliliğini
ihlal" edilmesini düzenleyen 134. maddeleri yönünden de
kararı inceledi. Şikayete tabi olan bu suçların ölen kişiler için
düşünülemeyeceğini kaydeden Yargıtay, mektuplarda müştekilerin özel
hayatlarına ilişkin bilgilerin yer almadığını, dolayısıyla
haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun da
oluşmasını hükmetti.
ATATÜRK'ÜN HATIRASI KAPSAMINDA DEĞİL
Yargıtay, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında "Eser
mahiyetinde olmasa bile mektup, hatıra ve buna benzer
yazıların" yayınlanamayacağı hükmü uyarınca yapılan
itirazı da yerinde bulmadı. Yargıtay, aynı kanunun 85/1 maddesinde
"meğer ki, yazanın ölümünden itibaren 10 yıl geçmiş
bulunsun" ibaresi olduğunu hatırlattı. Yargıtay, bu hüküm
nazara alındığında 1975 yılında ölen Latife Hanım'ın mektupların
yayınlanmasında bir aykırılık olmadığını tespit etti. Atatürk'e
yazılan bu mektupların Atatürk'e ait eşyalara koruma sağlayan 2863
sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 23.maddesine de
aykırı bulunmadı.
ÖLEN KİŞİNİN HATIRASINA HAKARET
Latife Hanım'a ait mektuplar 2008'de yapılan bir müzayede ile
satışa çıkarılmış ancak İstanbul Mali Suçlarla Mücadele ekipleri 9
sayfadan oluşan 7 mektubun asıllarına el koymuş ve bunları
Genelkurmay Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı'na
göndermişti. Mektupların bir gazetede yayımlanması üzerine Latife
Hanım'ın mirasçıları Bakırköy Başsavcılığı'na 4 başlıkta suç
duyurusunda bulundu. Mirasçılar, "ölen kişinin hatırasına
hakaret", "haberleşme ve özel hayatın
ihlali", "Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun
ihlali" ile "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanunu"nun ihlal edildiğini iddia etti. Bakırköy
Başsavcılığı başlattığı soruşturma sonrasında kovuşturmaya yer
olmadığı kararı aldı. Bu karara Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi
nezdinde itiraz edildi. Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi de
kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı yerinde bularak itirazı
reddetti. Ancak kesinleşen bu karara bu sefer Adalet Bakanlığı
itiraz etti. Bakanlık, kararı kanun yararına bozma talebiyle
Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay da verilen kararın doğru olduğuna
hükmetti.